Logo

9. Hukuk Dairesi2023/924 E. 2023/5258 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenden fark kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını ispatlayamadığı, diğer alacak kalemlerinde ise Bölge Adliye Mahkemesi'nin hüküm tesisine esas teşkil eden vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esasa aykırılık bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından davalı aleyhine açılan işe iade davasının kabul edilerek kesinleştiğini ancak müvekkilinin işe başlatılmadığı gibi fark kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin ödenmediğini, müvekkilinin kıdemine göre hak ettiği yıllık izin süresinin davalı işveren tarafından verilmediğini ve eksik yıllık izin süreleri üzerinden işlem yapıldığını, iş sözleşmesine göre müvekkilinin haftalık çalışma saatinin 40 saat olmasına rağmen müvekkilini her ... 2 saat fazla çalışma yaptığını ve karşılığı ücretin ödenmediğini, teftiş zamanlarında cumartesi ve pazar günleri de çalışıldığını belirterek fark kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; işe iade davası sonucunda davacının tüm kanuni haklarının ödendiğini, davacıya bakiye yıllık izin ücretinin de ödendiğini, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti taleplerine karşı zamanaşımı def'i ileri sürüldüğünü, dava konusu işyerinde banka müdürü olarak çalışmış olan davacının 14.1.2010 tarihli sirkülere göre fazla çalışma ücreti kapsamı dışında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 20.11.1998 tarihinden itibaren Şube müdürü olarak çalıştığı, son ücretin,n tazminat ödemesi çizelgesi dikkate alınarak aylık brüt 16.270,33 TL olduğu, davalı tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemesi de dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının bakiye kıdem tazminatı alacağı bulunduğu, davacının 02.01.1990 tarihinde sendika üyesi olduğu, 30.07.2002 tarihinde üyelikten ayrıldığı, toplu iş sözleşmesi hükümleri de dikkate alınarak davacının bakiye 451,5 günlük yıllık izin hakkı bulunduğu, yapılan ödeme düşüldüğünde davacının bakiye yıllık izin ücreti alacağı bulunduğu; fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacakları yönünden ispat yükü üzerinde olan davacının bu taleplerini yöntemince ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; işe başlatılmama tarihi olan 25.08.2014 tarihindeki ücret tespit edilerek yıllık izin ücreti ve fark kıdem tazminatının hesaplanması gerektiğini, hesaplamalara esas alınan ücretin hatalı olduğunu, hafta tatilleri ile ulusal ... ve genel tatil günlerinin yıllık izinden sayılmasının hatalı olduğunu, davalı işyerinde sendikalı olup olmadığına ve kıdemine bakılmaksızın çalışanların yıllık izin hakkının 30 ... olduğunun davalı işverence değişik dava dosyalarında sunulan cevap dilekçelerinde ikrar edildiğini, davacının haftalık çalışma saati 37.5 saat olduğundan fazla sürelerle çalışma alacağının İlk Derece Mahkemesince değerlendirilmediğini, toplu iş sözleşmesi kapsamında olan davacı alacakları yönünden en yüksek işletme kredisi faizine hükmedilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; davacının bakiye yıllık izin hakkına yönelik ücretinin Banka kanalıyla ödendiğini, davacının yıllık izin alacağının bulunmadığını, davacının davalı Bankadaki görevi itibarıyla toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanamayacağı dikkate alınarak yıllık izin alacağının kanuni süreler üzerinden hesaplanması gerektiğini, davacının bakiye kıdem tazminatı alacağının da bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin haklı olmayan nedenle davalı işverence feshedildiği ... olup davacıya bir kısım kıdem tazminatı ödemesi de yapıldığı gözetildiğinde davacının bakiye kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının son ücretinin bordrolara göre belirlendiği, 02.01.1990 tarihinde Basi-Sen Sendikasına üye olan davacının 30.07.2002 tarihinde üyelikten ayrıldığı, bilirkişinin 01.11.2018 tarihli ek raporunda farazi fesih tarihine ait ücretin bordrolara göre 16.270,33 TL olarak kabul edilerek yıllık izin hesaplamasının yapıldığı, kıdem tazminatı hesaplamasında tavanın dikkate alındığı, davacının bu ücrete itiraz etmediği, bu durumun davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, davacının yıllık izne esas ücretin hatalı olarak belirlendiğine dair istinafının yerinde olmadığı, yıllık izin sürelerinin doğru olarak belirlendiği, davacının fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal ... ve genel tatil ücreti alacaklarını ispat edemediği, hükmedilen faiz türünde hata bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesini tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili; istinaf başvuru dilekçesini tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu alacakların ispatı ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi yollamasıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. 4857 sayılı Kanun'un 41, 46, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri.

4. Dairemizin 20.03.2019 tarihli ve 2019/1155 Esas, 2019/6344 Karar sayılı ilâmı.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.