"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/391 E., 2022/2418 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 5. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/425 E., 2021/703 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince, 13.01.2022 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun, kararın kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken ... ... sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini; ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek ödenmeyen ücret farkı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli ... sözleşmesinin ilgili maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli ... sözleşmesinin ve toplu ... sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince, 13.01.2022 tarihli ek karar ile istinaf başvurusunun kararın kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl ve ek kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının hâlen davalı işyerinde çalışmakta olduğundan kararın kesin mahiyette verilmesinin hatalı olduğunu, zamanaşımı def'inin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, birebir örtüşen emsal davalar hakkında davalı Bakanlık lehine verilmiş güncel emsal Yargıtay kararlarının bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava tarihi itibarıyla ... sözleşmesinin devam ettiği, dava tarihi itibarıyla davalının işçisi olarak görevine devam ettiği, bu nedenle verilecek kararın dava tarihinden sonraki dönemleri de etkileyebilecek nitelikte olduğu, istinaf yolunun açık olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan incelenmesine geçildiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesince davacının ücretinin tespiti ve fark alacakların hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik olmadığı, ancak davalı Bakanlığın harçtan muaf olduğunun gözetilmemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde belirttiği sebeplere ilaveten ... sözleşmesinde herhangi bir oran yazılı bulunsun ya da bulunmasın; 696 sayılı KHK ile kadrolu yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal hakları ile daha önceden kadroda bulunan işçilerin ücret, mali ve sosyal hakları arasında yapılan ve temelde eşitlik ilkesine dayanan denkleştirmenin ücret artışı olarak yorumlanması sebebiyle, eşitlik ilkesini ve sosyal adaleti zedeleyen huzurdaki davalardan kaynaklı kamu zararlarının doğmaya başladığı, Yargıtayın sözleşmeye sonradan elle oran eklenmeyen ... sözleşmelerinin tarafı olan sürekli işçilerin açılmış davalarını "sözleşmede ücret artış oran kısmı boş bırakılmıştır" gerekçesiyle reddetmesinin bile kamu vicdanını yaralayıcı bir durum olduğunu zira herhangi bir sürekli işçinin %4 zam oranı almasının yahut emsali işçinin %75 oranında zam almasının tümüyle şans işi hâline dönüştüğünü, atandığı kurumdaki idarecinin sözleşmeye oran yazma basiretsizliğinde/yetkisizliğinde bulunan işçi avantajlı ve üstün mali haklar sahibi olurken, atandığı kurumdaki idarecinin sürekli işçinin ücreti ile ücret artış oranının yasayla, daha doğru ifade ile genel bağlayıcı işlem ile tespit edildiğini/edileceğini bilmesi yahut bilmese bile hasbelkader veya kazara o kısmı boş bırakmayı akıl etmesi hallerine maruz kalan sürekli işçinin dezavantajlı ve daha düşük mali hak edinimli olduğunu, bu durumun sözleşmeye bağlılık kuralıyla ya da kazanılmış hak kavramı ile izah edilmesinin yeterli görünmediği gibi kamusal eşitliğe ve toplumsal barışa katkısı da olmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçen davacı işçiye ödenmesi gereken ücret miktarının tespiti ile buna göre davacının fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve alacakların hesabı ile talep aşımının söz konusu olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı Kanun) eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile ... ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
4. 6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" kenar başlıklı 26 ncı maddesi şöyledir:
" (1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır."
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde açıkça 2019 yılına ait 12 aylık 2020 yılına ait 3 aylık çıplak ücret farkının talep edildiği belirtilmesine rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücret farkının yanı sıra fazla çalışma ile ... bayram ve genel tatil ücreti gibi ücretlerin farkının da hesaplandığı, böylece hesap dönemi içindeki her bordroda tahakkuk ettirilmiş tüm ücretlerin (fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil vb) farkının hesaplanıp raporun sonuç kısmında ... kalem olarak ücret farkı adı altında yer verildiği görülmektedir. Davacı ıslah dilekçesinde "ücret farkı" adı altında bilirkişi raporunda hesaplanan alacakları talep ettiğini açıklamış, yeni bir alacak kalemi talep ettiğini de ileri sürmemiştir.
3. Mahkemece dava ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak bilirkişi raporunda hesaplanan alacağa hükmedilmiş ise de somut uyuşmazlıkta davacının talebinin sadece fark ücret alacağı olduğu açıktır. Bu itibarla fark ücret dışındaki, dava dilekçesinde talep edilmeyen diğer alacakları da kapsar şekilde yapılan hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulması taleple bağlılık ilkesi aykırıdır. Mahkemece hatalı şekilde yazılı gerekçe ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.