"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Vakıfta 11.09.2006-13.11.2014 tarihleri arasında çalıştığını, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 sayılı Kanunla 6212 sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereğince verilmesi gereken ilave tediyelerin davacıya ödenmediğini, davacının çalışması devam ederken asker olan eşinin Çanakkale ...'ya ataması yapıldığını, eşinin tayini sonucunda zorunlu olarak işinden ayrılan davacının atamasının yapıldığını Vakıf tarafından kadro olmaması sebebiyle işe alınmadığını ve davalı Vakıftaki çalışmalarının boşa çıkarıldığını, davacının 13.11.2014 tarihli dilekçesiyle kıdem tazminatı ödenmesi için davalı Vakfa başvurduğunu, davalı Vakfın cevabında ilgili mevzuata göre işten kendisi ayrılanlara kıdem tazminatı ödenemeyeceği bildirildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Vakıf Başkanı cevap dilekçesinde; davacının ... sözleşmesini kendi isteği ile sona erdirmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacıya her yıl ikramiye ödemesinin yapıldığını, davacının 6772 sayılı Kanun uyarınca ilave tediye alacağı talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 26.11.2015 tarihli ve 2014/699 Esas, 2015/387 Karar sayılı kararıyla; davacı işçinin davalı işverene 10.11.2014 tarihinde verdiği dilekçe ile ücretsiz izne çıkarılmasını önerdiği, bu önerisinin kabul edilmemesi hâlinde kıdem tazminatı ödenmek suretiyle işten çıkışı yapılarak ... sözleşmesinin sonlandırılmasını talep ettiği, bu şekilde anılan dilekçede mutlak bir işyerinden ayrılma beyanının bulunmadığı, bu aşamadan sonra davalı işverenin yetkili organı olan mütevelli heyetinin davacının ... sözleşmesinin feshedilmesine karar verdiği, buna göre davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, 6772 sayılı Kanun'un 1 ... maddesi uyarınca davacının ilave tediye alacağının kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 26.09.2019 tarihli ve 2019/6391 Esas, 2019/16852 Karar sayılı ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilerek, davacının eşinin zorunlu olarak başka bir ile tayin olmasının ... sözleşmesini haklı nedenle fesih imkânı tanımayacağı, kaldı ki davacının 10.11.2014 tarihli dilekçesinde mağduriyet yaşadığını, önce ücretsiz izne çıkarılmasını, kabul görmezse kıdem tazminatı ödemesini talep ettiği, dolayısıyla somut uyuşmazlıkta davacının feshini haklı kılacak zorlayıcı bir nedeni bulunmadığı, davacının kıdem tazminatı isteminin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu, Fon Kurulunca çıkarılan esaslara uygun olarak 2012 yılından itibaren ilave tediye niteliğinde iki aylık ücret tutarında ikramiye ödenmesine karar verildiği, bu kararın 2014 yılında yapılan değişiklik ile Bakanlığın çıkardığı Esasların 11 nci maddesinde de kurala bağlandığı, bu nedenle ikramiye ödenen yıllar için ilave tediye hesaplanmaması gerektiği, davacının ilgili yıllara ait ücret bordroları ve ayrıca mevcut olması hâlinde ikramiye bordroları da getirtilerek davacıya ilave tediye niteliğinde ikramiye ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, şayet böyle bir ödemenin varlığı saptanıyorsa bu yıllar için talebin reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 08.10.2021 tarihli ve 2019/951 Esas, 2021/1120 Karar sayılı kararıyla; bozma ilâmı gereğince davacıya ait ücret ve ikramiye bordrolarının dosyaya sunulduğu, sunulan bordroların incelenmesi sonucunda davacıya ikramiye ödemesi yapılmadığı, ilave tediye alacağının kabulü gerektiği kıdem tazminatının da bozma ilâmı doğrultusunda reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Dairemizin 10.03.2022 tarihli ve 2022/317 Esas, 2022/3242 Karar sayılı ilâmı ile; davacı vekilinin tüm davalı vekilinin ise diğer temyiz itirazları reddedildikten sonra, davacının 01.11.2011 tarihi itibarıyla doğum nedeniyle 6 ay ücretsiz izne ayrıldığı, sunulan ikramiye bordrolarının incelenmesinde; Fon Kurulu karar tarihi olan 16.02.2012 tarihinden davacının ... sözleşmesinin sona erdiği 13.11.2014 tarihine kadar olan dönem zarfında ikramiye tahakkukları yapıldığı, bu hâlde davalı işverence söz konusu düzenlemelere uygun olarak 16.02.2012 tarihinden sonra davacıya ikramiye ödemesinin yapıldığının anlaşıldığından, davacıya ilave tediye niteliğinde ikramiye ödenen yıllar için yeniden hesaplama yapılarak ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyularak bozma ilâmı uyarınca ilave tediye ücreti alacağının tespiti yönünden alınan 09.11.2022 tarihli bilirkişi ek raporunun denetime elverişli olduğu gerekçesiyle ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilinin istifa talebinin bulunmamasına rağmen Mahkemece bu yönde yapılan değerlendirme ile kıdem tazminatı talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; müvekkilinin davacının hak etmiş olduğu ikramiye alacaklarını ödediğini, davacının ilave tediye ücreti talebinin yerinde olmadığını belirterek Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıya yapılan ikramiye ödemelerinin tespiti ile ilave tediye alacağından mahsubuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. Dairemizin 29.....2022 tarihli ve 2022/7746 Esas, 2022/8494 Karar sayılı ilâmında usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin yerleşik ilke şu şekilde vurgulanmıştır:
" ...
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda) 'usuli kazanılmış hak' kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. (Yargıtay İBK 9.5.1960 tarih 21/9, RG. 28.6.1960-10537) Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 ... ve 13/5 sayılı YİBK).
..."
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dairemiz uygulamasına göre sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları ... hukuk tüzel kişisi olup 6772 sayılı Kanun kapsamında sayılan işyerlerinden değildir. Bu nedenle davalı Vakıf bünyesinde çalışan davacı işçinin 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanması mümkün değil ise de Mahkemece Dairemizin 26.09.2019 tarihli ve 2019/6391 Esas, 2019/16852 Karar sayılı ilk bozma ilâmı ile Dairemizin 10.03.2022 tarihli ve 2022/317 Esas, 2022/3242 Karar sayılı ikinci bozma ilâmına uyularak hüküm kurulmuş olup bozmaya uyulmakla davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlal edilemeyeceği dikkate alınarak inceleme yapılması gerekmiştir.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında (2) numaralı paragrafta yapılan açıklamaya göre bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.