Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6563 E. 2023/6860 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurumda çalışan davacının, toplu iş sözleşmesine göre intibakının yapılacağı tarihin belirlenmesi, intibak neticesinde oluşacak fark ücret, ilave tediye, ikramiye ve teşvik primi alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacakların hesaplanma yönteminin belirlenmesine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, toplu iş sözleşmesi ve ilgili protokole göre davacının intibak tarihinden itibaren hak kazanmış olduğu fark ücret ve diğer alacak kalemlerini hesaplayarak hüküm altına alması doğru bulunarak, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :... Mahkemesi

Taraflar arasında görülen intibak tespiti ve alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince ... 3. ... Mahkemesinin 11.04.2016 tarihli ve 2014/99 Esas, 2016/116 Karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece 11.03.2020 tarihli ve 2020/49 Esas, 2020/100 Karar sayılı kararı karar ile bozma ilâmına direnilmiş; kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay ( Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince 02.07.2020 tarihli karar ile bozma kararı yerinde bulunarak direnme kararı incelenmek üzere dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2021 tarihli ve 2020/(22)9-438 Esas, 2021/275 Karar sayılı ilâmı ile direnme kararının yerinde olduğuna karar verilerek, diğer temyiz itirazlarına ilişkin inceleme yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.

Dairemizin 31.05.2021 tarihli ve 2021/5475 Esas, 2021/9728 Karar sayılı ilâmı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş; Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa ait işyerinde çalışmaya başlamadan önce değişik işyerlerinde aynı meslekte çalıştığını, üyesi bulunduğu Sendika ile davalı arasında bağıtlanan toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre işe başlamadan önce aynı meslekte geçen kıdemleri ile tahsil durumu gözetilerek başlangıç sınıf ve derecesinin belirlenmesi gerektiği hâlde, 17.....1996 tarihinden önceki hizmetleri dikkate alınmadan yapılan intibakın hatalı olduğunu ileri sürerek 17.....1996 tarihi itibarıyla derecesinin 13 olduğunun tespiti ile buna dayalı olarak ücret farkı alacağı, fark ilave tediye alacağı, fark ikramiye alacağı ve fark teşvik primi alacaklarını davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep konusu yapılan alacaklarının zamanaşımına uğradığını, derece intibaklarının 21.02.2012 tarihli protokol kapsamında 15.01.2013 tarihinden itibaren yapıldığını, protokolden de anlaşılacağı üzere kurulan komisyon tarafından uygun bulunanlar için sadece ücret intibakı yapılacak olup geriye dönük ödemeye yönelik bir düzenleme yapılmadığını, bu nedenle işveren ve davacının üyesi olduğu sendika arasında uygun bir irade beyanlarının kurulması sonucunda oluşturulan protokolde yer almayan bir düzenlemeye dayanarak ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.04.2016 tarihli ve 2014/99 Esas, 2016/116 Karar sayılı kararı ile; davacı alacaklarının Mahkemece aldırılan 07.03.2016 tarihli ikinci ek rapora göre belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 12.12.2019 tarihli ve 2017/25891 Esas, 2019/23318 Karar sayılı ilâmı ile; talep içeriğinden de anlaşıldığı üzere, davacının sendikaya üye olduğu ve toplu ... sözleşmesinden yararlanabileceği tarihi, çalışma süresini, en son ödenen ücreti, toplu ... sözleşmesi gereği alması gerektiğini iddia ettiği aylık ücret miktarını, ödenmesi gereken fark ücret alacağı, ilave tediye, akdi ikramiye ve verimliliği teşvik primi tutarlarını işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesi hükümleri gereğince belirleyebilecek durumda olduğu, bu hâlde toplu ... sözleşmesinden kaynaklı söz konusu alacakların belirsiz alacak olmadığı, dava konusu edilen alacakların gerçekte belirlenebilir olmaları ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri ve bu nedenle hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Direnme Kararı

Mahkemenin 11.03.2020 tarihli ve 2020/49 Esas, 2020/100 Karar sayılı kararı ile; davanın belirsiz alacak davası türünde açılmasının mümkün olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. Direnme kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiştir.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.03.2021 tarihli ve 2020/(22)9-438 Esas, 2021/275 Karar sayılı ilâmı ile; davalı işyerinde sendikal örgütlenme olduğu, toplu ... sözleşmesi düzeni bulunduğu ve davacı işçinin sendika üyesi olarak toplu ... sözleşmesinden yararlandığı, talep ettiği fark işçilik alacaklarının hesaplanabilmesi için kayıt ve belgeleri tutma ve işçinin bilgisine sunmakla yükümlü olan işverenin sunacağı bordrolara ihtiyaç duyulduğu, çünkü fark işçilik alacaklarının belirlenebilmesinin muhasebe işlemini gerektirdiği, bunun için de işyerinde kayıt tutma dolayısı ile belgeleme yükümlüsü olan işverenin sunacağı bordrolara ve kayıtlara ihtiyaç duyulduğu, o hâlde, toplu ... sözleşmesi artışlarından kaynaklanan alacaklarını belirlemesinin, davacı işçinin eğitim ve sosyal durumu dikkate alındığında kendisinden beklenemeyeceği gibi söz konusu alacakların belirlenebilmesi için işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ve tahkikata ihtiyaç duyulduğundan, Mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle direnme kararının yerinde olduğuna karar verilerek, Dairece bozma nedenine göre davanın esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.

