Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6450 E. 2023/8677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirket ile davacının çalıştığı dava dışı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve davalının işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının bir dönem çalıştığı şirket ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu, ancak diğer dönemde çalıştığı şirket ile davalı arasında böyle bir ilişkinin ispatlanamadığı, dolayısıyla davalının sadece ilk dönemdeki çalışmalardan kaynaklanan alacaklardan sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.06.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... İstemi ... ve davacı vekili Avukat ... ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının yurt dışındaki işyerlerinde elektrik ustabaşısı olarak 21.12.2012-15.05.2015 tarihleri arasında en son aylık 2.300,00 USD ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından bildirimsiz ve haklı bir neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma ücreti, ulusal ... ve genel tatil ücreti ile hafta tatil ücreti alacaklarını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kendi bünyelerinde çalışmadığını, davacının söz konusu projede çalışmış olması hâlinde alt işveren nezdinde çalışmış olabileceğini, davacının dava dışı Akfa Mühendislik ve Taah. Hiz. AŞ çalışanı olduğunu ve alt işverenin başka işlerinde çalışmış olduğunu, davacıya elden ödeme yapılmadığını, çalışma saatlerine ve günlerine ilişkin iddiasının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.11.2019 tarihli ve 2018/409 Esas, 2019/750 Karar sayılı kararı ile; davalı işveren tarafından davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin ispat edilemediği, tanık beyanlarından bilirkişi raporunda belirtilen şekilde davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ve ulusal ... genel tatil günlerinde çalıştığı, davacının yurda giriş çıkış kayıtlarına göre yıllık izinlerini kullandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesinin 29.12.2020 tarihli ve 2020/370 Esas, 2020/2007 Karar sayılı kararı ile; davacının banka hesaplarından ödemelerin davalı Şirket tarafından yapıldığı, davalının husumet itirazının reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacak şekilde sona erdiği ve ihbar öneli verildiğinin ispatlanamadığı, görgüye dayalı bilgileri olan ve davalı işyerinde davacı ile birlikte çalışmış tanıkların beyanları doğrultusunda, yapılan işin niteliği de nazara alınarak davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil çalışmalarına ispatladığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.05.2021 tarihli ve 2021/3315 Esas, 2021/9519 Karar sayılı kararı ile; davacının 28.11.2012-18.03.2015 tarihleri arası dönemde çalıştığı bildirilen 1277965 ve 1321914 işyeri sicil numaralı dava dışı işverenler ile davalı Şirket arasında hizmet alım sözleşmesi olup olmadığı, davacının bu dönemde davalı işyerinde çalışıp çalışmadığının tespit edilemediği, öncelikle davacının 28.11.2012-18.03.2015 tarihleri arası dönemde çalıştığı bildirilen dava dışı işverenlerle davalı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığının araştırılıp açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre davalının sorumluluğunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, 28.11.2012-03.07.2013 arasında 1277965 işyeri sicil No.lu ... Proje İnşaat Taah. Tic. ve San. AŞ ve 08.12.2014-18.03.2015 arasında 1321914 işyeri sicil No.lu DT Mühendislik ve Taah. AŞ nezdinde ve asıl işveren davalı Şirketin yanında çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiği, tanık beyanlarından bilirkişi raporunda belirtilen şekilde davacının fazla çalışma yaptığı, hafta tatili ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde çalıştığı, davacının yurda giriş çıkış kayıtlarına göre yıllık izinlerini kullandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının 21.12.2012-15.05.2015 tarihleri arasında davalı Şirkette çalışmadığını, davacının 08.12.2014-18.03.2015 tarihleri arasında davalı Şirket ile asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmayan DT Mühendislik ve Taah. AŞ bünyesinde Azerbaycan şantiyesinde çalıştığını, dava dışı bu Şirketin müzekkere cevabında davalı Şirket ile herhangi bir bağı olmadığını belirttiğini, davacının 21.12.2012-03.07.2013 tarihleri arasında çalıştığı Şirket ile davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, Mahkemece ... Proje şirketine davalı Şirket ile arasında hizmet alım kapsamında alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığına dair yazılan müzekkereye cevap verilmediğini, bozmaya uyulmasına rağmen gereklerinin yerine getirilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı Şirketi ile davacının çalıştığı dava dışı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve buna göre davalının dava konusu alacaklardan sorumlu olup olmadığı noktasındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası şu şekildedir:

"Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya iş üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş ... ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ... yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince Dairemizin bozma kararı uyarınca davacının sigortalı hizmet cetveline göre çalıştığı dava dışı şirketler ile davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı noktasında araştırma yapılmıştır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tanık beyanları ile emsal dava dosyaları birlikte değerlendirildiğinde davacının 28.11.2012-03.07.2013 tarihleri arasındaki çalışması bakımından dava dışı Şirket ile davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun kabulü yerindedir.

3. Ancak davacının 08.12.2014-18.03.2015 tarihleri arasındaki dava dışı şirketteki çalışması bakımından davalı Şirket ile aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunun kabulü yerinde değildir. Davacı asıl, talimat duruşmasındaki beyanında "Bana talimat evrakında sormuş olduğunuz 21.12.2012 - 15.05.2015 tarihleri arasında Rusya, Arabistan Riyad, ... Bölgesinde Havalimanında çalıştım, Rusya'da Anaşirket olarak Tav ... Proje Taşeron Bünyesinde çalıştım. .." şeklinde beyanda bulunmuştur. Dava dışı DT Mühendislik ve Taah. AŞ tarafından, Mahkemece yazılan müzekkereye verilen cevapta davacının 08.12.2014-18.03.2015 tarihleri arasında Şirketlerinin Azerbaycan'da bulunan şantiyesinde çalıştığı, davalı Şirket ile aralarında yüklenici ya da alt işveren olarak bağ bulunmadığını bildirmiştir. Bozma sonrası dosya kapsamına alınan, davacının yurda giriş çıkış kayıtlarına göre davacının 08.12.2014 tarihinde Azerbaycan'a giriş yaptığı anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, davacı asıl beyanı, dava dışı Şirketin müzekkere cevabı, davacının yurda giriş çıkış kayıtları ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde davacının 08.12.2014-18.03.2015 tarihleri arasında çalıştığı dava dışı Şirket ile davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının 28.11.2012-03.07.2013 tarihleri arasındaki çalışması bakımından davalı Şirketin sorumlu olacağı kabul edilerek dava konusu alacakların değerlendirilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 8,400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.