"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 50. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/4415 E., 2023/265 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
SAYISI : 2014/604 E., 2020/502 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü.
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabul edilen ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 16.450,34 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin dava dışı ... Büro Makinaları Pazarlama Ltd. Şti. nezdinde 01.11.2009 tarihinden itibaren sorumlu yönetici pozisyonunda çalışmakta iken, 07.01.2014 tarihinde dava dışı söz konusu Şirket ile davalı Şirket arasında devir sözleşmesinin imzalanması sonrasında davacının devralan davalı nezdinde kesintisiz şekilde çalışmaya devam ettiğini, ... sözleşmesinin davalı tarafça 16.07.2014 tarihli ihtar ile haksız şekilde feshedildiğini, müvekkilinin haksız fesih nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığını, ayrıca ... sözleşmesinde öngörülen cezai şartın da davalı tarafça ödenmesi gerektiğini, davacının ödenmeyen işçilik alacakları bulunduğu gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, prim ve fazla çalışma ücreti alacakları ile ücret, cezai şart ve asgari geçim indirimi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın kısmi dava yahut belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığından usulden reddi gerektiğini, 07.01.2014 tarihinde dava dışı ... Büro Makinaları Pazarlama Ltd. Şti. ile sadece distribütörlük ilişkisi kapsamında müşteri sözleşmeleri ve mevcut emtia devri yapıldığını, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi uyarınca işyeri devri hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, davacının 01.01.2014 tarihinde davalı Şirket nezdinde çalışmaya başladığını, davacının kıdemi 1 yılın altında olduğundan ve ... sözleşmesi haklı nedenle feshedildiğinden kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasının mümkün olmadığını, davacının işe iade davası açtığını, dava sonucunun beklenmesi gerektiğini; ayrıca davacının cezai şart talebine dayanak ... sözleşmesinin tarafı davalı Şirket olmadığından ve ... sözleşmesi haklı nedenle feshedildiğinden ilgili alacak talebinin de reddi gerektiğini, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, davacının ödenmeyen ücret, prim ve asgari geçim indirimi alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde 04.12.2009-16.07.2014 tarihleri arasında toplam 4 yıl, 7 ay, 13 gün çalıştığı, davacı tarafça açılan işe iade davasının ... 24. ... Mahkemesinin 2015/426 Esas, 2016/262 Karar sayılı dosyasına kayıtlı olduğu ve söz konusu dosyada davacının sorumluluğu olduğu hâlde işverene gerekli bilgilendirmeleri yapmadığı, kendisine bağlı olarak çalışan depo sorumlusunu malların sevkiyatı için zorladığı, davacının işten çıkarılan dava dışı Şirket çalışanı ile birlikte hareket ettiği, Şirketin ticarî itibarını sarsarak ağır malî sorunlara yol açacak işlemlerden davacının görev tanımı dikkate alındığında sorumluluğunun bulunduğu kanaati ile davacının işe iade talebinin reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, işe iade dosyasındaki bilirkişi raporu, kesinleşen karar hükmü ile dosya kapsamında yer alan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinde davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerektiği, dosya kapsamında davacıya prim ödemesi yapıldığını gösterir bir delilin bulunmadığı, dosya kapsamında yer alan bordro ve banka kayıtlarından davacının hak ettiği ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödendiğini; ancak davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle fazla çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının kısmen kabulüne; diğer alacakların reddine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; kesinleşen işe iade davasında ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine dair bir tespit bulunmadığından ve işverence feshin haklı nedene dayandığı somut şekilde ispat edilmediğinden müvekkilinin kıdem ve ihbar tazminatı ile cezai şart taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin hizmet süresinin 04.09.2009 tarihinden itibaren başlatılarak ve ücretinin 11.091,00 TL olduğu kabul edilerek bilinmeyen dönem için asgari ücrete göre oranlama yapılmak suretiyle fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olduğu hususu gözetilmeksizin zamanaşımı def'inin dikkate alınmasının hatalı olduğunu, davacının günde 2,5 saat fazla çalışma yaptığının kabulü gerektiğini, ücret miktarı ve ücret bordroları dikkate alındığında asgari geçim indirimi alacağının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, yıllık izin ücreti alacağı hesaplanırken ... sözleşmesinde belirtildiği şekilde her gün için 20 gün izin hakkı bulunduğunun kabulü gerektiğini, davacının prim sistemine tâbi çalıştığının ... sözleşmesi ve tanık beyanı ile ispat edildiğini, davalı Şirket tarafından sunulacak ciro rakamlarına göre prim hesabı yapılmak üzere dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesi gerektiği yönündeki itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının hizmet süresinin hatalı hesaplandığını, davalı Şirket nezdindeki kıdem süresi bir yılı doldurmadığından davacının yıllık izin ücreti alacağına hak kazanamayacağını, çalışma saatlerini kendisi belirleyen davacının fazla çalışma ücretine de hak kazanmadığını, dava dışı ... Büro Makinaları Pazarlama Ltd. Şti. nezdindeki çalışmaları dışlanarak hesaplama yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yargılama sonunda toplanan deliller itibarıyla davalı tarafça feshe konu edilen eylemlerin 4857 sayılı Kanun'un 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi kapsamındaki doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğinde olduğu, ... sözleşmesi feshinin haklı nedene dayandığı, İlk Derece Mahkemesinin işyeri devrine ilişkin değerlendirme ile davacının hizmet süresinin tespitinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının son ücretinin brüt 11.019,69 TL olduğu, banka ödeme kayıtları ile bordrolarda tahakkuk ettirilen tutarlar incelendiğinde asgari geçim indirimi ve ücret alacağının reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, haftalık 2 saat fazla çalışma kabulünün tanık beyanları ile uyumlu olduğu, fazla çalışma ücreti hesaplanırken geçmiş dönem ücretin asgari ücrete oranlanmak suretiyle tespit edildiği, zamanaşımı def'inin davanın belirsiz alacak davası olduğu dikkate alınarak değerlendirildiği gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki ileri sürdüğü gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kıdem ve ihbar tazminatları ile cezai şart, prim, asgari geçim indirimi, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ispat ve hesabına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 17, 25, 32, 34, 41, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfı ile hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 179 ve 182 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.