"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/226 E., 2023/181 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 15. ... Mahkemesi
SAYISI : 2022/304 E., 2022/702 K.
Taraflar arasındaki işsizlik ödeneğine hak kazanıldığının tespiti istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki maddi hatanın düzeltilmesinin talep edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 17.03.2023 tarihinde verilen ek karar ile; 01.02.2023 tarihli ve 2023/226 Esas, 2023/181 Karar sayılı kararı kaldırılarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava dışı işverenine ait işyerinde çalışmaktayken fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle ... sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini, bu durumun ... 34. ... Mahkemesinin 2020/940 Esas sayılı dosyasından açılan alacak davası ile sabit olduğunu, davacının davalı işveren aleyhine açtığı alacak davasının lehine sonuçlanarak kesinleşmesinden sonra işsizlik ödeneğinin bağlanması için davalı Kuruma başvurduğunu, ancak talebinin yasal süresinde başvuruda bulunulmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, oysa davacıya ... sözleşmesinin fesih nedenine dair çıkış kodunun bildirilmediğini ve başvuru süresinin işlemeye başlamadığını, diğer yandan işsizlik ödeneğinin bağlanması talebinin reddi üzerine, dava dışı işveren aleyhine işten çıkış kodunun düzeltilmesi için arabuluculuk başvurusunda bulunduğunu, müzakere sonucunda işten çıkış kodunun ... 34. ... Mahkemesi kararına paralel olarak düzeltilmesi hususunda anlaşma sağlandığını ve anlaşma belgesi Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) ibraz edilerek çıkış kodunun düzeltildiğini, bu düzeltmeden sonra işsizlik ödeneği bağlanması için yeniden davalı Kuruma başvurulduğunu ancak ikinci başvurunun da aynı gerekçeyle reddedildiğini, oysa davacının başvurusunun süresinde olduğunu belirterek davacının işsizlik ödeneğine hak kazandığının tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının dava dışı işvereni nezdindeki ... sözleşmesini 27.07.2020 tarihinde feshettiğini, SGK kayıtlarında işten çıkış nedeninin işçi tarafından sağlık nedenleriyle fesih (Kod 24) olarak görüldüğünü, bu fesih kodunun işçinin işsizlik ödeneğine hak kazanma kapsamı içerisinde yer aldığını, davacının bu fesih koduna göre yasal süresi içerisinde Kuruma başvurmuş olması hâlinde işsizlik ödeneği alabilecek olmasına rağmen süresinde başvurmadığını, ... sözleşmesini kendisi feshetmiş olan davacının işten çıkış kodunu ve işsizlik ödeneğini hak edecek durumda olup olmadığını bilmediği iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kesinleşmiş mahkeme kararına göre ... sözleşmesini 4857 sayılı ... Kanunu (4857 sayılı Kanun) gereğince işçinin haklı nedene dayalı feshi gerekçesiyle feshetmiş olduğu sübut bulmasına karşın, dava dışı işveren ile yapılan arabuluculuk görüşmesi neticesinde feshin kapsam dışı olan istifa (Kod 3) nedeniyle gerçekleştiği hususunda anlaşılmasının çelişkili olduğu gibi ... ... Kurumu Pasif İşgücü Hizmetleri Genelgesi'nin; “...İşveren tarafından işten ayrılma bildirgesinde kapsama dahil bir fesih nedeni gösterilmekle birlikte işsizlik ödeneği almak için yasal sürede başvurulmaması ve daha sonra kesinleşmiş mahkeme kararıyla başvurulması halinde mahkemelik bildirge giriş işlemi yapılmayacağına...” ilişkin düzenlemesini de bertaraf etme amaçlı bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın davacının işsizlik ödeneğine hak kazanıp kazanamadığına ilişkin tespit davası olduğu ve uyuşmazlığın davacının tespit davası açmasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı, dosya kapsamı ve Yargıtay ilâmı ışığında davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davanın yalnızca tespit davası değil, aynı zamanda eda davası olduğunu, zira taleplerden birinin davacıya işsizlik ödeneği ödenmesine karar verilmesi olduğunu, miktar belirtilmeme nedeninin işsizlik ödeneğinin ... seferde ödenen bir borçlardan olmayıp aylık ödemeler hâlinde yapılması olduğunu, muaccel hâle gelmemiş bedelin ... seferde talep edilemeyeceğini, İlk Derece Mahkemesinin dilekçedeki ödeme talebini dikkate alarak miktar olarak şimdilik