Logo

9. Hukuk Dairesi2023/804 E. 2023/4102 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan işyerinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, KHK hükümleri gereğince dava şartının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın, 670 ve 675 sayılı KHK'lar kapsamında öngörülen dava şartlarına uygun olarak açılmadığı ve dava açma süresine riayet edilmediği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2489 E., 2022/1726 K.

DAVA TARİHİ : 16.12.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/1044 E., 2022/371 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.08.2006-15.08.2016 tarihleri arasında davalı Erkam Özel Öğretim İşletmeleri AŞ'ye ait işyerinde bilgisayar öğretmeni olarak çalıştığını, davalıya ait işyerinin 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (670 sayılı KHK) uyarınca kapatılarak tüm malvarlığının davalı Hazineye devredildiğini, müvekkili davacı hakkında da bu süreçte örgüt üyeliğinden dava açıldığını ve müvekkilinin cezaevinde hükümlü olduğunu, her ne kadar 670 sayılı KHK kapsamında başvuru için süre şartı getirilmiş ise de müvekkilinin tutuklu/hükümlü olması sebebiyle süresi içerisinde hakkını kullanamadığını, ancak işçilik alacakları için öngörülen zamanaşımı süresi henüz dolmadığından alacakların devralan Hazine tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine ve Maliye Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediklerini, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, 17.08.2016 tarih ve 29804 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesinde öngörülen 60 günlük başvuru için son tarihin 17.10.2016 olmasına rağmen davacı tarafça 25.10.2016 tarihinde başvuruda bulunulduğunun anlaşıldığını, dava konusu alacak talebinin 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesinde öngörülen son başvuru tarihinden sonra yapılmış olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 01.08.2006-23.07.2016 tarihleri arasında davalı Şirket nezdinde çalıştığı, davacının en son davalı işyerinden 23.07.2016 tarihinde Kuruma 17 kodu (İşyerinin kapanması) ile çıkışının verildiği, davacının çalışmalarının bulunduğu Erkam Özel Eğitim İşletmeleri AŞ'nin 23.07.2016 tarihli ve 29779 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (667 sayılı KHK) kapsamında kapatıldığı, 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 19.09.2016 tarihinde Ticaret Sicilinden resen silindiğinin tescil ve ilan edildiği, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (675 sayılı KHK) 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davacının 675 sayılı KHK’nın 16 ncı maddesi kapsamında ... İl Defterdarlığına başvuru yapıp idari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açması gerekirken, doğrudan adli yargıda dava açması ve dava tarihinin 17.08.2016 tarihinden sonrasına ilişkin olması sebebiyle 675 sayılı KHK'nın 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası ve 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarına ilaveten davacı hakkında yürütülen ceza soruşturması nedeniyle hakkında yakalama kararı verildiğini, bir dönem kaçak olarak saklanmak durumunda kaldığını, sonrasında ilgili mercilere teslim olduğunu, bir dönem tutuklu ve sonrasında ise hükümlü olması sebebiyle idareye süresi içerisinde başvuru yapmasının mümkün olmadığını, talep konusu işçilik alacakları için zamanaşımı süresi içerisinde talepte bulunulduğunu, olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri ile 4857 sayılı ... Kanunu'nun emredici hükümlerinin ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığını, davanın usulden reddinin belirtilen gerekçelerle hatalı olduğunu ileri sürerek davanın kabulüne karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının çalıştığı işyerinin 667 sayılı KHK ile kapatıldığını, 675 sayılı KHK'nın 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında, 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17.08.2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verileceğinin düzenlendiği, davanın 20.07.2016 tarihinden sonra açılmış olması sebebiyle dava şartı bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle davanın kabulüne karar verilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesinin başvurunun esastan reddine ilişkin kararın ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının çalıştığı Şirketin kanun hükmünde kararname kapsamında kapatılmasının işçilik alacaklarının tahsiline yönelik davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddini gerektirip gerektirmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 675 sayılı KHK'nın "Dava ve takip usulü" kenar başlıklı 16 ncı maddesi.

3. 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.