"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
SAYISI : 2022/303 E., 2023/35 K.
DAVA TARİHİ : 10.10.2016
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 15.09.2008 tarihinde çalışmaya başladığını, belediye çalışanı olmasına rağmen çalışmasının alt işverenler nezdinde gösterildiğini, davalı ve alt işveren Şirketler arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacı birlikte çalıştığı ve aynı işi yaptığı diğer çalışanlardan daha az ücret aldığını, fazla çalışma ücretlerinin verilmediğini, bilet prim paralarının hakkaniyetle ödenmediğini, bu nedenlerle ... sözleşmesini 01.09.2016 tarihinde haklı nedenle feshettiğini ancak hak etmiş olduğu işçilik alacaklarını alamadığını belirterek eksik ödenen fark ücret, ilave tediye bilet prim, ikramiye, fazla çalışma, fark yol ücreti ile genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Belediyeye husumet yöneltilemeyeceğini, zira davacı ile aralarında ... ilişkisi bulunmadığını, davacının yüklenici Şirket çalışanı olduğunu ve talep alacaklarından işvereni olan yüklenici Şirketlerin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.03.2022 tarihli 2021/586 Esas 2022/712 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamına göre, davalı Belediyenin, bünyesinde çalıştırdığı kadrolu işçilerden daha düşük maliyetle işçi çalıştırmak maksadıyla alt işverenlerde hizmet alımı yaptığı, bu hâliyle yapılan alt işverenlik sözleşmesinin işçilerin ... sözleşmesi, toplu ... sözleşmesi yahut mevzuattan kaynaklanan ... veya kolektif haklarını kısıtlamaya yönelik olarak yapıldığı kanaatine varıldığı, bu durumda davacının asıl işveren işçisi olduğu halde kadrolu işçi statüsünde çalıştırılan diğer şoförlerden daha eksik ücretlerle ücretlendirildiği bu nedenle muvazaaya dayalı hizmet alım ilişkisi bulunduğu, davacının davalı Belediyede çalışan emsali işçilerle aynı ücreti alması gerektiği, ... sözleşmesini haklı nedenlerle feshettiği anlaşıldığından kıdem tazminatı talebinin kabulüne, bilirkişi raporu ile hesaplana alacakların hüküm altına alınarak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye 7. Hukuk Dairesinin 23.03.2022 tarihli ve 2021/586 Esas, 2022/712 Karar sayılı kararı ile; Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine göre yapılan tespitler kapsamında işveren tarafından gerçekleştirilen feshin haklı veya geçerli bir nedene dayanmadığı, davalılar arasındaki ilişkinin işçi teminine yönelik olduğu, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, ilişkinin muvazaaya dayandığı, davacının baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılması gerektiği, davalı Şirketin kendi muvazaasına dayanarak bir hak elde edemeyeceği, Mahkeme tarafından bu hususlarda yapılan tespit ve değerlendirmelerin isabetli olduğu böylelikle davalı vekilinin istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 07.....2022 tarihli ve 2022/6752 Esas, 2022/7151 Karar sayılı kararı ile; davacının, işyerinde örgütlü ve yetkili olan ... Sendikasına üye olduğunu, fakat muvazaalı bir biçimde yüklenici firmaların işçisi olarak gösterildiğinden Sendika ile davalı ... arasında imzalanan toplu ... sözleşmesinden yararlandırılmadığını iddia etttiği, İlk Derece Mahkemesince davalı ... ile dava dışı hizmet alım sözleşmesi imzalanan Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinin tamamından yararlanabileceği kabul edildiği, ancak davacının, davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlanması için sendikaya üye olması, üyeliğin işverene bildirilmesi veya dayanışma aidatı kesilmesini talep etmesi gerektiği, davacının muvazaa nedeniyle baştan itibaren davalı Belediyenin işçisi sayılmasının başkaca bir işleme gerek kalmaksızın davalı Belediyenin tarafı olduğu toplu ... sözleşmelerinden yararlandırılmasına imkan vermeyeceği gözetilmeden dava konusu alacaklara hükmedilmesi isabetli olmadığı, tüm dosya kapsamı ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi değerlendirilmek suretiyle