"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2019/559 E., 2022/434 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 ... maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinde 18.11.2003 tarihinde bilgi işlem sorumlusu-sistem ve ağ uzmanı olarak çalışmaya başladığını, 19.03.2012 tarihinde Şirketin çoğunluk hissesinin el değiştirdiğini, sistematik baskı, hakaret ve yıldırma politikası izlenmeye başlanması, çalışma koşullarının ağırlaştırılması, çalışma saatleri düzene sokulmadan fazla çalışma yaptırılması nedeniyle davacının 11.07.2012 tarihinde ... sözleşmesini haklı olarak feshettiğini, işyerinde sürekli fazla çalışma yaptırıldığını, ... ... ve genel tatil günlerinde de işyerinde çalışıldığını, son ücretinin brüt 3.088,23 TL olduğunu ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ... ... ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacaklar belirlenebilir olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının feshi haksız olduğundan kıdem tazminatının reddi gerektiğini, davalı işveren aleyhine davası olan tanıkların beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacının ücretinin net 2.100,00 TL olduğunu, davacıya fazla çalışma yapması için talimat verilmediğini, ... ... ve genel tatil günlerinde çalışılmadığını, davacının hiçbir hafta tatilinde çalışmadığını ve tüm yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.03.2016 tarihli ve 2014/469 Esas, 2016/122 Karar sayılı kararı ile; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını ispatlayamadığı, ... sözleşmesini fesihte davacının haksız olduğu bu nedenle kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiği, davacının hafta tatili, ... ... ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığı, karşılığının ödendiği ispatlanamayan yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 26.09.2019 tarihli ve 2017/23937 Esas, 2019/17530 Karar sayılı ilâmı ile; somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dinlenen davacı tanık beyanlarına göre davacının haftada 4 saat fazla çalışma yaptığı belirlenmesine karşın, haftada 3 saat üzerinden fazla çalışma ücretinin hesaplanmasının hatalı olduğu, 2012 yılının 7. ayına ait ücret bordrosunda brüt 3.497,00 TL yıllık izin ücreti tahakkuk ettirildiği, her ne kadar bu tutarın mahsubu yapılmadan karar verilmiş ise de davacı da banka kayıtlarına delil olarak dayandığından sözü edilen banka kayıtlarının celbi ile davacıya ödenen yıllık izin ücreti alacağı bulunup bulunmadığı yöntemince belirlendikten sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz yoluna başvurmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; psikolojik taciz (mobbing) iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle kıdem tazminatının reddinin hatalı olduğunu, davacının kullanmadığı izinlerin daha fazla olduğu tespit edilmesine rağmen taleple bağlı kalınarak karar verilmesinin ve hafta tatili ücreti, ... ... ve genel tatil ücreti taleplerinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına istinaden yapılan fazla çalışma ücreti hesabının hatalı olduğunu, davacının yıllık izin alacağının bulunmadığını, Mahkemece hukuka aykırı şekilde kurulan hükmün bozulması gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ve yıllık izin ücreti alacaklarının hesap yöntemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası
,
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı ve davalı vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
19.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.