"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/227 E., 2022/284 K.
DAVA TARİHİ : 24.09.2014
KARAR : Davanın kısmen kabulü
TEMYİZ EDENLER : Taraf vekilleri
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.03.2016 tarihli ve 2015/334 Esas, 2016/95 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiştir.
Görevsizlik kararının davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 21.03.2019 tarihli ve 2017/6165 Esas, 2019/2441 Karar sayılı ilâmı ile görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi.
Davalılar vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.06.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.
Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ... geldi.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.
Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının kiracısı olan İzmir Kent Spor Kulübünün diğer davalıların eylemleri ve ihmalleri nedeniyle davacı kuruluşu yanıltarak ve hukuka aykırı olarak kira bedelini düşük göstermek suretiyle 01.01.2004 ve 22.01.2010 tarihleri arasında kendi alt kiracılarından tahsil ettiği kiralar ile davacıya ödenen kiralar arasındaki fark olan 1.314.106,40 TL ile ...Tur İletişim Sist. Tarım İnş. Tic. Ltd. Şirketi ile yapmış olduğu 20.05.2005 ve 20.05.2007 tarihli kira sözleşmelerinin 12 nci maddesine göre verilmesi gereken yemeğin verilmemesi nedeniyle 63.000,00 euro zararın bulunduğunu belirterek zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davalı Kent Spor Kulübü Derneğinin davacının maliki olduğu taşınmazın 23.03.1999 yılından bu yana kiracısı olduğunu, davalının söz konusu taşınmazları alt kiracılara kiraladığını, davacının davalı ile arasındaki kira sözleşmesini haksız yere feshederek alt kiracılarla kira sözleşmesi düzenlediğini, davalının bu konuda davacıya ve alt kiracılara İzmir 10. Asliye Hukuk ve 11. Asliye Hukuk Mahkemelerinde muarazaanın giderilmesi davası açtığını ve bu davalar sonucunda davacı ile alt kiracılar arasındaki sözleşmenin geçersizliğinin kesinleştiğini, davalının alt kiracılardan alması gereken kira bedellerini davacının alması nedeniyle davalının davacı hakkında İzmir 1. ve 3. Sulh Hukuk Mahkemelerine davalar açtığını, davalı ...'ın davacı Şirkette müdür olarak görev yaptığı tüm dönemlerin teftiş edildiğini ve herhangi bir olumsuzluğun tespit edilemediğini, yine davalı ...'ın davalı İzmir Kent Spor Kulübünde yetkili olarak çalıştığı dönemde yaptığı işlemlerden hiçbir maddi menfaat sağlamadığını, İzmir Kent Spor Kulübünün tüzel kişiliği bulunduğundan davanın yalnızca bu tüzel kişiliğe karşı ileri sürülebileceğini, dernek yetkilisine karşı ileri sürülemeyeceğini, bu nedenle davalı ... adına açılan davanın husumetten reddedilmesi gerektiğini, yine davacı yanın belirttiği kira alacaklarının 5 yıl öncesine ait olduğunu, bu nedenle dava konusu alacağın zamanaşımı sebebiyle reddedilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın, ödenmeyen alt kiracılardan tahsil edilen ancak davacıya ödenmeyen 1.314.106,40 TL ile kira sözleşmesinin 12 nci maddesi uyarınca verilmesi gereken yemeğin verilmemesi sebebiyle sözleşmenin aynı maddesi uyarınca yıllık 10.500,00 eurodan 2005 ,2006 ,2007, 2008, 2009 ve 2010 yılları için 63.000,00 euronun tahsili istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında varlığı ihtilaf konusu olmayan 20.05.2005 ve 20.05.2007 tarihli kira sözleşmelerinin 12 nci maddesinde kiracının her yıl masrafları kendisine ait olmak üzere kiralanan mahalde 350 kişilik yemek vereceği, kiracının yemeği vermemesi durumunda kişi başına 30,00 euro bedelin sözleşmenin 7. ayında defaten ödeneceğinin belirtildiği, davalının sözleşmenin 12 nci maddesi uyarınca yemek