"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2559 E., 2022/2809 K.
KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. ... Mahkemesi
SAYISI : 2018/583 E., 2021/549 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen miktar 20.331.47 TL olup bu miktarın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar tarihi itibarıyla bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekklinin 03.03.2007 tarihinden itibaren davalıya ait işyerinde depo sorumlusu ve muhasebeci olarak aylık net 2.450,00 TL ücret ile 08.30-21.00 saatleri arasında haftanın yedi günü aralıksız çalıştığını, 27.07.2018 günü saat 16.00-17.00 civarında müvekkili işyerinde bulunduğu sırada iki şahsın geldiğini, işveren ile görüştüklerini, aradan yarım saat geçtikten sonra aynı kişilerin kendilerini avukat ve ağır ceza mahkemesi başkanı olarak tanıttığını, avukat olarak tanıtan kişinin müvekkiline işyerinde usulsüz olarak fazla mal sattığını, bunun suç olduğunu söylediğini, hırsızlıkla itham ettiğini, davacının depoda 94.000,00 TL değerinde 550 parça bira kolisinin fazla olduğunu, 34 adedini Poyraz Tekel bayisine, 184 adedini ...'ta bulunan Reis isimli işyerine sattığını, bu satıştan herhangi bir ücret almadığını, davacıya 32.000,00 TL bedelli bir senet imzalattığını, baskı, şaşkınlık ve çekinme nedeniyle daha sonra başka evrak da okutmadan imzalattırdıklarını, davacının daha sonra bu kişilerden şikayetçi olduğunu, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını, işyerinin zararının bulunmadığını, davacının borçlu bulunmadığına dair ... 6. ... Mahkemesinin 2018/587 Esas sayılı dosyasıyla menfi tespit davası açtığını, davacının ücretinin 2.450,00 TL olmasına rağmen son 3 yılda sadece asgari ücretin ödendiğini, geri kalanın ödenmediğini, işverenin kötüniyetli olarak hem senet hem de bir çok belge imzalatarak müvekkiline iftira atarak ... sözleşmesini sonlandırdığını belirterek ücret, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, yıllık ücretli izin, ... bayram genel ve genel tatil, hafta tatili ve kötüniyet tazminatı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkete ait işyerinde çalışırken ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı hareket ederek işyerinde işverenin emir ve talimatı olmaksızın Şirkete ait bir kısım malzemeleri satmak suretiyle hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinden bahisle tutanak tutulduğunu, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, davalı Şirketin zarara uğradığını, zararın giderilmediğini, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerektiğini, yıllık izinlerinin kullandırıldığını, yıllık izin alacağı bulunmadığını, fazla çalışma ücretlerinin davacıya ödendiğini, davacının dinî bayramlarda ve hafta tatilinde çalışmadığını, ... bayramlarda çalışmasının karşılığının ödendiğini, asgari geçim indirimi alacağının ödendiğini, davacının ... sözleşmesi haklı nedenle feshedildiğinden kötüniyet tazminatı da talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 03.03.2007-27.07.2018 tarihleri arasında çalıştığı, tanık Y.T. ve ... İstatistik Kurumu (...) verileri esas alınmakla aylık brüt 2.527,03 TL ücret aldığı, davacı hakkındaki suç duyurusu üzerine takipsizlik kararı verilmesi dikkate alınarak davalı işverence dayanılan haklı fesih olgusu somut verilerle ispatlanamadığından davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, dosyaya ihbar süresi kullandırıldığına ilişkin herhangi bir evrak sunulmadığından ihbar tazminatına hak kazandığı, yıllık izinlerin kullandırıldığı ya da ücretlerinin ödendiği ispat edilemediğinden kullanılan izinlerin mahsubu ile bakiye 22 gün izin süresi olduğu, 08.30-20.00 saatleri arasında 11,5 saat çalıştığı, 1,5 saat ara dinlenmesi düşürüldüğünde günlük 10 saat çalıştığı, haftalık ise 10x6=60 saat çalıştığı ve haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı, davacının dinî ve resmî bayramlarda çalıştığı, haftanın 6 günü çalışıp 1 gün dinlendiğinden hafta tatili alacağı bulunmadığı, ödenen asgari geçim indirimi alacaklarının mahsubu ile bakiye asgari geçim indirimi alacağı bulunduğu, bakiye ücret alacağı bulunduğu, davacı tarafından feshin kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ücret alacağı ile diğer alacaklarına ilişkin eksik hüküm kurulduğunu, davacının depo sorumlusu, muhasebe elemanı olduğuna ilişkin tanık beyanlarının esas alınmadığını, davacının beden işçisi olarak değerlendirilemeyeceği tartışmasızken bu şekilde kabul edildiğini, Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ikinci kez verilen emsal ücretin fiili durumu yansıtmadığını, davacının yaptığı işe ait olmadığını, ücret tespitinin buna göre hatalı yapıldığını, ... Cumhuriyet Başsavcılığı kararı nazara alındığında, davalı işverence dayanılan haklı fesih olgusu somut verilerle ispatlanamadığından davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verildiğini, ... sözleşmesinin feshinde davalı işverence objektif iyiniyet kuralları çervevesinde hareket edilmediğini, davacının hırsızlık gibi ağır bir itham ile suçlamak suretiyle ... sözleşmesinin sonlandırdığını ve kötüniyet