"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tespit ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı asıl işverenden ihale ... alt işverenler nezdinde numune alma ve hazırlama elemanı olarak çalıştığını, gerçekte davalının asıl işçisi olduğunu, ... 2. ... Mahkemesinin dosyalarında davalı asıl işveren ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespiti yönünde verilen kararların kesinleştiğini ileri sürerek müvekkilinin ilk işe girdiği tarihten itibaren davalının işçisi sayılması gerektiğinin tespitine ve 27. Dönem İşletme Toplu ... Sözleşmesinden yararlandırılarak bu nedenle ... ücret, yıllık izin ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti fark alacakları, sendikal haklar ile ilave tediye ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; muvazaa iddialarının haksız olduğunu, alt işveren çalışanlarının yaptığı ... kapsamında müvekkili İdarenin çalışanı bulunmadığını, yüklenici firma işçilerinin müvekkili tarafından işe alınmadığını, İdarenin sorumluluk kapsamında alt işverenleri denetlemesinin muvazaa olarak kabul edilemeyeceğini, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacının davalı işveren bünyesinde alt işveren şirketler nezdinde çalıştığı, laboratuvarda numune alma işinde çalıştığı, emsal kararlar da dikkate alındığında davacının yaptığı işin yardımcı nitelikte bir ... olmayıp asıl ... niteliğinde olduğu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin ve yapılan sözleşmenin muvazaaya dayalı olduğu, davacının ... itibaren davalının işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kararda tespite yönelik hüküm kurulmadığını, fark yıllık izin ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının yaptığı işin yardımcı ... kapsamında olduğunu, kanunen izin verilen bir konuda kurulan asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu ve davacının alacağının bulunmadığını, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işverenin taraf olduğu hizmet alım sözleşmeleri kapsamında alt işveren bünyesinde numune alma ve hazırlama işçisi olarak çalıştığı, hizmet alım sözleşmelerine konu işin davalının asıl işleri arasında olduğu, asıl işin bölünerek alt işverene verilebilmesi için işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme koşullarının sağlanmadığı, asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulmadığı, davacının ... itibaren davalının işçisi sayılması gerektiği, buna göre davacının talebine rağmen ... itibaren davalının işçisi sayılması yönelik hüküm kurulmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı ve muvazaaya dayanıp dayanmadığı, davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.
2.4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 27.09.2008 tarihli ve 27010 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ile 11 ve 12 nci maddeleri.
3. Dairemizin 13.12.2022 tarihli ve 2022/15670 Esas, 2022/16492 Karar sayılı kararının ilgili kısmı şu şekildedir:
"... somut uyuşmazlıkta olduğu gibi asıl alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının ya da geçerli olarak kurulmadığının ve işçinin çalışma süresinin en başından itibaren asıl işverenin işçisi olduğunun belirlendiği durumlarda; işçi, toplu ... sözleşmesinin imza tarihinde yetkili sendikaya üye olsa da ... işveren olan asıl işverenin toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmesi; ancak taraf sendika üyeliğinin ... işverene bildirildiği tarihten itibaren mümkündür. Somut uyuşmazlık dönemi için davacının sendika üyeliği, toplu ... sözleşmesinin tarafı Sendika tarafından davalı Belediyeye bildirilmediği gibi davacının da toplu ... sözleşmesinden yararlanma talebi ile davalı Belediyeye bir başvurusu olmamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2022 tarihli ve 2021/(22)9-310 Esas, 2022/331 Karar sayılı kararı ile işçinin sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmemesinin Belediyenin muvazaalı işleminden kaynaklandığı, davalının bildirim yapılmasını engellediği, bu durumda kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği, sendika üyeliğinin bildirilmesi şartı aranmaksızın işçinin toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanabileceği şeklindeki görüşün tartışıldığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu çoğunluğunca benimsenmediği de görülmektedir."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı asıl işveren ile hizmet alım sözleşmesi imzalanan Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinin tamamından yararlanabileceği kabul edilmiştir. Ancak muvazaanın kabulü davacının doğrudan asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanmasını sağlamaz. Muvazaanın tespiti hâlinde asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlanabilmesi için davacının sendikaya üye olması yeterli olmayıp bunun yanında üyeliğin asıl işverene bildirilmiş olması şarttır.
3. Dosya kapsamına göre davacının sendika üyeliğinin davalı asıl işverene bildirilip bildirilmediği tespit edilememektedir. Bu nedenle davacının üyeliğinin davalı asıl işverene bildirilip bildirilmediği araştırılarak toplu ... sözleşmesinden hangi tarih itibarı ile faydalanabileceğinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.