ne kadar talep edildiği hususunu açıklığa kavuşturması varsa harç eksikliğini tamamlatıp davaya eda davası olarak devam etmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.02.2023 tarihli kararıyla; arabuluculuk tutanağının dosyaya sunulması için davacıya süre verilerek neticesine göre yeniden bir değerlendirme yapılmak üzere sair istinaf nedenleri incelenmeksizin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi gereğince İlk Derece Mahkemesi Kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2. Davacı vekili tarafından 21.02.2023 tarihinde verilen dilekçeyle; Bölge Adliye Mahkemesinin 01.02.2023 tarihli kararının maddi hataya dayalı olduğu, dava konusu ihtilafın 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu (4447 sayılı Kanun) hükümlerine göre çözümlenmesi gereken bir konu olduğu, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı Kanun'a tâbi bir ilişki olmaması nedeniyle dava şartı zorunlu arabuluculuğun söz konusu olmadığı, öte yandan; İlk Derece Mahkemesinde dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu ancak başvurunun taraflar arasında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, dava konusunun dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk sürecine tabi olmadığı gerekçesiyle reddedildiği belirtilerek ve buna ilişkin belgeler sunulmak suretiyle maddi hatanın düzeltilmesi istenilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesinin 17.03.2023 tarihli ek kararıyla; dava konusu işsizlik ödeneğinin kanundan doğan bir işçilik alacağı olması sebebiyle dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerine tâbi olduğu ve buna göre kararın maddi hataya dayalı olmadığı, ancak davacının dilekçe ekinde sunduğu belgeler ve resen yapılan araştırma sonucunda davacının dava açmadan önce 29.04.2022 tarihinde arabulucuya başvuruda bulunduğu, dava dilekçesinde davanın bir tespit davası olduğunun açıklandığı, davacının davasını açarken miktar belirtmeksizin maktu peşin harç yatırdığı, buna göre davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddinde hata olmadığı gerekçesiyle infazda tereddüt olmaması açısından 01.02.2023 tarihli 2023/226 Esas, 2023/181 Karar sayılı ilâmın kaldırılmasına ve davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesinin 01.02.2023 tarihinde verdiği kararı kaldırarak yeni bir karar verdiğini, oysa kararın ancak Yargıtayca kaldırılabileceğini, bu nedenle 17.03.2023 tarihinde verilen ikinci kararın usul hükümlerine aykırı olduğunu, davacı ve davalı arasındaki ilişkinin işçi işveren ilişkisi olmadığını ve 4857 sayılı Kanun'a tâbi olmadığını, 4447 sayılı Kanun'dan doğan kaynaklanan bir alacağın işçi işveren ilişkisine bağlanamayacağını, yanı sıra davanın ... başına bir tespit davası olmadığını, ödeme talebi içeren eda davası olduğunu, dava dilekçesinin konu ve sonuç kısımlarında bu talebin açıklıkla belirtildiğini, harcın ... yatmasının talebin de ... olduğu anlamına gelmediğini, tespit talebi için ayrı, eda talebi için ayrı harç yatırılmasına lüzum olmadığını bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin 17.03.2023 tarihli kararının bozularak kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işsizlik ödeneği ödenmesi talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin iptali ve işsizlik ödeneğinin ödenmesi talebi ile açılan davanın türünün belirlenmesi ve dava şartlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 105 inci maddesi, 106 ncı maddesi, 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) alt bendi, 115 inci maddesi ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:
“Kanuna, ... veya toplu ... sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
3. 6100 sayılı Kanun'un "Tespit davası" kenar başlıklı 106 ncı maddesi ise şöyledir:
"(1) Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir.
(2) Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır.
(3) Maddi vakıalar, ... başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz."
4. 6100 sayılı Kanun'un "Eda davası" başlıklı 105 inci aşağıdaki gibidir:
"Eda davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesi talep edilir."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.