"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendikanın 01.03.2022 tarihinde davalı Bakanlığa müracaat ederek 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesi uyarınca yetki tespiti başvurusunda bulunmasını takiben davalı Bakanlığın bu talebi uygun görüp davalı Sendikanın yeterli çoğunluğu sağladığını tespit etmiş ise de yetki tespiti yazısı ve eklerinin hatalı ve çelişkili olduğunu, davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapma ehliyetinin bulunmadığını, üye sayısının gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davalı ... tarafından diğer davalı Türk Haber İş Sendikasına 6356 sayılı Kanun'un 42 nci maddesi uyarınca verilen yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... (Bakanlık) vekili cevap dilekçesinde; usul ve kanuna uygun olarak tesis edilen yetki tespiti işleminin iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığından davanın reddinin gerektiğini, yetki başvurusu tarihi itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Bakanlık kayıtlarında etkili olan üyelikler esas alınarak işlem yapıldığından davacının iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen itirazların soyut ve afaki olduğunun, davalı müvekkili Sendikanın Kanun'un aradığı çoğunluğu sağlayamadığına dair itirazının hiçbir anlamı ve hukuki gerekçesinin olmadığını, müvekkili Sendikanın %48,29 gibi ezici bir çoğunlukla çoğunluğu sağladığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yetki tespiti başvuru tarihi itibarıyla (21.02.2022) işyerlerinde 207 işçinin çalıştığı ve çalışan işçilerin 98'inin, Türkiye Haber İş Sendikasına üye bulunduğu, işletme düzeyinde yapılan yetki tespitinde, işletmede çalışan işçilerin %40'ından fazlasının başvuru yapan sendikaya üye bulunması gerektiği ve işyeri toplam çalışan sayısına göre bu sayının (207/100x40 =82,8) 83 olduğu, yetki tespit başvuru tarihi itibarıyla, tespit isteyen Sendikanın 98 sayısının bulunması nedeniyle Kanun'un aradığı çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle davanın redddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, bilirkişice davacı işyerinde çalışan işçi sayısı tespitinde kanunun açık hükmüne aykırı tespitte bulunulduğunu, raporda 02/2022 dönem bordrosuna göre işyerinde 207 işçinin çalıştığı tespiti yapılmasına rağmen yetki başvurusunun yapıldığı tarihte aynı dönemde işe başlatılan ve çıkartılan personelin sayılarının göz ardı edildiğini, işyerinde çalışan toplam işçi sayısı 207 olarak tespit edilmiş olsa da geçmiş ayın beyanının beklenmediği ve dolayısıyla 207 kişiden fazla çalışan olduğu yönündeki SGK kayıtları dikkate alınmadan rapor düzenlendiğini, bilirkişinin yasal düzenlemelere ve Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırı davranarak çoğunluk hesabında davacı işyerinde SGK'ya bildirilmeyen işçi bildirimlerini esas aldığını, zira bilirkişice 01.03.2022 tarihili yetki müracaat tarihinde Bakanlık kayıtlarında yer ... toplam işçi sayısının 207 olduğu beyan edilse de başvuru tarihinde işe ... alınan işçilerin dikkate alınmadığını, bu itibarla yanlış ve eksik inceleme yapıldığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükme esas bilirkişi raporunda dosyadaki SGK belgelerinin incelenerek ekteki tabloda belirtildiği, bilirkişi raporunun ekinde işçileri işe giriş ve çıkış tarihleri, sendikaya üye olanlar ile üyelik tarihlerinin tablolaştırıldığı, dosya kapsamından davalı Sendikaya yetkinin davalının 5 adet işyeri için verildiği, hükme esas bilirkişi raporunda 07.06.2022 ve 08.06.2022 tarihli SGK yazıları ekindeki belgelerin incelendiği, Haziran/2022 tarihinde ve Şubat/2022 tarihinde işe giren çıkan işçi var ise bunların zaten SGK kayıtlarında olacağı, nitekim hükme esas bilirkişi raporundaki listede, yetki tespiti için başvuru yapılan 21.02.2022 tarihinden önce ve sonra işe giren ve işten çıkan işçilerin de giriş çıkış tarihleri ile birlikte yer aldığı, bu nedenle davacı vekilinin yetki tespiti tarihi öncesi ve sonrasında ve yetki tespiti talep tarihinde işe giren, işten çıkan işçilerin gözetilmediği yönündeki istinafının yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; çoğunluk hesabında davacı işverence SGK'ya bildirilmeyen işçi sayılarının esas alındığını, zira bilirkişice 01.03.2022 tarihli yetki müracaat tarihinde, Bakanlık kayıtlarında yer ... toplam işçi sayısının 207 olduğu beyan edilse de başvuru tarihinde işe ... alınan işçilerin dikkate alınmadığını, davalı Sendikanın yetki tespiti başvurusu esnasında ve öncesinde SGK'ya yapılmamış bildirimlerin dikkate alındığını, Sendika tarafından bu sayı hesaplanırken toplu iş sözleşmesi yetki nisabında hesaba katılmayacak olan işçi gruplarının (alt işveren işçisi, işveren vekili, ..., stajyerler) göz önüne alınmadığını, bu sebeple davalı Sendikanın adı geçen işletmede üye sayısının %40'ının üyesi olma şartını yerine getirmediğini, davalı Sendikanın yetki talebinde bulunduğu işletme ile Bakanlığın yetki yazısında belirttiği işletmenin tüzel kişiliklerinin farklılık göstermesi itirazın kanun maddesi uyarınca maddi hata ve işçi sayısından bağımsız itirazlar olduğunu, tüm bu itirazların değerlendirilerek inceleme yapılmasını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 ... ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 ... maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını ... işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.