Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6604 E. 2023/13456 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ve buna bağlı fark alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, arabuluculuk son tutanağından sonra muaccel olan alacaklar için dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurmadığı, ilave tediye alacağının ödeme gününden önce hesaplandığı, sendika üyeliği veya dayanışma aidatı ödeme şartlarının yerine getirilip getirilmediğinin tespit edilmeden toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının değerlendirildiği ve arabuluculuk ücretinin paylaştırılmasında doğru yöntemin uygulanmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2851 E., 2022/2456 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/325 E., 2022/432 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzalandığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, buna bağlı olarak fazla çalışma, gece çalışması, genel tatil ücreti alacaklarının da eksik ödendiğini ileri sürerek ödenmeyen fark ücret, ikramiye, ilave tediye, fazla çalışma, gece çalışması ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın kısmi ya da belirsiz alacak davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının asgari ücretin %34 fazlasına karşılık gelen ücreti tespit edilerek bu ücrete %4 oranında zam uygulandığı ve tespit edilen ücret ile ödenen ücret arasındaki farkın belirlendiği, bilirkişi raporunun dosya kapsamı ve ... mevzuatına uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir .

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacı iddiasının toplu ... sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğu, yapılan uygulamanın mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak davalı Bakanlık harçtan muaf olduğu halde davacının yatırdığı harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi ile ilave tediye alacağı yönünden kanuni faizi yerine bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi hususlarının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi ve toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığı hususuna ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin on dördüncü fıkrası.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile ... ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Taraflar arasında, hüküm altına alınan alacakların hesap yöntemi ve unsurları konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta; davalı Bakanlığa bağlı işyerinde ihale ile hizmet alımı yapılan alt işveren şirketler nezdinde çalışmakta iken 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirilmiş olan davacı işçinin, geçiş esnasında düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesinin aylık ücretin düzenlendiği 7 nci maddesinde yazılı bulunan oran dikkate alınmaksızın temel ücretinin hatalı belirlenmesi nedeniyle eksik ödeme yapıldığı iddia edilmiştir. Kadroya geçiş aşamasında imzalanan ... sözleşmesinde, ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kural her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlar. Buna göre taraflar arasında düzenlenen ... sözleşmesi hükmü dikkate alındığında dava konusu alacakların hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Ancak dava açılmadan önce 29.03.2021 tarihinde arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine ....04.2021 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 11.08.2021 tarihinde dava açılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan ve davacının ıslahına dayanak oluşturan bilirkişi raporunda, dava konusu ücret farkı, ilave tediye, ... bayram ve genel tatil alacağına ilişkin hesaplamaların ....04.2021 tarihinden sonrası için de yapıldığı görülmüştür. Arabuluculuk faaliyeti ise arabuluculuk son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan alacaklar bakımından davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

4. Yine 31.12.2020 tarihli ve 31351 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile "04.07.1957 tarihli 6772 sayılı Kanun kapsamına giren kurumlarda çalışan işçilere 2021 yılında, mezkûr Kanunun 1 inci maddesine göre yapılacak ilave tediyenin 1 inci yarısının 29.01.2021, diğer yarısının 11.05.2021 tarihinde ödenmesine," karar verilmiştir. Arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla henüz ödeme günü gelmeyen ilave tediye alacağının hesaplanması bir başka hatalı yön olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.

5. Belirtmek gerekir ki alt işverene ait işyerinde herhangi bir toplu ... sözleşmesinden yararlanmayan işçiler yönünden sürekli işçi kadrosuna geçirildikleri tarihten sonra 02.04.2018-31.10.2020 tarihleri arasındaki dönemde 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümlerinin uygulanacağı noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Bu işçilerin işyerinde uygulanan 01.01.2019-31.12.2020 dönemini kapsayan toplu ... sözleşmesinden yararlanabilecekleri en erken tarih 01.11.2020 tarihidir. Bu tarih itibarıyla yeni toplu ... sözleşmesinden yararlanma ise ancak 6356 sayılı sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinde öngörülen esaslar çerçevesinde mümkün olabilir. Her ne kadar 02.04.2018-31.10.2020 tarihleri arasında işyerinde uygulanan 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Uyarınca İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu ... Sözleşmesi Hükümleri'nden yararlanmak için sendika üyelik şartı aranmamakta ise de yetkili sendika ile işveren arasında bu tarihten sonraki dönem için 6356 sayılı Kanun'da öngörülen prosedüre uygun olarak bağıtlanan toplu ... sözleşmeleri için sözleşmeden yararlanma ilgili Kanun'un 39 uncu maddesindeki şartlara tâbidir.

6. Somut olayda, 31.10.2020 tarihinden sonraki döneme ilişkin bakımından sendikaya üye olup olmadığı veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle yararlanma talebinin olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, oluşacak sonuca göre her iki dönem bakımından ayrı ayrı davacının alacaklara hak kazanıp kazanmadığının belirlenmesi gerekir. Davacının 31.10.2020 tarihinden sonraki dönem bakımından 01.01.2019-31.12.2020 yürürlük süreli toplu ... sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşımadığının anlaşılması hâlinde 01.11.2020 tarihinden sonraki döneme ilişkin ikramiye alacağı talebinin reddine karar verilmesi; anılan tarihten sonraki ... bayram ve genel tatil ücreti bakımından ise 4857 sayılı ... Kanunu'nun 47 nci maddesi uyarınca bir yevmiye üzerinden hesaplama yapılması gerektiği gözden kaçırılmamalıdır. Belirtilen hususlar araştırılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.

7. Yürürlükteki mevzuata göre arabuluculuk ücreti yargılama giderlerindendir. Bu sebeple yargılamanın sonunda, arabuluculuk ücretinin de tarafların haklılık durumununa göre paylaştırılması gerekir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen arabuluculuk ücretinin tamamından davalının sorumluluğuna yol açacak şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.