verme yükümlülüğünü yerine getirmediği, İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/363 Esas, 2016/232 Karar sayılı dava dosyası incelendiğinde davacı tarafından 2010 yılına ait verilmeyen yemek bedelinin tahsili maksadıyla dava ikame edilip Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, kararın Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin kararı ile onanmak sureti ile kesinleştiği, bu nedenle mükerrer olarak Mahkemeden aynı yıl yemek bedeline yönelik talebin reddine karar verildiğ; ancak davalının 2005, 2006, 2007, 200 ve,2009 yıllarına ait yıllık 10.500,00 eurodan 5 yıl karşılığı 52.500,00 euro yemek ücreti alacağının bulunduğu, taraflar arasında varlığı ihtilaf konusu olmayan kira sözleşmeleri ile belirlenen kira tutarlarına, davalıların alt kiracılara kiraya verip alt kiracılardan tahsil edilen paralar ile davacıya ödenen paralar arasında fark bulunması sebebi ile farkı oluşturan ve ek rapor ile tespit edilen 1.155.842,71 TL kira farkı alacağı yönünden davacının davasını ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; teftiş heyeti tarafından yapılan inceleme sonrasında tutulan tutanakta kiralar arasındaki fark tutarın 1.314.106,40 TL olarak hesaplandığını, yemek bedeline ilişkin Mahkemece belirtilen davada taraf olmadıklarını, uygulanan faiz oranının hatalı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
2. Davalılar vekili; davacı ile davalı Dernek arasındaki kira sözleşmelerinde, davalı Derneğin kiradan kâr elde etmesi konusunda engel madde bulunmadığını, yine hiçbir maddesinde tahsil edilen kira bedelinin tamamının davacı Şirkete verileceğine dair bir ibare yer almadığını, davacının gelir elde etmek için Derneğe dava konusu taşınmazları kiraya verdiğini, Derneğe de alt kiralama yetkisi verdiğini, bu hususun dava dilekçesinde belirtildiğini, alt kiralama yetkisi bulunan davalı Derneğin dilediği kişi ile dilediği bedelle kira sözleşmesi yapma hakkını kullandığını, hem alt kira sözleşmelerinin hem de davacı ile davalı arasındaki kira sözleşmelerinin mahkeme denetiminden geçtiğini ve geçerli olduklarının kesinleştiğini, davacının bu davadaki gerekçeleri ileri sürerek açtığı sözleşmenin iptali talepli davanın İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/865 Esas, 2018/622 Karar sayılı kararı ile reddedildiğini, kabul anlamına gelmemek üzere zararın hesaplanma şeklinin hatalı olduğunu, Mahkeme gerekçesinin anlaşılır olmadığını, davacı Şirketin hiçbir zararının bulunmadığını, davalı ... aleyhine tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıların davacıyı zarara uğratıp uğratmadığı ve kira sözleşmesinde belirtilen yemek bedeli istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 vd. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm, davalılar vekillerinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı Şirket ile davalı Dernek arasında 23.03.1999 tarihli kira sözleşmesi ile davacıya ait taşınmazın davalı Derneğe kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Yine davacı Şirket ile davalı Dernek arasında 23.02.2006 tarihinde kira sözleşmesi yapılmıştır.
3. Davacı Şirket, maliki olduğu taşınmazın değerinin çok altında Derneğe kiralandığını, davalı Derneğin alt kiracılarından tahsil ettiği bedel ile davacı Şirkete ödenen bedel arasında fark oluştuğunu belirterek oluşan bu zararın tahsilini talep etmiştir. Davalılar ise davacı ile davalı Dernek arasındaki kira sözleşmesi kapsamında kiraya konu taşınmazları alt kiracılara kiraladıklarını, kira sözleşmesinde taşınmazın alt kiracılara kiralanamayacağı yönünde hüküm bulunmadığını, taşınmazın davalı Derneğe kiralanmasındaki amacın Derneğin kazanç sağlaması olduğunu savunmuştur.