davacının üyeliğinin hangi tarihte davalı Belediyeye bildirildiği ve toplu ... sözleşmelerinden hangi tarih itibarı ile faydalanabileceği belirlenmeli ve sonucuna göre toplu ... sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret talepleri ile ilgili bir karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verimiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının ... sözleşmesini, işiçilik alacakları ödenmediği için haklı nedenle nedeniyle feshettiği, kullanmış olduğu izin gün sayısının mahsubu ile bakiye izi gün süresi üzerinden izin ücreti talebinde haklı olduğu, tanık anlatımlarından, davacının çalıştığı araçların davalı Belediyeye ait olduğu, çalışma zaman ve sistemini davalı Belediyenin belirlediği, şoförler alınırken sınavın davalı Belediyece yapıldığı, alt işveren Şirket çalışanı şoförler ile Belediye kadrolu çalışanı şoförlerinin aynı işi yaptığının beyan edildiği, buna göre muvazaanın kabulü ile davacı ile aynı işi yapan Belediye işçisi Z.A.'ya yapılan ödemeler dikkate alınarak fark alacakların hesaplandığı, tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalı ... ile dava dışı Şirketler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığının sabit olduğu, muvazaanın tarafı olan davalı Belediyenin bu muvazaalı ilişkiye dayanarak ... ilişkisinde güçsüz konumda olan davacı aleyhine kendi lehine olarak sendika üyeliğinin davalı Belediyeye bildirilmediği savunmasına dayanamayacağı, Sendikanın da işverene yapacağı üyelik bildirimini davalı ... ile dava dışı Şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığını kendince tespit ederek davalı Belediyeye yapma yetkisinin olmadığı, bu durumda da bozma ilâmında belirtildiği üzere 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre değerlendirme yapılması gerektiği, fazla çalışma ve genel tatil ücret alacağı talebine ilişkin yeterli ispat bulunmadığından taleplerin reddi gerektiği, bilirkişi raporunun denetime elverişli olup hüküm kurmaya yeterli olduğu belirtilere davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dosyaya sunulan ... Büyükşehir Belediyesine ilişkin emsal kararda “belediye ile belediye iştiraki şirketi arasında olduğundan” gerekçesi ile ret kararı verildiğini, %99,9 hissesi Belediyeye ait olan bir Şirkette muvazaa olmadığının söylenmesine rağmen Belediye ile hiçbir bağı olmayan ve ihaleye girmek suretiyle ... yapan bir Şirket için muvazaa olduğunun iddia edilmesinin hiçbir hukuki izahı olamayacağını, muvazaa olgusunun, Belediyenin resmî aracı hem kadrolu hem de alt işveren işçisinin ortak kullanıyor olması, emir talimatların Belediyenin kadrolu personelinden alınmış olması gibi nedenlere dayandırılıyorsa, aynı durumun iştirak Şirketi için de geçerli olduğunu, Belediyelerde şoförlerden başka güvenlik, temizlik işleri başta olmak üzere mevzuatın verdiği yetkiler dâhilinde ihale ile ... alan daha bir çok alt yüklenici Şirketlerin işçileri bulunduğunu, bu işçiler için açılan davalarda muvazaa olmadığı yönünde Yargıtay’ın yerleşik içtihadı bulunduğunu, bu işçilerin de emir ve talimatları belediye personelinden aldıklarını ve kullandıkları ekipmanlar da Belediye ait olduğunu, alt işveren işçilerin bu şekilde çalışmalarına ve bunun muvazaalı olmadığı kabul edilmesine rağmen şoförlerle ilgili davalarda aynı otobüsü kullandıkları, emir ve talimatları Belediyeden aldıkları gerekçesi ile muvazaanın kabul edilmesinin hukuki bir açıklaması olamayacağını, muvazaa kabul edilse dâhi yargılamanın eksik yürütüldüğünü, bozma ilâmında da belirtildiği üzere davacının sendikaya üye olduğu tarih ... Büyükşehir Belediyesine bildirilmediğini, buna rağmen başından itibaren sendikalıymış gibi hatalı hesaplama yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı, Mahkemece bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediği konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. 4857 sayılı ... Kanunu’nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkralar
