"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirkette çalışıp üye olanların listesinin noter kanalı ile müvekkiline tebliğ edilmediğini, sendikalı çalışan olmadığını, çoğunluğun sağlanamadığını, tespit işleminin gerçeği yansıtmadığını iddia ederek yetki tespiti kararının iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (Bakanlık) vekili cevap dilekçesinde; Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları dikkate alınarak çoğunluğun tespit edildiğini, kanuni düzenlemelere göre işkolu itirazının dinlenemeyeceğini, sendika üyelik fişlerinin tebliğ edilme usulünün 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) yürürlüğe girmesiyle terk edildiğini müvekkili Bakanlığın işleminin usul ve kanuna uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde; müvekkili Kurumun taraf sıfatının bulunmadığını dava konusu işlemin Bakanlık tarafından tesis edilmesi nedeniyle davanın Bakanlığa yönetilmesi gerektiğini savunarak davanın husumet nedeniyle reddini istemiştir.
3. Davalı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) vekili cevap dilekçesinde; davacının işkolu hususundaki itirazının 6356 sayılı Kanun'un 5 ... maddesinin yoruma ihtiyaç bırakmayan açık hükmü karşısında herhangi bir anlam ifade etmediğini, işkolu sorununun ... 2. ... Mahkemesinin 2011/374 Esas, 2013/64 Karar sayılı kararı ile çözümlenmiş olup davacı Şirketin bu sorunu yeniden itiraz vesilesi yapmasının hukuki herhangi bir değeri olmadığını, davacı işletmede 88 işçi çalışmakta olup çoğunluk için yasal olarak aranan sayı 36 olduğu hâlde müvekkili Sendikanın üye sayısının 44 olduğu ve müvekkili Sendikanın yasal çoğunluğu sağlamış olduğunu, davacının somut herhangi bir gerekçe ileri sürmeksizin bu davayı açıp yapılan tespit işleminde bildirilen işçi sayısına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmayıp işletme bünyesinde çalışan işçi sayısını söylemekten bile imtina ettiğini, Bakanlık tarafından yapılan tespit işleminde itiraza konu olabilecek herhangi bir hatanın söz konusu olmadığını, Kanun'un kendisine tanıdığı hakkı kötüye kullanıp süre kazanmaya çalıştığını bu süreyi de sendikal örgütlülüğü dağıtmak için azami bir saldırganlıkla kullanmaktan da çekinmediğini, bu sürede neredeyse bütün sendika üyelerini işten çıkarma tehdidi ile sendikadan istifa ettirmeye çalıştığını ve nitekim 26 işçiyi sendikadan istifa ettirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya celbedilen SGK bordrolarında yer ... işçi listeleri ve sendika tarafından gönderilen üyelik listeleri gözetilerek bilirkişi tarafından tablo hâlinde üyelik durumlarının tespit edildiği, başvuru tarihinde ve öncesinde işten çıkanlan (B.S., Ü.Ö., Y.K., N.Ö.) başvuru tarihinden sonra işe alınan işçilerin (M.T.K., O.Ş., Ö.Ç., F.A.) hesaplamada göz önüne alınmadığı, başvuru tarihinde çalışmakla olup daha sonra sendika üyesi olan işçilerin işçi sayısında gösterildiği, sendikalı sayısında nazara alınmadığı, davacı işyerinde başvuru tarihi olan 22.03.2021 tarihinde 87 işçinin çalıştığı, 44 işçinin sendika üyesi olduğu, bu durumda davalı Sendikanın çoğunluğu sağladığı ve toplu ... sözleşmesi yapma yetkisini haiz olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkili Şirkete tebliğ edilen yetki tespiti kararının hatalı olduğunu, davacı nezdinde çalışan ve sendikalı olan işçilerin listesinin noter kanalıyla Şirkete tebliğ edilmediğini, sendikalı işçilerin sayısı tespit edilirken alt işveren işçilerinin dikkate alınamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Sendikanın yetki tespiti için davalı Bakanlığa başvurduğu tarih itibarıyla davacı işyerindeki sendikalı işçi sayılarının yetki tespitine imkân verecek sayıda olduğunun anlaşıldığı, bilindiği gibi sendikal yetki tespitinde esas alınacak işçi sayılarının yetki tespitinde bulunulan tarihteki işçi sayılarına göre belirlendiği, yetki tespitinden sonra işçi sayısında meydana gelen değişikliklerin yetki tespitinin mevcudiyetine engel olmadığı, istinaf konusu dosyada davalı ... Sendikasının yetki başvuru tarihi 22.03.2021 olup o tarihte davacı işyerinde çalışan işçi sayısının 87, sendikalı işçi sayısı ise 44 kişi olduğundan davacı vekilinin bu yöne dair istinafı yerinde olmadığı, öte yandan bir işyerinde çalışan işçilerin sayılarının veya yetki tespiti öncesinde sendikalı olup olmadıklarının işverene noter kanalıyla bildirilmesi şeklinde kanuni bir düzenleme bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne dair istinafının da yerinde görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının yeterli gerekçeyi içermediği, ayrıca işyerinin bir bölümünde veya eklentisinde ... ... alt işveren işçileri, taraf işçi sendikası üyesi olsalar dahi yetki tespitinde dikkate alınmamaları gerektiği gibi işveren vekillerinin de sayıya dâhil edilmemeleri gerektiği, işkolu itirazlarının değerlendirilmediği, Bölge Adliye Mahkemesinin iki itiraz nedenine ilişkin yaptığı değerlendirmenin de hatalı olduğunu, eksik ve hatalı bir şekilde düzenlenen bilirkişi raporuna dayanarak hukuka aykırı bir karar verildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 ... ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı ... Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu ... sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu ... sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 ... maddesinin birinci fıkrası şu şekildedir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu ... sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu ... sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı ... günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şu şekildedir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını ... işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı ... günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı ... günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı ... günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olup 6100 sayılı Kanun'un 266 ncı maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması ayrıca davalı Bakanlığın yanında taraf sıfatı olmayan ... ... Kurumu Genel Müdürlüğünün de davalı olarak gösterilmesi hatalı ise de bu yanlışlıklar sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.....2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.