Logo

9. Hukuk Dairesi2023/6885 E. 2023/6716 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu tespit edilen işçinin, asıl işverenin işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşulları.

Gerekçe ve Sonuç: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olması halinde, işçinin asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesi gerektiği, somut olayda bu bildirimin yapılmadığının anlaşılması üzerine, önceki bozma kararındaki maddi hata gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı Eshot Genel Müdürlüğüne (Eshot Genel Müdürlüğü) ait işyerinde 11.10.2011 tarihinden beri aralıksız olarak otobüs hat şoförü olarak çalıştığını, ... itibaren davalının işçisi olduğunun İzmir 6. İş Mahkemesinin 2013/721 Esas, 2014/749 Karar sayılı kararıyla tespit edildiğini, kararın Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 22.05.2015 tarihli ve 2015/19904 Esas, 2015/9709 Karar sayılı kararıyla alacaklar yönünden bozulduğunu, Mahkemece bozmaya uyularak 2017/286 Esas sayılı dosyasıyla davacının ... itibaren davalı Eshot Genel Müdürlüğü işçisi olduğuna karar verildiğini, davacının davalı Eshot Genel Müdürlüğünde örgütlü bulunan Belediye İş Sendikasına 27.06.2014 tarihinde üye olduğunu, Belediye İş Sendikasının yapmış olduğu toplu iş sözleşmesi ile sağlanan bütün haklardan yararlanmak istediğini, ancak bundan faydalandırılmadığını iddia ederek, Belediye İş Sendikasına üye olduğu 27.06.2014 tarihinden dava tarihine kadar olan 300,00 TL fark ücret, 200,00 TL fark gece çalışma ücreti, 200,00 TL fark fazla çalışma ücreti, 100,00 TL fark genel tatil ücreti, 250,00 TL kıdemli işçiliği teşvik primi, 200,00 TL ... yardımı, 100,00 TL fark giyim yardımı, 100,00 TL fark temizlik yardımı, 100,00 TL fark yemek ücreti, 100,00 TL fark yakacak yardımı, 100,00 TL fark akıllı ... ve sürücü ... primi, 500,00 TL ilave tediye alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının İzmir 6. İş Mahkemesinin 2013/721 Esas sayılı dosyası ile huzurdaki davaya konu alacak talepleri için dava açmış olduğunu, Yargıtayın bozma kararından sonra İzmir 6. İş Mahkemesinin 2017/286 Esas sayılı dosyasında davacının fark ücret alacak taleplerinin ret edildiğini, derdestlik nedeniyle davanın ret edilmesi gerektiğini alacak taleplerinin kısmi zamanaşımına uğradığını, davacının aynı anda iki toplu iş sözleşmesinden yararlanması sonucunu doğuracak taleplerinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, taraf sendikasında davacının üyeliğinin davalı İdareye bildirilmemiş olduğundan, davalı İdarenin imzaladığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağını, davalı İdare ile İzelman Genel Hizmet Otopark ... Eğitim İtfaiye ve Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim (İzelman) arasındaki ilişkinin hukuka uygun kurulduğunu, muvazaalı olmadığını, davacının ilave tediye ücreti alacağı talebinin kabulünün kanunen mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.02.2020 tarihli ve 2017/819 Esas, 2020/49 Karar sayılı kararıyla; davacı işçinin, Genel İş Sendikasından istifa ... davalının işyerinde toplu iş sözleşmesi imzalayan Belediye İş Sendikasına üye olmasına ve ilk olarak Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 22.05.2015 tarihli karar içeriğine göre muvazaa tespiti nedeniyle ... beri davalının işçisi sayılmasına rağmen işyerindeki toplu iş sözleşmesinden yararlanamadığını, her ne kadar daha önce yararlandığı toplu iş sözleşmesinden ... hakları 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci maddesi gereğince devam etmekte ise de, Genel İş Sendikasından da aynı anda iki sendikaya üye olamayacağından istifa etmesi nedeniyle İzelman ve Genel İş Sendikası arasında bundan sonra yapılan toplu iş sözleşmelerinden yararlanması mümkün olmayacağı ve ücret ve sosyal haklarındaki artış oranı sendikalı işçilere göre daha düşük kalacağı için davacı işçinin, dayanışma aidatı ödemek suretiyle İzelman ile Genel İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmelerinden yararlanması durumunun sendikalılığın tekliği ilkesini zedelemeyeceği ve bu sözleşme gereği ödenen ücret ve sosyal hakları ile gerçekte ödenmesi gereken Belediye İş Sendikası ile ... işvereni Belediye arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden ... ücret ve sosyal hakları arasındaki fark ücret ve sosyal haklara ilişkin alacaklarını talep edebileceğini hakkaniyet gereği kabul etmek gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Belediye vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin 13.12.2021 tarihli ve 2020/1800 Esas, 2021/2112 Karar sayılı kararıyla; hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğunun anlaşılması karşısında davalı tarafın bilirkişi raporundaki hesaplamalara yönelik istinaf nedeninin yerinde olmadığı, vekâlet ücreti takdirinde de hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.03.2022 tarihli ve 2022/2936 Esas, 2022/4072 Karar sayılı ilâmı ile; Belediye İş Sendikasının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesine göre hesaplamaya esas ücretin belirlenmesinde, davacının dayanışma aidatı ödeyerek yararlanmakta olduğu Genel İş Sendikasının tarafı bulunduğu toplu iş sözleşmesinin ücret zammı uygulanarak belirlenmiş olan ücretin esas alınması hâlinde iki kez zam uygulanmasının söz konusu olacağı, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma doğrultusunda hesaplama yapılmak üzere bilirkişiden ek rapor alındığı, ancak bilirkişi tarafından düzenlenen 21.11.2022 tarihli ek raporda belirtildiği üzere ... raporun 2/3 sayfasında "Çıplak ücret seyri" başlıklı bölümde açıklandığı üzere, ... rapordaki "Ücret seyri" başlıklı bölümde hazırlanan hesap tablosunda, davacının işe başladığı 11.10.2011 tarihindeki ücretine, toplu iş sözleşmeleri uyarınca ücret zamları uygulandığında 14.03.2014 tarihine intibak etmiş ücreti 46,11 TL olarak gösterilmiş ise de, intibak ettirilmiş bu ücretin hesaplamalar üzerinde etkisi olmadığı, zira dava konusu ücret farkı ve ücrete bağlı diğer işçilik alacaklarının (gece çalışma ücreti farkı, fazla çalışma ücreti farkı, genel tatil ücreti farkı, ilave tediye) davacı işçinin 27.06.2014 tarihinde üyesi olduğu Genel İş Sendikası ile davalı Eshot arasında 18.07.2014 tarihine imzalanan 15.03.2014-14.03.2016 dönemi toplu iş sözleşmesi ve sonrasında 15.03.2016-14.03.2018 dönemi toplu iş sözleşmesinden 27.06.2014-14.12.2017 dönemi için hesaplamada esas alınan ... (esas) ücret, davacının faydalanacağı 15.03.2014-14.03.2016 dönemi toplu iş sözleşmesi 55 ... madde ile belirlenen taban ücret (80,78 TL) olduğu, başka bir ifadeyle hesaplamaya esas ücretin belirlenmesinde iki kez zam uygulanmadığı, davacının 27.06.2014 tarihinde üyesi olduğu Genel İş Sendikası ile davalı Eshot arasında 18.07.2014 tarihinde imzalanan 15.03.2014-14.03.2016 dönemi toplu iş sözleşmesi bozmadan önceki kararda açıklandığı üzere 27.06.2014 tarihinden itibaren faydalanacağı kabul edildiğinden, bu toplu iş sözleşmesi ile belirlenen taban ücretten daha aşağıda ücret ile hesaplama yapılmasının da mümkün olmadığı, bu duruma göre davacıya faydalanacağı toplu iş sözleşmesi üzerinden ödenmesi gereken ücret hesaplamalarının, toplu iş sözleşmesi ile belirlenen taban ücret üzerinden yapılmış ve davacıya ödenmiş olan ücretin mahsubu suretiyle, eksik ödenen ücret ve ücrete bağlı diğer işçilik alacaklarının hesaplanmış olması, ücrete bağlı olmayıp her toplu iş sözleşmesinde maktu olarak belirlenmiş olan (... yardımı, giyim yardımı farkı, temizlik yardımı farkı, yemek yardımı farkı, yakacak yardımı farkı, akıllı ... ve sürücü ... primi farkı) hesaplamalarının bozma konusu dışında tutulmuş olduğunun da nazara alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olmadığını, davacının toplu iş sözleşmesinden faydalanamayacağını, bu yöndeki talebinin kötüniyetli olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların fahiş ve hatalı olduğunu, vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaanın varlığı hâlinde ... işverenin işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşulları hususlarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 39 uncu maddesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Yargıtayca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi hâlinde dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 6356 sayılı Kanun'un 42 nci maddesinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın başvuru süreci ana hatları ile düzenlenmiş olup ikinci fıkrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde; başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını işverene bildireceği düzenlenmiştir. Bu bildirim ile 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesine göre yetki itirazı sürecinin işletilmesi mümkün olmaktadır.

3. 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinde ise yetkili sendikanın karara bağladığı toplu iş sözleşmesinden yararlanma koşulları düzenlenmiştir. Buna göre sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabilirler.

4. 6356 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; 39 uncu maddede, imza tarihinde üye olan işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanmaya başlama tarihlerinin yürürlük tarihi olarak belirtilmesinin esasen 42 nci madde ile bağlantılı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.

5. Şöyle ki işveren, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikaya üye olan işçileri ve sayısını Kanun'un 42 nci maddesi doğrultusunda yetki sürecinde öğrenmektedir. Dolayısıyla işveren, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde üye olan işçileri zaten bilmekte olduğundan ayrıca bir bildirime gerek bulunmaksızın bu işçiler, toplu iş sözleşmesinden yürürlük tarihinden itibaren yararlanabilmektedir. Toplu iş sözleşmesinin imza sürecinden sonra üye olanların işverence bilinebilmesi ise üyeliğin işverene bildirilmesi ile mümkün olabilmektedir. Bu sebeple toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra taraf sendikaya üye olan işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmaları, işverene üyeliğin bildirilmesi şartına bağlanmıştır.

6. Ne var ki toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendikanın tespitinde alt işveren işçileri hesaba katılmadığından asıl işverene, alt işveren işçilerinin sendikaya üyeliklerinin de bildirilmesi şeklinde bir usul bulunmamaktadır. Şu durumda asıl işveren, yetki sürecinde de alt işveren işçilerinin sendikaya üyeliklerinden haberdar olamamaktadır. Somut uyuşmazlıkta olduğu gibi asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının ya da geçerli olarak kurulmadığının ve işçinin çalışma süresinin en başından itibaren asıl işverenin işçisi olduğunun belirlendiği durumlarda; işçi, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde yetkili sendikaya üye olsa da ... işveren olan asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi; ancak taraf sendika üyeliğinin ... işverene bildirildiği tarihten itibaren mümkündür.

7. Somut uyuşmazlıkta Dairemiz bozma ilâmı davacının sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirildiği kabulüne dayalı olup dosya içeriğine göre davacının Genel İş Sendikasından 26.04.2014 tarihinde üyelikten çekildiği, Belediye İş Sendikasının 09.05.2019 tarihli yazısına göre de davacının 27.06.2014 tarihinde Belediye İş Sendikasına üyeliğinin kabul edildiği, ancak bu üyeliğinin ... işverene bildirilmediği anlaşıldığından Dairemiz bozmasının bu yönüyle maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmıştır. İlâmın İlgili Hukuk bölümünün (3) numaralı paragrafında da açıklandığı üzere, Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi hâlinde dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.

8. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut uyuşmazlığın değerlendirilmesinde, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının ya da geçerli olarak kurulmadığının ve işçinin çalışma süresinin en başından itibaren asıl işverenin işçisi olduğunun belirlendiği durumlarda; işçi, toplu iş sözleşmesinin imza tarihinde yetkili sendikaya üye olsa da ... işveren olan asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesinin ancak taraf sendika üyeliğinin ... işverene bildirildiği tarihten itibaren mümkün olduğu, somut uyuşmazlıkta davacının sendika üyeliğinin ... işverene bildirilmemesi sebebiyle ... işveren olan asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Belirtilen husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.