Logo

9. Hukuk Dairesi2023/8691 E. 2023/12212 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışan bir işçinin kıdem tespiti davasında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davalı olarak husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 09.05.2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararının da bu yönde olduğu gözetilerek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın taraf sıfatının bulunmadığı ve husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/4539 E., 2023/385 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 20. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/1352 E., 2022/546 K.

Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya Bakanlığa bağlı ... Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında 10.11.2009 tarihinde işe başladığını, 14.04.2011 tarihinden 20.05.2021 tarihine kadar vakıf müdürü olarak görev yaptığını, 20.05.2021 tarihinde görevden alınarak Sürmene Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına sosyal inceleme görevlisi olarak atandığını, yıllık ücretli izin gün sayısının işe yeni başlamış bir personel gibi değerlendirildiğini, bu durumun yıllık izin hakkı, kıdem süresi ve diğer işçilik alacakları yönünden haksız bir durum yarattığını, davalı Bakanlığın ... ilişkisinin tasfiye edilmiş gibi işlem yaptığını, 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'a göre vakıfların kamu kurumu niteliği taşıdığını, davalı Bakanlığa bağlı Vakıflarda çalışanların Koop - ... Sendikası ve ... arasında Yüksek Hakem Kurulu eliyle 28.02.2019 tarihinde bağıtlanan ve 01.07.2018-30.....2019 tarihleri arasında geçerli toplu ... sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 22 nci maddesinde nakil konusuna ilişkin olarak vakıfların tâbi olduğu mevzuatın uygulanacağının hüküm altına alındığını, 13 üncü maddesinin altıncı bendinde vakıflar arası geçişlerin düzenlendiğini, müvekkilinin başka bir vakfa nakledilmek suretiyle görevlendirilmesinin ... ilişkisini sona erdiren bir durum olarak değerlendirilemeyeceğini, davalı Bakanlığa bağlı Vakıftaki işe başlama tarihinin 10.11.2009 olarak tespit edilmesi gerektiğini, konu hakkında Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu tarafından 09.....2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı karar bulunduğunu iddia ederek müvekkilinin davalı nezdindeki kıdem süresinin başlangıç tarihinin 10.11.2009 olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunarak 08.....2011 tarihli ve 633 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile vakıfların bünyesinde çalıştırılan personelin özlük hakları ve diğer hususlarla ilgili yetkili birimin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu olduğunu, vakıfta istihdam olunan personel ile ilgili işlemlerin vakıfların karar organı olan mütevelli heyetleri tarafından 4857 sayılı ... Kanunu ve Fon Kurulunun 16.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı kararı ile yürütüldüğünü, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 4 üncü maddesinde vakıfların özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğunun hüküm altına alındığını, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nun (3294 sayılı Kanun) 7 nci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, vakıfların davalı Bakanlığın Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü birimi tarafından imzalanan işletme düzeyinde toplu ... sözleşmeleri kapsamında işyeri olarak tanımlandığını, bu vakıfların kamu tüzel kişiliği bulunmadığını, konu hakkında Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 04.02.2015 tarihli ve 2015/1262 Esas, 2015/2884 Karar sayılı kararı bulunduğunu, vakıfların özel hukuk tüzel kişisi konumunda olduklarını, yine konu hakkında Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.....2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı kararı bulunduğunu, kamu tüzel kişiliğini haiz olmayan özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işveren statüsünde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 09.....2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda 3294 sayılı Kanun ile kurulan sosyal yadımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip oldukları, ayrı işyeri olan bağımsız işveren olduklarının kabul edildiği, 1797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 45 inci maddesinin beşinci fıkrasının ''İçtihatı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını ve dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlayacağı'' hükmünü içerdiği, bu durumda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davalı sıfatının bulunmadığı anlaşılmış olmakla husumet yokluğundan açılan davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davalı Bakanlığın husumet ehliyetinin bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı özel hukuk tüzel kişiliği bulunmasından dolayı Mahkemenin, davanın husumetten reddine ilişkin kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, somut davada davalı davalı Bakanlığın taraf sıfatının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6100 sayılı Kanun'un 50 nci ve 114 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.