Logo

9. Hukuk Dairesi2023/8153 E. 2023/11648 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, yeni sözleşmedeki ücretinin tespiti, fazla mesai ücretlerinin ödenip ödenmediği ve alacakların faiz başlangıç tarihi konularında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının yeni sözleşmede belirlenen ücrete itirazının hukuki dayanağı olmadığı, fazla mesai ücretlerinin ödendiği ve faiz başlangıç tarihi itirazının istinaf aşamasında değerlendirilmediği gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/571 E., 2023/805 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 39. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/786 E., 2022/832 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:

Somut uyuşmazlıkta 696 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçen davacının ücretinin eksik ödendiği iddiasına bağlı fark alacak taleplerinin reddine karar verildiği, hüküm altına alınan alacakların ise davalı bakımından kesinlik sınırını aşacak mahiyette ileriye yönelik bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ... ile dava dışı alt işverenler arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacının alt işveren işçisi olarak davalı Bakanlığa ait işyerinde belirsiz süreli ... sözleşmesi ile çalışırken 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretinin düşürüldüğünü, bundan dolayı ücret farkı, ikramiye farkı, ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğunu ayrıca davacının pandemi döneminde davalı Bakanlık tarafından yayımlanan Genelge çerçevesinde 7, 10 ve 15'er günlük nöbetler ile gece gündüz yirmi dört saat kapalı sistem çalıştığını, bu çalışma şeklinde fazla çalışma yaptığını ve ... bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatili günlerinde çalıştığını, gece çalışması da yaptığını; ancak bu çalışmalara ilişkin zamlı ücretlerin ödenmediğini ileri sürerek fark ücret, ikramiye ve ilave tediye alacakları ile fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil, hafta tatili ve gece zammı ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, ücret politikasının hukuka uygun olduğunu ve davacının ödenmeyen alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli işçi kadrosuna geçiş sürecinde imzalanan sözleşmede ücretin ilgili mevzuat hükümlerine göre belirlenen toplu ... sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenlendiği gerekçesiyle dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; ... mahkemelerinin görevli olmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ücreti ve gece zammı alacağı bulunduğu yönündeki tespitin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bir işçinin 14 saat boyunca sürekli çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının çalışma süresine göre çalışma süresinden en azından 1,5 saat ara dinlenme süresi düşülmesi gerekirken ara dinlenmenin eksik düşülmesinin davacı yararına fazladan fazla çalışma ücreti hesaplanmasına neden olduğunu, denkleştirme usulünün uygulanması ve fazla çalışma ücreti alacağından uygun oranda indirim yapılması gerektiğini, davacıya yapmış olduğu emek için ücretlerinin tam olarak ödendiğini, davacının hafta tatili ücreti alacağının da bulunmadığını, hafta tatili ücreti alacağından indirim yapılması, denkleştirme ve davacıya fazla ödeme yapılan aylar için mahsup hesabının yapılması gerektiğini, sendikaya üyelik tarihi araştırılmaksızın toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılmasının hatalı olduğunu, davacının çalışmalarının çoğunun gündüz saatine denk gelmesi sebebi ile gece zammı ücretine de hak kazanamayacağını, bilirkişi raporunda mahsup edilmeyen ve denkleştirme uygulanmayan alacaklar yönünden davacıya fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadroya alınması ile birlikte işverenle imzalanan ... sözleşmesinde açıkça her dönem geçerli asgari ücretin belli bir oranı seviyesinde ücret ödeneceği kararlaştırılmadığından, davacının asgari ücretin belirli bir oran fazlası ücret alması gerektiğine ilişkin iddiasının hukuki bir dayanağı bulunmadığı, buna göre davacının eksik ücret iddiasına dayalı fark alacak taleplerinin reddedilmesinin yerinde olduğu, davacının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmesi dışında başka bir toplu ... sözleşmesine dayalı alacak talebi olmadığından sendika üyeliğinin araştırılmasına gerek olmadığı, arabuluculuk son tutanak tarihi davalı aleyhine olacak şekilde hatalı ise de davalı tarafından faiz başlangıcına ilişkin istinaf yoluna başvurulmadığından bu hususun kaldırma nedeni yapılmadığı; ancak davalı tarafça davacıya fazla çalışma ücretinin ödendiği sabit olduğundan davacının fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacının yaptığı işin niteliği dikkate alındığında 24 saat aralıksız çalışma olmayacağı kabulünün mümkün olmadığını, ... kişi olarak nöbet tutan işçinin birden fazla kişinin bakımından sorumlu olması sebebi ile belli bir saat diliminde uyumasının işin gereği mümkün olmadığını, ücret farkı alacağının varlığından bağımsız olarak davacının hak kazandığı fazla çalışma, hafta tatili ve gece zammı alacakları ile davalı tarafından ödenen söz konusu alacaklar arasındaki farkın hesaplanması taleplerinin dikkate alınmadığını, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının işyerindeki toplu ... sözleşmesine aykırı şekilde hesaplandığını, davacının ücreti ... taraflı oılarak işveren tarafından düşürüldüğünden ücret, ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının reddinin hatalı olduğunu, arabuluculuk son tutanak tarihinin tüm alacak kalemleri bakımından temerrüt tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken dava ve ıslah tarihinden faiz yürütülmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçinin, kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli ... sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin tespiti ile buna bağlı olarak fark alacaklarının bulunup bulunmadığı, fazla çalışma karşılıklarının ödenip ödenmediği hususu ile alacaklara yürütülen faizin başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde.

3. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 22, 32, 41, 42, 44, 46, 47 ve 68 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

A. Davalı Temyizi Yönünden

Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

B. Davacı Temyizi Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.