D. Bozma Kararı

Dairemizin 31.05.2021 tarihli ve 2021/5475 Esas, 2021/9728 Karar sayılı ilâmı ile; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, protokolle yapılan değişikliğin geçmişe etkili olarak yürürlüğe konamayacağı ve davacı alacaklarının protokol tarihi olan 21.02.2012 tarihinden itabaren hesaplanması gerektiği gerekçesiyle 21.02.2012 tarihi ile intibakın yapıldığı 15.01.2013 tarihleri arası için hesaplama yapıldığı, bununla birlikte davalı işvereninin de kabulünde olduğu üzere hatalı (eksik) ücret derecesi tespit edildiği ve 15.01.2013 tarihi itibarıyla davacıya hak ettiği derecenin verildiği, bu durum karşısında işçinin geriye dönük olarak haklarının tespiti veya tahsilini dava yolu ile istemesinde bir engel olmadığı, işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmelerinin 41 ... maddelerinde intibakı süreye bağlayan hükmün de davacının talep hakkını ortadan kaldırıcı nitelikte olmadığı, yine söz konusu protokolle davacıya fazladan bir hak verilmeyip başlangıçta hatalı olan işlemin düzeltilmesinin öngörüldüğü, buna göre düzenlemenin geçmişe dönük olamayacağı kabulüne göre yapılan hesaplamaya itibar edilmesinin hatalı olduğu, Mahkemece davaya karşı zamanaşımı def'i değerlendirilerek ve davacının bilirkişi raporuna yaptığı somut itirazlar karşılanarak denetime elverişli şekilde alacakların belirlenmesi gerektiği ve ayrıca toplu ... sözleşmesinden kaynaklı alacaklara uygulanan faizler bakımından davacı talebinin göz ardı edilmesinin hatalı olduğu gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı işyerinde 01.03.1997 tarihine kadar bağıtlanmış bulunan toplu ... sözlemelerinde ücret gruplarının sınıflandırıldığı, 01.03.1997 tarihine kadar sözü edilen sınıflara dâhil işçilerin başlangıç ve terfi edebilecekleri sınıf aralıklarının tespit edildiği, buna göre davacının başlangıç derecesinin 13 olduğu, zamanaşımı def'i de gözetilip 24.02.2009-15.01.2013 tarihleri arasındaki dönem için davacının ücret alacağı ve ücrete bağlı olarak yan ödeme adı altındaki fark ikramiye, ilave tediye ve fark primi alacaklarının hesaplandığı belirtilerek bilirkişi raporu ile hesap edilen toplu ... sözleşmesinden kaynaklı fark sosyal yardım alacakları hüküm altına alınarak davacının 17.....1996 tarihi itibarıyla derecesinin 13 olduğunun tespiti ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; 23. Dönem İşletme Toplu ... Sözleşmesi yürürlükte iken davacı işçilerin üyesi olduğu ... Harb ... Sendikası ile işveren ... arasında 21.02.2012 tarihinde 41 ... maddenin değiştirilmesine ve uygulanmasına yönelik protokol imzalandığını, bu hususun dikkate alınmadığını, sözleşmenin 41 ... maddesi uyarınca; sözleşmede belirtilen ücret derecelerinin üstünde veya altında işçi alınmış ve işe alınma tarihi üzerinden iki yıl geçmemiş ise intibak işlemleri yapılabileceğini, 41 ... maddenin geleceğe yönelik hüküm doğuracağının kararlaştırıldığını, bu itibarla 23.03.2013 tarihinden sonra başvuranlar ile belgeleri işe girmeden önceki çalışmalarını ispatlamaya yarar olmayanların taleplerinin reddedildiğini, ... toplu ... sözleşmeleri ile önceki toplu ... sözleşmelerinde tanınan bazı hakların değiştirilmesi ve kaldırılmasının mümkün olduğunu, kazanılmış hak ilkesi düşüncesiyle sonraki toplu ... sözleşmesinde öngörülmeyen veya azaltılan hakların istenemeyeceğini, davacının tespite ilişkin talepleri doğrultusunda geçmişe dönük olarak alacak hesabı yapılmasının toplu ... sözleşmesinin ruhuna, lafzına ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı Kurum nezdinde çalışan davacının, üyesi olduğu Sendika ile davalı arasında bağıtlanan toplu ... sözleşmesine göre intibakının yapılacağı tarihin belirlenerek olması gereken derecesinin tespiti ile buna bağlı olarak fark ücret, ilave tediye, ikramiye ve teşvik primi farkı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve hüküm altına alınan bu alacakların hesaplanma yöntemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi