"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4679 E., 2023/137 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2022/109 E., 2022/640 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 2.065,82 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Kırşehir Devlet Su İşleri Müdürlüğü nezdinde geçici işçi olarak çalıştığı tarihten itbaren TES - ... Sendikasına üye olduğunu, daha sonra aynı müdürlükte kadrolu işçi statüsüne geçirildiğini, ancak kadrolu işçi statüsüne alındığında geçici mevsimlik işçi olarak geçen çalışmalarının kıdem hesabında dikkate alınmadığını, yeni işe başlatılmış gibi hesaplama yapıldığını, davacının daimi kadrolu işçi statüsüne tüm hak ve alacaklarıyla beraber geçirildikten sonra da gerçek pozisyon ve derecesine göre işçilik haklarından yararlandırılmadığını veya eksik yararlandırıldığını ileri sürerek ağır vasıta tazminatı, ücret farkı, yasal ilave tediye farkı, akdi ilave tediye farkı, ... güçlüğü tazminatı, yıpranma prim farkı ve hizmet teşvik primi alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının intibakının yapılarak alacaklarının eksiksiz ödendiğini, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, arabulucuya başvuru gerçekleştirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, aynı mahiyette açılan emsal davalarda hiç alacak çıkmadığını ve davaların reddedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kıdemi ve davalının zamanaşımı def'i esas alınarak 28.02.2017 tarihi ve sonrası için günlük yevmiyesine göre davacının yasal ilave tediye farkı ve akti ilave tediye farkı alacaklarının bulunduğu, davacıya ilişkin bordrolarda yasal ilave tediye ve akdi ilave tediye adı altında herhangi bir ödemenin yapılmadığı, davacının ücret farkı alacağı ve ... güçlüğü tazminatlarının ödendiği, davacının yaptığı ... dikkate alındığında yıpranma prim farkı ve ağır vasıta tazminatı alacaklarının bulunmadığı, hizmet teşvik primi alacağının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf başvurusunda; alacakların eksik ve hatalı hesaplandığını, süresinden sonra sunulan evrakın dikkate alınmasını kabul etmediklerini, davalı lehine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama giderinin yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini, toplu ... sözleşmesinin imzalanmadığı dönemlerde işçilerin bordrolarının eski toplu ... sözleşmesine göre tanzim edildiğini, yeni sözleşme imzalandıktan sonra geriye dönük olarak fark alacakların tamamıyla işçiye ödendiğini ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu ödemelerin dikkate alınmadığını, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru gerçekleştirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkil İdare tarafından yapılan yargılama giderlerinin Mahkemece dikkate alınmadığını, müvekkili lehine hüküm altına alınan vekâlet ücretinin sembolik ve hukuka aykırı olduğunu, aynı mahiyette açılan emsal davalarda davaların reddine karar verildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı tarafından toplu ... sözleşmesinin geç imzalanması nedeniyle imza tarihinden sonra düzenlenen fark bordrolara göre ücret farkı alacağının bulunmadığı, ödenmeyen fark ücret alacağı bulunmadığından dava konusu diğer fark alacaklar ile davacının yaptığı işin ağır vasıta işine girmemesi nedeniyle ağır vasıta tazminatı alacağının da bulunmadığı, ancak fark ücret bordrolarında ilave tediye ve akdi ilave tediye ödemelerine rastlanmadığından tespit edilen alacağın dosya kapsamına uygun olduğu, hüküm altına alınan miktar itibarıyla vekâlet ücreti ve yargılama gideri hesabında bir hata bulunmadığı, davanın kısmi alacak davası olarak açıldığı, dava konusu alacaklar yönünden arabulucuya başvuru şartının yerine getirildiği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının alacaklarının eksik hesaplandığını, bazı alacakların reddinin hatalı olduğunu, dosyaya süresinden sonra sunulan evraka muvafakat etmediklerini, buna karşın hesaplama yapılırken bu evrakın esas alındığını, davalı lehine yüksek miktarda vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedildiğini, davacı lehine düşük miktarda yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının akdi ve yasal ilave tediye fark alacaklarının davalı Kurum tarafından eksiksiz ödenip ödenmediğine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 470 ve 371 inci maddeleri.
2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun İkinci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
4. 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi.
5. 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'un, 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 6 ncı maddesi ile değişik 49 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.