4. Alt İşverenlik Yönetmeliği'nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.
5. Dairemizin 16.03.2021 tarihli ve 2020/2612 Esas, 2021/6254 Karar sayılı, 13.09.2022 tarihli, 2022/8907 Esas, 2022/8966 Karar, 28.11.2022 tarihli ve 2022/15579 Esas, 2022/15284 Karar sayılı ilâmları.
3. Değerlendirme
1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; davacının, davalı Belediyenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunun ayrıca çözümü gerekli olup toplu ... sözleşmesinden yararlanma, yukarıda İlgili Hukuk bölümünde de yer verildiği üzere 6356 sayılı Kanun'un 39 uncu maddesinde belirtilen şekilde düzenlenmiş olup, benzer düzenlemeler mülga 2822 sayılı Kanun'un 9 uncu maddesinde de bulunmaktadır.
3. Dairemizin yukarıda belirtilen bozma ilâmında, davalı Belediyenin asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmasının davacı işçinin davalının taraf olduğu toplu ... sözleşmesinin tamamından faydalanması için ... başına yeterli bir kriter olmadığı açıklandıktan sonra davacının üyeliğinin hangi tarihte davalıya bildirildiğinin tespitiyle ilgili bir değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
4. Yukarıda açıklanan ve İlk Derece Mahkemesince uyulmasına karar verilen bozma ilâmı sonrasında dosyaya getirtilen belgeler incelendiğinde; Belediye cevabi yazısında "...... hakkında istediğiniz ... Sendikası tarafından belediyemize gönderilen yazı ekte bulunmaktadır." denilmektedir, davalı ... yazı cevabı ekinde sunulan ... Sendikasının 27.02.2018 tarihli "Üyelik Aidatı HK." konulu yazısı ekinde sendika üyesi olarak davacı isminin de bildirildiği ve söz konusu sendika yazısının 05.03.2018 tarihinde davalı ... tarafından gelen evrak olarak kaydının yapıldığı görülmektedir. Her ne kadar davalı Kurumun söz konusu yazı cevabı ve yazı cevabı ekinde sunduğu sendika yazısında, 05.03.2018 tarihinde davacının üyelik bildiriminin yapıldığını belirtmiş ise de somut olayda uyuşmazlık konusu dönemin 2013-2016 yılları arasında olduğu ve bu tarihten sonrası yapılan bildirimin sonuca etkisi olmadığı anlaşılmaktadır.
5. Yukarıda açıklanan ve İlk Derece Mahkemesince uyulmasına karar verilen bozma ilâmında, davacının davalı işyerinde uygulanan toplu ... sözleşmesinden yararlanabilmesi için üyeliğin asıl işveren sıfatıyla Belediyeye bildirilmesi gerektiği açıklanmış, yapılan araştırma sonucu davacının sendika üyeliğinin uyuşmazlık konusu dönem itibarıyla asıl işverene bildirilmediği tespit edilmiştir. Bu hâlde uyulmasına karar verilen bozma ilâmının gereği olarak davacının, davalı Belediyenin taraf olduğu toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağı değerlendirilerek sonuca gidilmesi ve toplu ... sözleşmesinden kaynaklı sübut bulmayan fark ücret taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, bozma içeriğine uygun olmayan yazılı gerekçeyle kabulü usul ve kanuna aykırı olmuştur.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
19.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.