"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2132 E., 2023/13 K.
KARAR : Davalılar ... ... Sistemleri Müh. Taah. AŞ ile ...
Holding AŞ vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile davanın
kısmen kabulüa ... Sistemleri Müh. Taah. AŞ ile ...
Holding AŞ vekilleri
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 38. ... Mahkemesi
SAYISI : 2020/29 E., 2021/1040 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar ... ... Sistemleri Mühendislik ve Taahhüt AŞ (... ... AŞ) ve ... Holding AŞ vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ... AŞ ve ... Holding AŞ vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 13.....2016-13.....2017 tarihleri arasında demir ustası olarak 1.300,00 USD net ücretle çalıştığını, davalının 3 öğün yemeği ve kalacak yeri temin ettiğini; haftanın her günü 07.00-21.00'e kadar çalıştığını, iki haftada bir izin kullandığını; dinî bayramların ilk günü dışında tüm ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık iznini kullanmadığını, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından ... bitimi nedeniyle feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ... bayram ve genel tatil, hafta tatili, yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... ... AŞ ve ... Holding AŞ vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının diğer davalı Şirket nezdinde çalıştığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini davacının hiç bir hak ve alacağının bulunmadığını, hak ettiği tüm alacakların kendisine ödendiğini, düzenli olarak fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil çalışması yapılmadığını, ancak dönem dönem fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil çalışması yapılması durumunda davacının ücret bordrolara yansıtıldığını, yol ve yemek, aydınlanma, barınma, ısınma için hiçbir nakdi ödeme yapılmadığını, bu nedenler tazminat hesabına esas ücrete bir ekleme yapılamayacağını savunarak danın reddini istemiştir.
2. Davalı Tasfiye Halinde ... Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin ücretlendirmeyi kanuna uygun olarak bordrolar üzerinden yaptığını, davacının almış olduğu tüm tutarların bordroda tahakkuk edilerek banka kanalı vasıtasıyla ödendiğini, zamanaşımı def'inde bulunduğunu, davalı Şirket ile davacı arasında fiilen ... sözleşmesi bulunmadığını, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacakları belirlenebilir alacak olduğunu belirsiz alacak davası şeklinde açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, davacının ... bayram ve genel tatil günleri ile hafta tatilinde çalıştırılmadığını, çalıştırılması hâlinde karşılığının ücret bordrosu üzerinde tahakkuk ettirilip banka kanalı ile ödendiğini, ... sözleşmesinin ... bitimi sebebiyle feshedildiğini, hizmet süresine bağlı olarak yasal bildirimi süresine uyulduğunu, davacının ihbar tazminatı talebinde bulunamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine göre ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği davalı işveren tarafından ispat edilemediğinden ve ihbar önellerine uyulmadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, 13.....2016-13.....2017 tarihleri arasında 1 yıl, 1 gün kıdem ile en son 1.894,74 USD brüt ücretle çalıştığı, yemek ve barınma bedeli dâhil tazminata esas giydirilmiş brüt ücret tutarının 2.044,74 USD'ye ulaştığı, 11.10.2021 tarihli raporun, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir .
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... ... AŞ ve ... Holding AŞ vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... ... AŞ ve ... Holding AŞ vekili vekili istinaf dilekçesinde; davacının ...'deki 750 MW Boufarik Basit Çevrim Santrali projesinde çalıştığını, ... ... AŞ'nin ana işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ifade etmişlerse de, dilekçede ... Holding AŞ'nin ne sıfatla dava edildiğine dair bir açıklama yer almadığını, ıslah dilekçesinde ... Holding'in web sayfasında ... ... Sistemleri sekmesi altında 750 MW Boufarik Basit Çevrim Santrali Projesine yer verildiği bu kapsamda husumet itirazının yerinde olmadığının iddia edildiğini, ancak davacının çalıştığı iddia edilen projenin diğer davalı ... ... AŞ'ye ait olduğunu, yine diğer davalı ... şirketinin de ... ... AŞ'nin alt işvereni olduğunu, davacının da bunu kabul ettiğini, bu nedenle ... Holding AŞ yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının net 1800 USD kabul edilen ücretinin Mahkemece %5 Genel Sağlık Sigortası (GSS) primi eklenmek suretiyle brütleştirilip 1894,74 USD bulunduğunu, 1800 USD'nin % 5’i 90 USD olup bu durumda brüt ücretin 1890 USD olması gerektiğini, brütleştirmenin ilk olarak bu nedenle hatalı olduğunu, davacının çalıştığı ... Şirketinin yurt dışında kurulu ve faaliyet gösteren bir şirket olup davacının ... sosyal güvenlik kanunlarının kapsamı dışında olduğunu, davacının ücreti brütleştirilirken ne GSS primi ne de başkaca bir vergi ve sosyal güvenlik primi ekleneceğini, net ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, yabancı para borcuna hangi faizin uygulanacağı 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendinde düzenlenmesine rağmen Mahkemece en yüksek banka mevduat faizi