Logo

9. Hukuk Dairesi2024/10103 E. 2024/13620 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kıdem, ihbar ve fazla mesai alacakları ile yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının miktarı ve davalı tarafından ödenmesi gereken tutar uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından dava dilekçesinde talep edilen ihbar tazminatı miktarı ile hüküm altına alınan miktar arasında farklılık olması ve davacının talep sonucu ile bağlı olması ilkesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 17. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.10.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Türkmenistan’daki Olimpiyat Projesinde personel şefi olarak 18.07.2012-17.04.2016 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça sona erdirildiğini, ilk iki sene haftanın 7 günü 08.00-00.00 saatleri arasında çalıştığını, işyerinde manyetik kart ile giriş-çıkış yapıldığını, sonraki dönemde haftanın altı günü, 08.00-21.00 arasında, iki haftada bir hafta sonu pazar günleri ise 08.00-19.00 arasında çalıştığını, 01.08.2014 tarihine kadar 1.800,00 USD, 01.08.2014 ile fesih tarihine kadar ise net 2.500,00 USD ücret aldığını, kıdem tazminatı olarak 5.209,00 USD ödendiğini, ihbar tazminatı olarak 8 haftalık ihbar tazminatı bulunduğunu, bunun dört haftası için 2.529,00 USD ödendiğini, kalan dört haftasının ödenmediğini, davacının çalıştığı süre göz önüne alındığında 2.500,00 USD ihbar tazminatı alacağının bulunduğunu, 30 günlük ücretli izni bulunduğunu ve işveren tarafından 1.389,00 USD ödendiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ve yıllık ücretli izin alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının tüm hak edişlerinin ödendiğini, davacının 18.07.2012-17.04.2016 tarihleri arasında puantör olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin geçerli nedenlerle feshedildiğini, iş sözleşmesinde davacının ücretinin 778,00 USD olarak belirlendiğini, 01.11.2012 tarihinden itibaren 833,00 USD olduğunu, 01.08.2014 tarihinden itibaren 1.389,00 USD olarak belirlendiğini, iddia edilen çalışma saatlerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kullanmadığı izinlerinin karşılığı olan ücretin eksiksiz şekilde ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyada mevcut tanık anlatımları ücret ödemesine ilişkin banka kayıtları, davalı tarafından sunulan banka ekstreleri, emsal ücret araştırma sonuçları ve personel değişiklik formu örneği ve davacı tarafından sunulan "ücret listesi" başlıklı belge hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının net 2.500,00 USD ücret aldığı, davacının iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işveren tarafından feshedildiği, davacı tarafça dosyaya sunulan 28.04.2012-31.05.2015 tarihlerini kapsayan giriş çıkış kayıtlarına göre fazla çalışma alacağının tespit edildiğini, ulusal bayram ve genel tatil alacağı bakımından bu kayıtlar ve 2012 Temmuz, 2015 Kasım-Aralık, 2016 Ocak-Şubat-Mart aylarını kapsayan puantaj kayıtlarına göre davacının ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının belirlendiğini, davacı tarafça sunulan 2014 Temmuz-Ağustos-Eylül aylarına ilişkin puantaj kayıtları ile kayıt bulunmayan 2015 Kasım ayı dönemine ilişkin tanık beyanlarına göre hafta tatili alacağının hesaplandığını, davalı tarafça davacıya 30 gün karşılığında 1.389,00 USD ödeme yapılması nedeniyle davacının 30 günlük yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacının mevcut belirlenen ücretinin 2.500,00 USD olduğu, bu yönüyle davacının bakiye 1.111,00 USD yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının ücretinin hatalı olarak hesaplandığını, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanık beyanlarına dayanılarak hükmü kurulduğunu, İlk Derece Mahkemesince gerekli olan emsal ücret araştırmasının yapılmadığını, bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, dava kapsamında görülen 27.02.2020 tarihli celsede davacı vekilinin "biz bilirkişi ile konuştuk, fazla mesai hesabının neden yapılmadığını sorduk" demek suretiyle yargılamaya esas olan bilirkişinin tarafsızlığı ile çelişen bir durum yaratarak raporun hukuka aykırı olmasına sebebiyet verdiğini, yargılama sırasında davacı tarafla görüştüğü İlk Derece Mahkemesince düzenlenen duruşma tutanağı ile sabit olan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının mümkün olmadığını, Mahkemece davalı Şirket tarafından bildirilen tanıkların beyanları alınmaksızın dosyanın bilirkişiye tevdi edildiğini, bu durumun açıkça hukuka aykırı olduğunu davacının fazla çalışma, ulusal bayram, genel tatil ve hafta tatili alacağının bulunmadığını, davacının fazla çalışma alacağının mevcut olduğunun kabul edilmesi hâlinde yıllara göre asgari ücrete göre katsayı hesabının yapılmasının ve buna göre ücretinin tayin edilmesi gerektiğini, işçinin yurt dışı giriş çıkış kayıtlarının hesaplama esnasında değerlendirilerek yurt dışında olduğu süreye rastlayan bayram ve genel tatil günlerini için hesaplamaya gidilmesi gerektiğini, davacının bir defa Türk lirası üzerinden seçim hakkını kullandıktan sonra artık bundan dönerek yabancı para talep edebilmesinin mümkün olmadığını, karara konu alacak kalemlerine ilişkin indirim yapılmamasının kabul edilemez olduğunu, süresi içinde sunulmayan hiçbir bilgi ve belgeye muvafakatlerinin olmadığını yargılama esnasında beyan ettiklerini; ancak Mahkemece kanunen öngörülen sürelerin sona ermesinden sonra sunulan ve hukuken delil niteliğini haiz olmayan belgelere göre hüküm tesis edildiğini, davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağı bulunmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ücretinin net 2.500,00 USD olduğu, bilirkişi tarafından bizzat davalı işverence sunulan giriş çıkış kayıtları ile puantaj kayıtlarına itibar edilerek yapılan fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacak hesaplarının dosya kapsamına uygun olduğu, kayıtlara dayalı olarak hesaplama yapıldığından indirim yapılmamasında isabetsizlik bulunmadığı, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı hususunun davacıya 06.05.2016 tarihinde 5.209,68 USD kıdem tazminatı ve yine aynı tarihte 2.529,00 USD ihbar tazminatı ödeyen işverenin de kabulünde olduğu, davacının kabul edilen 2.500,00 USD ücreti üzerinden hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatından davalı işverence ödenen kıdem ve ihbar tazminatının mahsubu ile tespit edilen bakiye kıdem ve ihbar tazminatının hüküm altına alındığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek ve ayrıca uyuşmazlığa Türkmenistan hukuku uygulanması gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ücret miktarının ispatı, davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ihbar tazminatı hesabında talep aşımı yapılıp yapılmadığı ve fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarından indirim yapılması gerekip gerekmediği noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 32, 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri ve 4857 sayılı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.

3. 6100 sayılı Kanun’un, taleple bağlılık ilkesini düzenleyen 26 ncı maddesine göre, “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıda yer alan paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Dava dilekçesinde, davacının çalıştığı süre göz önüne alındığında 2.500,00 USD ihbar tazminat alacağı bulunduğu belirtilmiş olup bu beyanın davacı tarafı bağlayacağı gözetilmeden hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplanan net 2.969,94 USD ihbar tazminatı alacağının hüküm altına alınması hatalıdır.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.