"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/4819 E., 2023/714 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 26. ... Mahkemesi
SAYISI : 2021/411 E., 2022/480 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının kapatılan Turgut Özal Üniversitesi Hastanesinde 16.07.2002 tarihinden Kurumun kapatılma tarihi olan Temmuz 2016 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, Hastanenin kapatılması nedeniyle davacının ... sözleşmesinin de feshedildiğini, kapatılan Hastanenin davalı ... Bakanlığına devredildiğini, müvekkilinin işçilik alacakları için davalı İdareye başvurduğunu fakat sonuç alamadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının çalıştığı sağlık tesisinin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (667 sayılı KHK) kapsamında kapatılarak Hazineye devredildiğini, Turgut Özal Üniversitesi Hastanesi binasının ise 15.08.2016 tarihli ve 1217 sayılı Müsteşarlık Makam Onayı ile ... 3. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi ek binası olarak hizmet vermeye başladığını, akabinde 28.09.2016 tarihli ve 1413 sayılı Müsteşarlık Makam Onayı ile ... Dr. Sami Ulus Kadın Doğum Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesine tahsis edildiğini, Kuruma bağlı sağlık tesisine yalnızca bina devri yapıldığını, herhangi bir bilgi belge devredilmediğini, konuya ilişkin tüm işlemleri yapmaya Maliye Bakanlığının yetkili kılındığını ve kapatılan kurumların borçlarından dolayı hiçbir şekilde hak ve talepte bulunulamayacağının hüküm altına alındığını, 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (675 sayılı KHK) 16 ncı maddesi uyarınca da 17.08.2016 tarihinden sonra açılan davaların dava şartı bulunmaması nedeniyle reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 675 sayılı KHK’nın 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17.08.2016 tarihi dâhil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (670 sayılı KHK) 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin FETÖ terör örgütü veya diğer terör örgütlerine aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmadığını, bu konuda hakkında açılmış idari ya da ceza soruşturmanın dahi bulunmadığını, hukuka uygun gerekçe gösterilmeksizin hak ettiği işçilik alacaklarının ödenmemesinin mağduriyete sebep olduğunu, ... sözleşmesinin müvekkilinin iradesi dışında sona erdiğini, davalı İdarenin Hastaneyi devraldığını, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çalıştığı Turgut Özal Üniversitesi Hastanesinin 667 sayılı KHK ile kapatıldığı, 675 sayılı KHK'nin 16 ncı maddesi ve 670 sayılı KHK'nin 5 inci maddesi uyarınca 17.08.2016 tarihinden sonra açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 16.....2020 tarihli ve 2017/30232 Esas, 2020/6770 Karar sayılı ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 12.09.2022 tarihli ve 2022/7987 Esas, 2022/8874 Karar sayılı ilâmlarının da aynı yönde oldukları gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü gerekçelere dayanarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının çalıştığı davalıya ait Hastane işyerinin 667 sayılı KHK ile kapatılması karşısında davalı ... Bakanlığına husumet yöneltilmesinin mümkün olup olmadığı ve açılan davada 675 sayılı KHK'nın 16 ncı maddesi uyarınca dava şartının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 670 sayılı KHK'nın 5 inci maddesi, 667 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi ile eki (I) sayılı liste.
3. 675 sayılı KHK'nın "Dava ve takip usulü" başlıklı 16 ncı maddesi şu şekildedir:
"MADDE 16- (1) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15/8/2016 tarihli ve 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(2) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17/8/2016 tarihinden önce başlatılan icra ve iflas takipleri ile bu kapsamda Hazine ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen takipler hakkında icra müdürlüklerince, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca düşme kararı verilir. Bu kararlar dosya üzerinden kesin olarak verilir ve takip alacaklısına resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı takip giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(3) 20/7/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17/8/2016 tarihi dahil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine veya takibin düşmesine karar verilir.
(4) Birinci ve ikinci fıkralar uyarınca verilen kararlarda davacı veya alacaklının 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şekilde dava konusu yapılamaz."
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut olayda davacının çalıştığı sağlık tesisinin, 667 sayılı KHK kapsamındaki ek (I) sayılı liste ile kapatılarak Hazineye devredildiği hususu sabittir. Buna rağmen davanın Sağlık Bakanlığına yöneltilmesi hatalı olmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince 675 sayılı KHK’nın 16 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hâl kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanalları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler veya kapatılma ya da resen terkin üzerine Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine 17.08.2016 tarihi dâhil bu tarihten sonra açılan davalar ile icra ve iflas takipleri hakkında 670 sayılı KHK'nin 5 inci maddesi gereğince dava veya takip şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, sözü edilen düzenleme Maliye Bakanlığı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine açılmış bulunan davalara ilişkin olup bu gerekçeye dayanılarak davalı ... aleyhine açılmış davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Davalı ... yönünden davanın husumetten reddi gerekir iken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı ise de sonucu itibarıyla doğru olan kararın bozulmasına gerek görülmemiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile yukarıda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.