"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen alacak davasında davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili İlk Derece Mahkemesinin 2019/589 Esas numaralı dava dosyasından tefrik edilen prim alacağına ilişkin işbu dava dilekçesinde; davacının, davalı işyerinde strateji ve ... geliştirme rektörlüğü departmanında proje yöneticisi olarak 27.11.2017-12.....2019 tarihleri arasında çalıştığını, ... sözleşmesinin haklı veya geçerli bir sebep olmadan davalı işverence feshedildiğini ve ödenmeyen prim alacağı bulunduğunu, davacıya prim ödenmesinin taahhüt edildiğini ileri sürerek prim alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının prim alacağı talepli davasını tefrik etmeden önce davacının netice ve talep kısmında prim alacağına yer vermediğini, söz konusu talebini de kendisine verilen kesin süre içerisinde somutlaştırmadığını, bu nedenle prim alacağı talepli işbu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, prim alacağının belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, zamanaşımı def’inde bulunduklarını, faize de itiraz ettiklerini, davacının ... sözleşmesinin feshinden sonra tüm hak edişlerinin kendisine eksiksiz ödendiğini, prime hak kazanılmasının belli koşullara bağlı olduğunu, ilgili prim sistemi ve müvekkili Şirket nezdindeki uygulamalara göre sadece belirli seviyedeki çalışanlara prim ödenebildiğini ve prim alacağına hak kazanmak için müvekkili Şirket ile çalışanların belirlenen hedefleri tutturması ve prim yılının tamamında çalışılmış olması gerektiğini, bu şartların gerçekleşmesi halinde çalışanlara prim ödemesinin yapılabildiğini; ancak ... sözleşmesi işletmesel karar kapsamında feshedilen davacı işçinin prim alacağına hak kazanması için gerekli şartların gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işyerinde prim uygulaması olduğu konusunda taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davalı tarafın işyerinde prim uygulaması olduğunu ancak tüm çalışanlara ödenmediğini beyan ve kabul ettiği, her ne kadar davalı vekilince primin tüm çalışanlara verilmediği beyan edilmişse de davacıya ait Aralık 2018 ve Şubat 2019 bordrolarında kendisine prim tahakkuku yapıldığı anlaşıldığından, işbu tahakkuklar doğrultusunda davacının da prime hak kazanan çalışanlardan olduğu, tanık beyanlarından ve özellikle davalı tanığı P.K'nın beyanlarından prime hak kazanma koşulları ve primin hesaplama yönteminin birtakım kriterlere bağlı olduğu sonucuna ulaşıldığı; buna göre prime hak kazanılması için yönetici pozisyonunda olunması gerektiği, Şirketin yıllık gelirine bakıldığı, bu gelirin %15’inin prim matrahı olarak ayrıldığı, performansa bakıldığı, performansın uygun olması halinde buradan bir ... geldiği, Şirketin başarısına bakıldığı, Şirket başarısına göre buradan da bir ... geldiği ve primin yılda bir defa ödendiğinin anlaşıldığı; tanık beyanları gözetildiğinde, davacının çalıştığı dönemde davalı Şirketin yıllık gelirinin ne olduğuna dair dosyada yazılı herhangi bir delil bulunmadığı, yine dosyada davacının çalıştığı döneme ilişkin performans değerlendirmesine dair herhangi bir performans değerlendirme raporuna da rastlanmadığı, davalı işverence buna ilişkin yazılı kayıtların dosyaya sunulmadığı, bu durumda her ne kadar davacının prime hak kazanan çalışanlardan olduğu anlaşılmışsa da prim uygulamasının çalışma (...) ... haline geldiğinin ve davacının prim alacağına hak kazandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesi kararı kesin olarak verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı; primin kişiye özgü olması sebebiyle ikramiyeden farklı olarak prim ödemelerinin genel bir nitelik taşıması gerekmediğini, işçinin prime hak kazanması için işyerinde prim ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olmasına gerek olmadığını, işyerinde çalışılan süreyle sınırlı olmak üzere de işçinin prim talep hakkı bulunduğunu, ... sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa da işverence ... taraflı olarak düzenli şekilde yapılan prim ödemesinin işyeri şartını oluşturacağını, her durumda uygulamanın ... taraflı olarak işverence ortadan kaldırılması ya da azaltılmasının mümkün olmadığını, prim uygulaması yönünden işçi aleyhine çalışma koşullarındaki değişikliğin, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmesi gerektiğini, dinlenen tanık beyanlarına göre yönetici pozisyonunda çalışan davacı için prim uygulamasının işyeri şartı oluşturduğu anlaşıldığından dosya kapsamına göre bir karar verilmesi gerekirken Mahkemece, prim uygulamasının çalışma ... haline geldiğinin ve davacının prim alacağına hak kazandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına bozulması istemi ile başvuruda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Mahkemenin maddi vakıalar ile davanın ispatına yönelik değerlendirmesinin yürürlükteki hukuka aykırılık bağlamında kanun yararına temyiz incelemesine tabi tutulup tutulamayacağı noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) "Kanun yararına temyiz" kenar başlıklı 363 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
"İlk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur."
