Logo

9. Hukuk Dairesi2023/900 E. 2023/4224 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurumdan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı talebiyle açtığı davada, husumet, hizmet süresi, ücret tespiti, zamanaşımı, faiz türü ve başlangıç tarihi konularında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında kadroya geçiş aşamasında imzalanan bir hizmet sözleşmesinin bulunmaması ve ücretin ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine dair bir düzenlemenin olmaması nedeniyle, asgari ücretin %30 fazlası üzerinden ücret tespiti yapılarak alacakların hesaplanmasının hatalı olduğu; ayrıca, davacının yıllık izin süresinin, 4857 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için 1475 sayılı Kanun'daki sürelere, sonraki dönem için ise 4857 sayılı Kanun'daki sürelere göre belirlenmesi gerekirken tamamının 4857 sayılı Kanuna göre hesaplanmasının da hatalı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3589 E., 2022/3232 K.

DAVA TARİHİ : 16.07.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 57. ... Mahkemesi

SAYISI : 2021/1004 E., 2022/692 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin asıl işveren olan davalıya ait işyerinde alt işverenlere bağlı olarak temizlik işçisi sıfatı ile çalışmakta iken 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (375 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, ... sözleşmesinin 10.04.2021 tarihinde emeklilik nedeniyle sona erdiğini, kıdem tazminatının eksik ödendiğini, kullandırılmayan yıllık izinlerinin bulunduğunu ileri sürerek fark kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, ihale makamı konumunda olan müvekkili Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, işçinin hak kazandığı kıdem tazminatının eksiksiz ödendiğini, talep edilen faizin niteliği ile başlangıç tarihlerini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalı işyerinde bir dönem değişen alt işverenler bünyesinde, belirli bir dönemden sonra ise statüsü değiştirilmek ve kadroya geçirilmek suretiyle çalıştığı, davacının tüm hizmet süresinin kayıtlara yansıdığı, hizmet süresinin taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı, dosya kapsamında bulunan yazılı belgeler ışığında ücret tespiti yapıldığı, davacıya fesih sırasında bir miktar kıdem tazminatı ödemesinin yapıldığı, davacının bakiye kıdem tazminatı alacağının bulunduğu ve çalıştığı süre boyunca tüm yıllık izinlerini kullandığına dair imzalı izin belgesi ya da izin defteri dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; taraflar arasında ... sözleşmesi bulunmadığını, husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğini, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, hizmet süresi ve ücretin yanlış belirlendiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların hatalı ve fazla olduğunu, davacının tüm ücretlerinin ödendiğini, yıllık izin ücreti alacağının davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, faiz oranları ve başlangıç tarihlerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçinin dava dışı alt işverenler ile imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak davalı Kuruma ait işyerinde çalışırken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında 01.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği ve ... sözleşmesinin daha sonra emeklilik nedeni ile sona erdiği, davacının 03.11.2020 tarihinde ... Sağlık-... Sendikasına üye olduğu, kıdem tazminatına esas giydirilmiş brüt ücret miktarının fesih tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ... Sağlık-... Sendikası ile davalı arasında imzalanan toplu ... sözleşmesinde öngörülen sosyal ve mali haklar dikkate alınarak belirlenmesinde ve kıdem tazminatının her hizmet yılı için 35 günlük ücret tutarında hesaplanmasında isabetsizlik bulunmadığı, dava ve ıslah tarihi itibarıyla kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti isteminin zamanaşımına uğramadığı, alacaklara uygulanan faizin niteliği ve başlangıç tarihlerinin yasal düzenlemeler doğrultusunda belirlendiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; husumet, hizmet süresi ve ücretin tespiti, davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı, zamanaşımı, alacaklara uygulanması gereken faizin türü ve başlangıç tarihi hususlarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2, 22, 32, 34, 53 ve 59 uncu maddeleri ile 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 15 inci maddesiyle bu Kanun'a eklenen ek madde 3, mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun (1475 sayılı Kanun) 49 uncu maddesi ve 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan 14 üncü maddesi, 696 KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde.

2. Dairemizin 14.09.2021 tarihli ve 2021/7284 Esas, 2021/11736 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan ... sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen ... sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan ... sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

3. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fesih tarihindeki yasal asgari ücretin %30 fazlası bulunarak toplu ... sözleşmesi hükümlerine göre %4 oranında ücret zammı yapılmak suretiyle aylık brüt ücret belirlenmiştir. Ancak, dosya kapsamına göre davacının 696 sayılı KHK kapsamında davalı nezdinde sürekli işçi kadrosuna geçtiği aşamada taraflar arasında ... ... sözleşmesi imzalanmadığı anlaşılmaktadır. Ücretin her ay için ileriye etkili olarak asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceği yönünde düzenleme içeren ... ... sözleşmesi imzalanmadığı dikkate alındığında asgari ücretin %30 fazlası üzerinden ücret tespiti yapılarak dava konusu alacakların hesaplanması hatalıdır.

4. Davacı işçinin çalışması 14.05.1993 tarihinde başlamış olup 4857 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 10.....2003 tarihine kadar olan çalışma dönemi 1475 sayılı Kanun'a tâbi olarak geçmiştir. Mülga 1475 sayılı Kanun ile 4857 sayılı Kanun'daki yıllık ücretli izin süreleri farklılık arz etmektedir. Bu nedenle davacının hak kazandığı yıllık izin süresi; 10.....2003 tarihinden önceki dönem için 1475 sayılı Kanun'daki sürelere göre, sonraki dönem için ise 4857 sayılı Kanun'daki sürelere göre belirlenerek yıllık ücretli izin alacağı hesaplanmalıdır. Bu husus gözetilmeden hak kazanılan yıllık ücretli izin sürelerinin tamamının 4857 sayılı Kanun'a göre belirlenmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.