Logo

9. Hukuk Dairesi2023/7061 E. 2023/11874 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçinin işten çıkarılmasının haklı olup olmadığı, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla mesai ücreti ve prim alacağı ile dava şartı olan arabuluculuk hususunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Prim alacağı yönünden arabuluculuk yoluna başvurulmadığı halde mahkemece esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, temyiz edilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3847 E., 2023/142 K.

KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. ... Mahkemesi

SAYISI : 2019/300 E., 2022/693 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette bölge sorumlusu olarak çalışırken 05.02.2019 tarihinde telefonuna gelen mesajla işten çıkartıldığını, ... sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti ve prim alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... sözleşmesinin 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (c), (d) ve (e) alt bentleri uyarınca haklı nedenle tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki tutanaklar ve tanık beyanlarına göre ispat yükü kendisine düşen davalı işverenin davacının başka bir işçiye cinsel tacizde bulunması nedeniyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini usulünce kanıtladığı, bu durumda davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı, prim yönünden davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle prim talebinin reddi gerektiği, davacı ile aynı dönem çalışmaları bulunan tanıkların anlatımına göre davacının itibar edilen bilirkişi raporunda ayrıntıları açıklanan dönemlerde fazla çalışma yaptığı ancak davalı işverenin davacının hak kazandığı fazla çalışma ücretini ödediğini usulünce kanıtlayamadığı, fazla çalışma ücreti talebinin makul indirimle kabulü gerektiği sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ... sözleşmesinin tazminatı gerektirir şekilde sonlandığını, işverence iddiaların ispat edilemediğini, prim alacağı talebinin de kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili ise; çalışma şeklinin ispatlanmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, hükümde gösterilen faiz başlangıcının hatalı olduğunu, üst düzey çalışan olan davacının fazla çalışma ücreti talep edemeyeceğini, davacıya ödenen ek ödeme ve primlerin mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tanıklar C.S. ve S.T.'nin beyanları itibarıyla, ... sözleşmesinin tazminatı gerektirmeyecek şekilde sonlandığı, taraflar arasında davacıya prim ödeneceğine ilişkin bir anlaşmanın bulunduğunun veya bu hususta ödeme yapıldığının ispat edilmediği bu nedenle bu yönden kurulan hükmün isabetli olduğu, tanıklar M.Y. ve S.K.'nın beyanlarından davacıyla birlikte çalıştıkları dönemin 2018 ve 2019 yıllarında olduğu anlaşılmış ise de davacının bu dönemde (sürekli aynı yerde bulunmadan) bölge sorumlusu olarak çalıştığı tespit edilmekle, bu tanıkların davacının çalışma düzeni ile ilgili olarak bilgi sahibi olmaları mümkün olmadığından çalışma şeklinin ispat edilmediği değerlendirilerek fazla çalışma ücreti talebinin de reddi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine yönelik hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; feshin haklı nedene dayandığının ispat edildiği ifade edilmesine rağmen bu konuda ispatın bulunmadığını, tanık S.T.'nin olay tarihini net hatırlamadığını, ilk sarılma olayını normal karşıladığını, davacının S.T. hakkında 16.01.2019 tarihinde tutanak tutması üzerine hatırlamadığı bir olayı şikayet konusu yaptığını, tanıkla davacının husumetli olduğunu, eylemin ispat edilemediğini, fazla çalışma alacağına hak kazandığının ispat edildiğini, prim konusunda Mahkemenin yeterli araştırma yapmadığını ileri sürerek davanın kabulü yönünde hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedilip feshedilmediği ve buna göre davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığına, fazla çalışma ücreti ile EBİTTA prim alacağının ispatına ve talep edilen alacaklar yönünden dava şartı zorunlu arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi, 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (c), (d) ve (e) alt bentleri, 32 ve 41 inci maddeleri, 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun (7036 sayılı Kanun) 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 7036 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; kanuna, ... veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması dava şartı olarak kabul edilmiş olup maddenin ikinci fıkrasında ise arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.

3. Somut olayda, davacı tarafından ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram genel tatil ücreti, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacaklarının ödenmediği veya eksik ödendiği gerekçesiyle arabulucuya başvurulmuş olup 21.03.2019 tarihli anlaşmama (son) tutanağı dava dilekçesine eklenerek dava açılmıştır. Prim alacağı yönünden arabulucuya başvurulmadığı hâlde İlk Derece Mahkemesi tarafından söz konusu alacak yönünden davacı tarafın ispat yükünü yerine getirmediği gerekçesiyle talebin esastan reddine karar verilmiştir.

4. Arabuluculuk dava şartı olup dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediği her bir alacak bakımından ayrı ayrı değerlendirildikten sonra esasa yönelik inceleme yapılmalıdır. Mahkemece arabuluculuk müzakerelerine konu edilmeyen prim alacağı bakımından davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.