uygulandığını, davacının yaptığı fazla çalışma, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil çalışmalarının bordrolarda gösterilerek karşılıklarının Banka hesabına aynen ödendiğini, fazla çalışma bakımından Yargıtay kararları gereği tanık anlatımlarına dayalı hesaplamalarda günde en fazla 3 saat fazla çalışma hesabı yapılabileceğini, ... bir tanık beyanından yola çıkılarak 08.00-21.00 arası çalışma kabul edilerek günde 3 saatin aşıldığını, pasaport kayıtları celp edilerek davacının yurtta bulunduğu sürelerin yıllık izin ücreti yahut tazminata esas süre hesabından düşülmesi gerekirken raporda bu kayıtlar esas alınmayıp sadece belge bulunan dönemlerin yıllık izin hesabından düşülmesinin de hatalı olduğunu, ... sözleşmesinin ... bitimi nedeniyle feshedildiği davacının kabulünde olmakla hizmet süresine bağlı olarak yasal bildirim süresine uyulduğunu, yıllık izinlerin kullandırıldığını, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, davacının kıdem tazminatı alacağının döviz cinsinden hesaplanamayacağını, kıdem tazminatı tavanının aşıldığını, bugün işten ayrılan bir işçi USD cinsinden ücret alsa idi alacakları maksimum 799,00 USD üzerinden hesaplanacak iken 5 yıl önce ayrılan davacının alacaklarının 1.253,00 USD üzerinden ve mevduat faizi ile alabiliyor olması adil kabul edilemeyeceğini, yabancı para cinsinden hüküm kurulmaya devam edildiği sürece bu dengenin sağlanması mümkün olmayacağından alacakların TL cinsinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalıştığı firmanın ... Holding AŞ ile organik bağı bulunan ...’de kurulu ... ... AŞ'nin asıl işveren olarak kabulünde hata olmadığı, ücretinin banka ödemleri ve tanık beyanları ile desteklenmesi karşısında aylık 1.800,00 USD aldığı kabulünün yerinde olduğu, brütleştirme sırasında sadece %5 GSS priminin eklenmesinde hata olmadığı, davacının ücretlerinin yabancı para cinsinden hüküm altına alınmasının kıdem tazminatı tavanının dikkate alınması koşuluyla 6098 sayılı Borçlar Kanunu 99 uncu maddesi hükmüne uygun olduğu, ... sözleşmesinin işin bitimi sebebiyle feshi haklı nedene dayanmadığından kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kabulü olaya uygun olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının talebini aşar şekilde tüm hafta tatillerinde çalıştığı kabulü ile hesap yapılmasının taleple bağlılık kuralına aykırı olduğu, bunun yanı sıra Mahkeme kararının gerekçesinde “davacının ayda iki gün hafta tatilinde çalışma yaptığı” gerekçesiyle de çelişkili karar verildiğinden davacının ayda iki hafta tatilinde çalıştığı kabulü ile hükmedilen tutarın yarısı olan net 1.638,00 USD'nin hüküm altına alınması gerektiği, somut olayda uyuşmazlık konusu alacakların yabancı parayla tahsili talep edildiğinden alacaklara 3095 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca, "Devlet bankalarınca ABD Doları üzerinden açılmış bir yıllık vadeli mevduata uygulanan en yüksek faize" hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun hafta tatili ve faiz türü yönünden kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ... ... AŞ ve ... Holding AŞ vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar ... ... AŞ ve ... Holding vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... AŞ'nin talep edilen alacaklardan sorumlu olup olmadığının tespiti ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, kıdem tazminatının USD olarak hüküm altına alınması, fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil alacağının ispatı, davacının ücreti ve ücretin brütleştirilmesi ile faiz türü konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri, 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2, 25, 32, 41, 44, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri, 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki parağrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Taraflar arasında, davalı ... AŞ'ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
3. Grup şirketleri veya holdingler bünyesinde yer alan çalışmalar açısından; çalışma hayatında işçinin sigorta kayıtlarında yer alan işverenin dışında grubun başka şirketlerine hizmet verdiği, yine işçinin bilgisi dışında birbiri ile bağlantısı olan bu şirketler tarafından sürekli giriş çıkışlarının yapıldığı sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Sadece şirketler arasında organik bağdan söz edilerek işçilik alacaklarından aralarında bağlantı bulunan işverenlerin birlikte sorumluluğuna gidilmesi veya birden fazla şirkette geçen çalışmalar için sadece bir şirketin sorumluluğunun yeterli görülmesi mümkün değildir. Belirtmek gerekir ki aynı gruba ait olan şirketlerin aralarında organik bağ bulunması olağandır. İşçilik alacaklarının belirlenmesi noktasında, kural olarak aynı gruba ya da holdinge bağlı farklı tüzel kişiliği haiz şirketlerde geçen hizmetlerin birleştirilmesi mümkün olmaz. Bu gibi durumlarda işçilik alacaklarının hesabında, hizmetlerin değerlendirilmesi ve işverenlerin sorumluluklarının belirlenmesi için şirketler/işverenler arasında işyeri devri, ... sözleşmesi devri, asıl işveren alt işveren ilişkisi veya birlikte istihdam olgularının bulunup bulunmadığının somut olarak belirlenmesi gerekir.