tazminatının kabulüne karar vermesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının muhasebecinin hatasından yararlanarak ve işvereninden habersiz bir şekilde, yetkili hiç kimseye haber vermeden 95.388,00 TL değerindeki malı şirket kayıtlarına geçirmeden şirket deposundan çıkartıp şirket teamüllerine aykırı bir şekilde faturasız olarak sattığını ve satış tarihinin üzerinden 25 gün geçmesine rağmen yapmış olduğu kayıtsız satış ile ilgili yetkili hiç kimseye haber vermediğini, bu sebeple davacının ... sözleşmesinin işverenin güvenini kötüye kullanması, hırsızlık yapması, doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması sebebi ile 4857 sayılı ... Kanunu'nun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendine istinaden usulüne uygun olarak haklı sebeple derhal feshedildiğini, davacının yaptığı kayıtsız satış sebebi ile Şirkete hâlâ 2.000,00 TL borçlu olduğunun ... 6. ... Mahkemesinin 2018/597 esas sayılı dosyasında görülen menfi tespit davasında verilen hüküm ile sabit iken yapılan suç duyurusu üzerine yürütülen özensiz bir soruşturma sonucunda takipsizlik kararına dayalı olarak kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının imzasını havi bu tutanakların hukuken geçerli deliller olup davacı yanca çürütülemediğini, davacının depoda fazla görünen malları işverenine haber vermeden sattığını açtığı menfi tespit davasında ve soruşturma aşamasındaki ifadesinde kabul ettiğini, davacının asgari ücretle çalıştığını, ... verilerini esas alıp davacının aylık brüt 2.527,03 TL ücret aldığının kabul edildiğini ancak ... Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı tarafından ücretin asgari ücret olduğunun bildirildiğini, davacının kardeşi olan ... bir tanık beyanına göre fazla çalışma ücreti ile ... bayram ve genel tatil ücreti alacağı hesaplandığını, tanık H.G.'nin ise sadece 25 gün işyerinde çalıştığından beyanlarına itibar edilecek olunsa dahi ancak 25 günlük bir kısmına itibar edilebileceğini, en az % 50 indirim yapılması gerektiğini, davalı tanık beyanlarının esas alınmadığını, ücret farkı alacağı bulunmadığını, bilirkişinin her yıla ait yıllık izin talep formlarında yer alan ilk ve son günleri hesaplamaya dâhil etmemesinden kaynaklı hatalı yıllık izin alacağı belirlendiğini, asgari geçim indirimlerinin ödendiğini ileri sürerek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık anlatımları, taraflarca bildirilen soruşturma dosyaları ve menfi tespit dava dosyası ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacının depoda fazla olan malları işverene bildirmediği gibi işverenin haberi olmaksızın bu malların satışını yaptığı ve sadakat borcuna aykırılık oluşturan eylemleri nedeni ile ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği, davacı hakkında yürütülen ceza soruşturmasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca bağlayıcılığının bulunmadığı, taraflar arasında görülen ve kesinleşen menfi tespit davasında davacının mal satışından aldığı 2.000,00 TL'yi işverene vermediğinin tespit edildiği dikkate alındığında fesih haklı nedene dayanmakla kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekli iken kabulün isabetsiz olduğu, ayrıca fazla çalışma ve ... bayram ve genel tatil alacakları yönünden davacı tanığı Y.T.'nin beyanının esas alındığı ancak tanık davacının kardeşi olduğundan beyanı esas alınamayacağı gibi diğer tanık H.G.'nin ise davacı ile 2018 yılı Temmuz ayında 3 hafta birlikte çalışmasının olduğu, bu nedenle bu süre için fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanması ve, ilgili dönemde ... bayram ve genel tatil bulunmadığından talebin reddi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; ücret alacağı ile diğer alacaklarına ilişkin eksik hüküm kurulduğunu, davacının depo sorumlusu, muhasebe elemanı olduğuna ilişkin tanık beyanlarının esas alınmadığını, davacının beden işçisi olarak değerlendirilemeyeceği tartışmasızken bu şekilde kabul edildiğini, Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ikinci kez verilen emsal ücretin fiili durumu yansıtmadığını ve davacının yaptığı işe ait olmadığını, ücret tespitinin buna göre hatalı yapıldığını, ayrıca işveren aleyhine davası olmayan davacının kardeşi tanığın beyanına sırf akraba olması nedeniyle itibar edilmemesinin isabetsiz olduğunu, menfi tespit dosyası esas alınarak 2.000,00 TL'yi işverene teslim etmediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı reddedilerek hüküm kurulmuşsa da verilen hükmün hatalı olduğunu, davacının hırsızlık gibi ağır bir itham ile suçlamak suretiyle ... sözleşmesinin sonlandırdığını ve kötüniyet tazminatının da kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davalı işverence davacının ... sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı, ücretin miktarı ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ... bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ve ücret alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı ... Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Dairemizin 24.05.2021 tarihli 2021/5264 Esas, 2021/9468 Karar sayılı ilâmının ilgili kısmı şöyledir:
"...