2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
3. 6100 sayılı Kanun'un "Bozma sebepleri" kenar başlıklı 371 ... maddesi şöyledir:
"(1) Yargıtay, aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı gerekçe göstererek temyiz olunan kararı kısmen veya tamamen bozar:
a) Hukukun veya taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanmış olması.
b) Dava şartlarına aykırılık bulunması.
c) Taraflardan birinin davasını ispat için dayandığı delillerin kanuni bir sebep olmaksızın kabul edilmemesi.
ç) Karara etki eden yargılama hatası veya eksiklikleri bulunması."
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur. 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinin gerekçesinde de karar verilirken yürürlükteki hukukun yanlış uygulanmasının her an için söz konusu olabileceği, kanun yararına temyizin, yanlışlık tespit edilip daha sonra benzer işlemlerden kaçınmak için kabul edilen bir sistem olduğu, Yargıtayın yaptığı incelemede uygulamanın yanlış olduğu sonucuna ulaşırsa kararı kanun yararına bozacağı ifade edilmiştir.
2. Temyiz yolu ise olağan kanun yollarından birisidir. Bozma sebepleri, 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde sayılmıştır. Bunlar; hukukun veya taraflar arasındaki sözleşmenin yanlış uygulanmış olması, dava şartlarına aykırılık bulunması, taraflardan birinin davasını ispat için dayandığı delillerin kanuni bir sebep olmaksızın kabul edilmemesi ve karara etki eden yargılama hatası veya eksiklikler bulunmasıdır. Temyiz yolunda, hüküm mahkemesinin kararı sadece hukuka uygunluk bakımından inceleme konusu yapılır. Madde gerekçesinde bu husus "Temyiz incelemesini, istinaf incelemesinden ayıran ... özellik, temyiz incelemesinin usûl hukuku veya maddî hukuk yönünden incelemeyi gerektirmesi, maddî vakıaların denetimi ile delil değerlendirmesine girmemesidir. Maddede bu hukukî denetimin hangi sebeplerle yapılacağı açıklığa kavuşturulmuştur. Bugüne kadar istinaf yolunun olmamasından dolayı zaman zaman Yargıtay maddî vakıalara ve delil değerlendirmesine de girmek zorunda kalabilmekteydi, istinafla birlikte artık bu ihtiyaç ortadan kalkmış ve Yargıtay tamamen bir hukukî denetim ve içtihat mercii olmuştur." şeklinde vurgulanmıştır.
3. Belirtilen bu yasal düzenlemeler ve 6100 sayılı Kanun döneminde temyiz yolu ile ilgili özellikler dikkate alındığında, kanun yararına temyiz ile temyiz yolu arasında bir ayrım yapılması gerekmektedir. Kanun yararına temyiz başvurusunda, başvuru konusu kararın sadece yürürlükteki hukuka aykırı olup olmadığı denetlenir. Bu denetim ise, temyiz incelemesinin aksine, kanun yararına temyizde görece sınırlı bir inceleme yapılmasını gerektirir. Kanun yararına temyize ilişkin madde gerekçesinde de belirtildiği gibi yürürlükteki hukukun yanlış uygulanması söz konusu olduğunda, kararın kanun yararına bozulması gerekir.
4. Somut olayda ise davalı işyerinde strateji ve ... geliştirme rektörlüğü departmanında proje yöneticisi olarak 27.11.2017-12.....2019 tarihleri arasında çalışmış olan davacı işçi, hak ettiği prim alacağının ödenmediğini ileri sürmüş; davalı işveren de prim ödenmesinin belli koşullara bağlı olduğunu, sadece belirli seviyedeki çalışanlara prim ödenebildiğini ve prim alacağına hak kazanmak için müvekkili Şirket ile çalışanların belirlenen hedefleri tutturması ve prim yılının tamamında çalışılmış olması gerektiğini savunmuştur.
5. İlk Derece Mahkemesince, davacının çalıştığı dönemde davalı Şirketin yıllık gelirinin ne olduğuna dair dosyada yazılı herhangi bir delil bulunmadığı, yine dosyada davacının çalıştığı döneme ilişkin performans değerlendirmesine dair herhangi bir performans değerlendirme raporuna da rastlanmadığı, davalı işverence buna ilişkin yazılı kayıtların dosyaya sunulmadığı, bu durumda her ne kadar davacının prime hak kazanan çalışanlardan olduğu anlaşılmışsa da prim uygulamasının çalışma ... haline geldiğinin ve davacının prim alacağına hak kazandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
6. Kanun yararına bozma isteğine konu husus, Mahkemenin maddi vakıalar ile davanın ispatına yönelik değerlendirmelerine ilişkindir. Kanun koyucunun temyiz yolunda dahi Yargıtayca maddi vakıaların denetimi ile delil değerlendirmesine girilmemesi gerektiği yönündeki madde gerekçesi dikkate alındığında; kanun yararına temyizde bu tür bir değerlendirmenin yapılmaması gerekir. Bu bakımdan kanun yararına temyize konu kararın yürürlükteki hukuka aykırı olması, bir diğer ifade ile yürürlükteki hukukun yanlış uygulanması noktasında bir sonuca varılması mümkün değildir. Belirtilen sebeple, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteğinin reddi gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının hükmün kanun yararına bozulması talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininAdalet Bakanlığına gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.