"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilli davacının davalılardan ... Çimento Fabrikaları AŞ'nin (eski unvanı ile ... Beton Sanayi ve Ticaret AŞ) asıl işveren olduğu çeşitli projelerde alt işverenler değişmesine rağmen kesintisiz olarak 13.02.2010 - 03.01.2019 tarihleri arasında beton pompa operatörü olarak çalıştığını, en son alt işverenin diğer davalı ... Hazır Beton İnş. Taş. San. ve Tic. AŞ olduğunu, ... sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, işyerinde haftanın yedi günü 08.00 - 20.00, 20.00 - 08.00 saatleri arasında iki vardiya çalıştığını, müvekkilinin işin durumuna göre vardiyayı ... alıp geç bıraktığını, davalıya ait işyerinde resmî tatil ve bayramlarda da çalışmaya devam edildiğini, davacının çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerini de kullanmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, 2019 yılı Ocak ayı ücreti, fazla çalışma, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... AŞ vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili Şirket ile diğer davalı Şirket arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacının diğer davalı Şirketin işçisi kabul edilmesi gerektiğini, diğer davalı ile arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunmadığını, müvekkili Şirketin hazır beton üretim işini üstlenmiş iken diğer davalı Şirketin ayrı uzmanlık alanı içinde bulunan ve ayrı bir organizasyon, çalışma, ekipman, eleman ve bilgi gerektiren taşıma işini üstlendiğini, bu sebeple yalnızca diğer davalı Şirketin işveren konumunda olduğunu ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı ... Hazır Beton İnş. Taş. San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili Şirkette beton pompa operatörü olarak çalışmakta iken ... sözleşmesinin, ... bitimi sebebiyle tazminatları ödenmek suretiyle feshedildiğini, davacının müvekkili davalı ... ibra ettiğini, davacının çalıştığı tesislerde 2-3 vardiya hâlinde çalışma olduğunu, özellikle kışın gece çalışmalarında çalışma süresinin düştüğünü, davacının iddia ettiği gibi bir çalışma şekli bulunmadığını, davacının müvekkili Şirkette çalıştığı dönem içerisinde yıllık ve haftalık izinlerini kullandığını, imzalı bordrolar ve ibranamelerde bunun açıkça belirtildiğini, yıllık 270 saate kadar olan fazla çalışmaların davacının ücretine dâhil olduğunun sözleşme ile kararlaştırıldığını, harici kısımların ve resmî tatil ücretlerinin de ödendiğinin imzalı bordrolar ile ... olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.12.2020 tarihli ve 2019/731 Esas ve 2020/1073 Karar sayılı kararı ile; davacının 13.02.2010 - 03.01.2019 tarihleri arasında asıl işveren davalı ... AŞ'nin değişen alt işverenleri nezdinde çalıştığı, son alt işverenin diğer davalı ... Hazır Beton İnş. Taş. San. ve Tic. AŞ olduğu, davalılar arasında alt işveren asıl işveren ilişkisi bulunduğu, ... sözleşmesinin işverence feshedildiği, feshin haklı sebebe dayandığının davalılarca ispatlanmadığı, bu sebeple davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, dinlenen tanık anlatımları ile davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatilleri ile ... ... ve genel tatillerde çalıştığını ispatlamasına rağmen karşılığının işverence ödendiğinin ispatlanmadığı, davacının çalıştığı döneme ait 68 günlük yıllık izin hakkının kullandırıldığının veya ücretinin ödendiğinin de davalı tarafça yazılı delil ile ispatlanamadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 09.03.2022 tarihli ve 2021/3128 Esas, 2022/560 Karar sayılı kararıyla İlk Derece Mahkemesi kararının Dairece de benimsenmiş maddi deliller ve hukuksal gerekçelere dayandığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaati ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 12.09.2022 tarihli ve 2022/5443 Esas, 2022/8828 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamında yer ... 03.01.2019 düzenleme tarihli "Ocak/2019 Kıdem Bordrosu" başlıklı imzalı belgede 23.376,54 TL kıdem tazminatı ve 4.852,96 TL ihbar tazminatı tahakkukunun yer aldığı, imzalı olan "Ocak/2019 Ücret Hesap Pusulası" başlıklı belgede de 23.376,54 TL kıdem tazminatı, 4.852,96 TL ihbar tazminatı ile "sen. izin" adı altında 3.614,15 TL olmak üzere toplam asgari geçim indirimi dâhil net 30.563,40 TL tahakkuk yer aldığı, 03.01.2019 düzenleme tarihli ve imzalı "Ocak/2019 Ücret Bordrosu" da net 30.563,40 TL tahakkuk içerdiği; her ne kadar dosya kapsamında yer ... 31.01.2019 tarihli ibranameye kanuni şartları taşımadığından itibar edilmemesi yerinde ise de dosya kapsamında yer ... dava konusu alacaklara ilişkin imzalı belgelere ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmamasının isabetsiz olduğu, işverence ibraz edilen belgelerin Mahkemece değerlendirilerek imzası ve içeriği bakımından davacı taraftan diyecekleri sorulup, söz konusu belgeler hakkında bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda, davacının söz konusu belgeler yönünden isticvabına karar verildiği, davacı asıl tarafından tahakkuk ettirilen miktarların ödenmediğinin, bordro içerikleri konusunda bilgisinin bulunmadığının, neye imza attığını bilmediğinin belirtildiği, davacı asılın ilgili tahakkuk ettirilen tutarların ödenmediği yönündeki beyanı, tahakkuk ettirilen miktarların ödendiğine dair herhangi bir kaydın bulunmadığı hususu da dikkate alınarak ilgili miktarların mahsubu yoluna gidilmediği gerekçesiyle bozma öncesindeki gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket işçisi olmadığını, husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, işyeri sicil dosyası getirtilmeden eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının tüm alacaklarının ödenmiş olduğunu, taraflarınca ve diğer davalı tarafından sunulan deliller incelenmeden karar verildiğini, davacı tanıklarının hayatın olağan akışına aykırı beyanları esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun kanuna aykırı olduğunu, dava ve ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def'i dikkate alınmaksızın karar verildiğini, davacının inkâra dayalı beyanı yeterli görülerek imza incelemesi yaptırılmadan karar verildiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, dosyada yer ... kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti tahakkuku içerir imzalı bir kısım belgelerin ödeme belgesi mahiyetinde olup olmadığı hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ... maddesinin ikinci fıkrası ile 371 ... maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 nci ve 37 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlıkta;"Ocak/2019 Ücret Hesap Pusulası" başlıklı belge içeriğinde kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı toplamı olarak net 30.563,40 TL tahakkuk yer almakta olup söz konusu imzanın davacı tarafa ait olduğu hususu sabittir. Ancak belge altındaki açıklamada "30.563,40 TL nin hesabıma tamamen yatırıldığını ... Kabul ve beyan ederim" açıklaması yer aldığından ve davalı tarafça ilgili ödemenin davacının banka hesabına yatırıldığının ispatlanmadığı dikkate alındığında, davası asılın bozma sonrası celsedeki beyanına göre İlk Derece Mahkemesinin söz konusu belgeleri dikkate almaksızın alacakları hüküm altına alınması yerinde olmuştur.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.