4. Tüzel kişiler arasında sadece organik bağ bulunması, çalışma döneminin tamamına ilişkin alacaklardan işçinin çalışmış olduğu her bir tüzel kişinin müteselsilen sorumlu olması sonucunu doğurmaz. Zira sadece organik bağın varlığı tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için yeterli değildir.
5. ... uyruklu kişilerin yabancı ülkelerde o ülke vatandaşları ya da şirketleriyle birlikte kurdukları şirketler aracılığıyla aldıkları işler kapsamında çalıştırdıkları ... işçilerinin alacaklarından yabancı kişinin şirketteki pay durumuna göre ... firmasının sorumluluğunun irdelenmesi gerekir. Yabancı kişinin ortaklığı; gerçek bir ortaklık olmayıp o ülkede ... yapabilmek amacıyla salt bir formalitenin yerine getirilmesinden ibaret ise işçilik alacaklarına karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmak hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir. Bu durumda ... firmasının sorumluluğu söz konusu olur.
6. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut uyuşmazlık değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... AŞ ve davalı ... ... AŞ arasında organik bağ olduğundan hareketle davalı ... AŞ'nin sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tanıkları; davalı ... Şti. tarafından yurt dışına götürüldüklerini ve davalı ... ... AŞ işyerinde çalıştırıldıklarını beyan etmişlerdir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalı ... ... AŞ'nin asıl işveren olduğunu iddia etmiş, davalı ... AŞ'nin sorumluluğuyla ile ilgili beyanda bulunmamıştır.
7. Şu hâlde hizmet alım sözleşmesi nedeniyle aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunan ... ... AŞ ile davalı ... Şti.nin davacının alacaklarından 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin yedinci fıkrasına göre birlikte sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; davacının fiilen ... Holding AŞ'de çalışması olduğuna veya birlikte istihdamın bulunduğuna yahut davalı ... AŞ'nin davacının alacaklarından sorumluluğunu gerektirir bir başka hukuki ilişkinin varlığına dair dosyada somut delil bulunmadığından, davalı ... AŞ hakkında açılan davanın ispat yokluğu nedeniyle husumetten reddi gerekirken hüküm altına alınan alacak kalemlerinden bu davalının da sorumlu tutulması hatalıdır.
8. Ayrıca davacı fazla çalışma iddiasını tanık deliline dayanarak ispatlamaya çalışmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda haftalık 24 saat fazla çalışma hesaplanmış ise de bu kabul dosya içeriğine göre yerinde değildir. Davacının görevi, çalışma koşulları ve tüm tanık beyanlarından davacının haftanın 6 günü 08.00 ila 18.00 saatleri arasında bir saat ara dinlenmesi ile çalıştığı, ayrıca ayda 3 gün, 3 saatten 9 saat daha fazla çalışma yaptığının kabulü ile dosya içeriğine göre isabetli olacaktır. Yanılgılı değerlendirme ile fazla çalışmanın yazılı şekilde kabulü ayrı bir bozma nedenidir.
9.Yine ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının yabancı para üzerinden hüküm kurulmasına karşın gerekçedeki açıklamanın aksine hükümde 3095 sayılı Kanun'un 4 üncü maddenin (a) bendi dikkate alınmaksızın yasal faiziyle hüküm altına alınması da isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.