Davacının ücret miktarını ispata yönelik tanık anlatımı veya başka bir delil bulunmadığı halde, salt emsal ücret araştırması dikkate alınarak sonuca ulaşılması mümkün değildir.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
3. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. Aynı ilkeler, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmanın ispatı bakımından da geçerlidir.
5. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması hâlinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
6. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
7. Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başkaca delil ya da olgularla desteklenmesi durumunda davalıya karşı davası olan tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, ... müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar başkaca delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.
8. Somut olayda İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanık beyanına göre davacının 08.30-20.00 saatleri arasında 11,5 saat çalıştığı, 1,5 saat ara dinlenmesi düşürüldüğünde günlük 10 saat çalıştığı, haftalık ise 10x6=60 saat çalıştığı ve haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı, davacının dinî ve resmî bayramlarda çalıştığı, haftanın 6 günü çalışıp 1 gün dinlendiğinden hafta tatili alacağı bulunmadığı değerlendirilmiş ve fazla çalışma ve ... bayram genel tatil ücretinin kısmen kabulüne karar verilmişse de Bölge Adliye Mahkemesince tanık Y.T.'nin beyanının, davacının kardeşi olması nedeniyle hükme esas alınamayacağı sonucuna varılmış ve davacının diğer tanık H.G.'nin 3 haftalık çalışma süresiyle sınırlı olarak haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmek suretiyle resen yapılan hesaplama sonucunda belirlenen alacak hüküm altına alınmıştır. Bölge Adliye Mahkemesi kararı dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
9. Davacının tanığı ve aynı zamanda kardeşi olan Y.T., davacı ile aynı işyerinde çalışmakta olup çalışma düzenini bilebilecek konumdadır. Tanık, ... sözleşmesinin feshinden sonra işverenle anlaşarak haklarını aldığını beyan ettiğinden işverenle husumeti de bulunmamaktadır. Ayrıca Y.T.'nin beyanı diğer tanık H.G. tarafından doğrulandığı gibi dosyaya sunulan post makinesi ekstrelerinde de davacının geç saatlerde çalışması olduğu görülmektedir. Bu açıklamalara göre davacı, zamanaşımına uğramayan döneme ilişkin olarak haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığını, ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını kanıtladığı hâlde, sırf davacının kardeşi olması nedeniyle, aynı işyerinde çalışan tanığın beyanına değer verilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
10. Diğer yandan davacı işyerinde depo sorumlusu ve muhasebe elemanı olarak çalıştığını ve aylık 2.450,00 TL net ücret aldığını beyan etmiştir. İşveren ise davacının depo sorumlusu olarak çalıştığını savunmuştur. Dosya içerisinde bulunan şikayet dosyalarında yer alan davalı Şirket yetkilisinin ifadesinde ve menfi tespit dosyasındaki davalı tanığı ifadelerinde davacının depo sorumlusu ve muhasebe elemanı olarak çalıştığı tespit edilmiştir. Hâl böyle olunca davacının depo elemanı yükleme boşaltma işçisi olarak kabulü ile bu göreve ilişkin ... verisi dikkate alınmak suretiyle emsal ücretinin belirlenmesi isabetsizdir. Davacı tanığı kardeşi Y.T., davacının en son asgari ücretten 300,00 TL fazla net ücret aldığını, asgari ücret artışından önceki dönemde ise asgari ücretin 500,00 TL fazlası net ücret aldığını belirttiğinden hesaplamaların bu ücret dikkate alınarak yapılması gerekir. Mahkemece davacının görevine uygun olmayan vasıftaki emsal işçi ücretine göre hesaplama yapılması hatalı olup kararın bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davalı Temyizi Yönünden
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.