4. Davacı Şirketin davalı Dernek ile aralarındaki kira sözleşmesinin iptali için açtığı davada İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 15.05.2018 tarihli ve 2014/865 Esas, 2018/622 Karar sayılı kararı ile iptal talebinin reddine karar verilmiş; bu karar İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 02.12.2019 tarihli ve 2018/2227 Esas, 2019/2299 Karar sayılı kararı ile; "... Sözleşmenin yapıldığı tarihte işletme müdürü ...'ın görevini kötüye kullanarak, şirket aleyhine sözleşme yapıldığı iddia edilmiştir. ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan dava açılmış ve Karşıyaka 5.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/658 Esas sayılı kararı ile beraatine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Bu iddianın haricinde sözleşmenin batıl olduğuna dair dosyada yazılı bir delil bulunmamaktadır. BK'nun 19. ve 20.maddelerine aykırı bir durum yoktur. Davacı şirket olup, sözleşme hükümleri ile bağlıdır. Sözleşmenin yapıldığı veya yıllar sonra kira bedeli emsallerinden düşük ise kira tesbit davası yolu ile kira bedellerinin emsallerine göre artırılması her zaman mümkündür. Sözleşmenin batıl olduğuna dair delil olmadığı iptalini gerektirir bir gerekçede bulunmamaktadır." gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
5. Davacı Şirketin davalılardan ...'a karşı görevi kötüye kullanma suçlamasından dolayı yapılan yargılama sonucunda; Karşıyaka 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.09.2017 tarihli ve 2016/137 Esas, 2017/658 Karar sayılı kararı ile "... söz konusu işyerinin ve bağlantılı bulunduğu şirketlerle çok küçükte olsa ortaklığı bulunan sanığın aynı zamanda bu işyerinin asıl sahibi olan şirkette de yönetici konumunda olduğu ve bu işyerinin kiralanması işlemleri ile ilgili olarak düşük fiyatlar tespit edilerek şikayetçi şirketin zarara uğratıldığı iddia edilse de yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda kira sözleşmelerinin yenilenmesi konusundaki bütün işlemlerin yasal mevzuat ve piyasa şartları dahilinde yapıldığı ve kurumun hiçbir şekilde bu artışlardan zarar görmediği gibi hiçbir işleme sanığın evraklarda dahil olmadığı anlaşılmakla sanığın görevi kötüye kullanma eyleminin sabit olmadığı ..." gerekçesiyle davalının suç kastı yokluğu nedeniyle beraatine karar verilmiş; davacı Şirketin istinaf talebi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
6. Davacı Şirketin davalı Derneğin alt kiracıları ile kira sözleşmesi yapması üzerine davalı Dernek tarafından açılan kira sözleşmesinin iptali davasında İzmir 10.Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2013 tarihli ve 2012/80 Esas, 2013/668 Karar sayılı kararı ile "... Davalı .... tarafından söz konusu hukuki süreç işletilmeden kira sözleşmesinin tek taraflı irade beyanı ile sona erdirilip alt kiracı ile doğrudan sözleşme imzalaması mümkün değildir. Bu nedenle davacı ile davalı .... Arasında düzenlenen 23/02/2006 tarihli asıl kira sözleşmesi ve bu sözleşmedeki yetkiye dayanılarak diğer davalı ile düzenlenen 20/05/2007 tarihli alt kira sözleşmesi geçerli olup, söz konusu sözleşmeler ayakta iken davalılar arasında düzenlenen 23/12/2010 tarihli kira sözleşmesinin ise geçerliliği bulunmamaktadır ..." gerekçesi ile "Davacı ile davalı ... arasında imzalanan 23.02.2006 tarihli kira sözleşmesi ile davacı ile ...Turizm İletişim Sis. Tarım San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanmış bulunan 20.05.2007 tarihli alt kira sözleşmesinin geçerli olduğu ve sözleşmenin taraflar arasındaki kira ilişkisinin devam ettiğinin tespitine, - Davalılar arasında düzenlenen 23.12.2010 tarihli kira sözleşmesinin iptaline ..." dair hüküm kurulmuş; bu karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin ilamı ile onanmıştır. Aynı mahiyetteki dava dosyasında da aynı şekilde hüküm kurulmuş ve bu karar da ilgili Dairece onanmıştır. Bu davalardan sonra davalı Dernek tarafından alt kiracılara ve davacı Şirkete karşı taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası açıldığı, davaların neticesinde alt kiracılar tarafından davacı Şirkete ödenen kira bedelinin alt kiracı ve davacı Şirketten tahsili ile davalı Derneğe ödenmesine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
7. Her ne kadar Mahkemece davalıların alt kiracılardan tahsil edilen paralar ile davacıya ödenen paralar arasındaki fark bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacı Şirket ile davalı Dernek arasında yapılan kira sözleşmesinde alt kiralama yetkisinin bulunduğu, bu yetkiye dayanarak davalı Derneğin söz konusu taşınmazı alt kiralama sözleşmesi ile kiraya verdiği, yukarıda belirtilen dava dosyalarından da anlaşılacağı üzere söz konusu işlemlerin usulüne uygun olduğu, davacı Şirketin bu alt kiralama sözleşmeleri nedeniyle herhangi bir zarara uğramadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kira farkı nedeniyle oluştuğu belirtilen zarara ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
8. Davacı Şirketin dava konusu taleplerinden biri olan yemek bedeli alacağına ilişkin olarak ise bu alacağın taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğu, bu nedenle bu talep bakımından asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, Mahkemece bu alacak talebi tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,Davalılar yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.