Logo

9. Hukuk Dairesi2024/11905 E. 2025/90 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, davanın hangi ülke hukukuna göre ve hangi süre içerisinde açılması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığa Rusya Federasyonu hukukunun uygulanması gerektiği, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde düzenlenen dava açma süresinin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu ve davacının dava açma süresini geçirdiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1329 E., 2024/2229 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 19. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/101 E., 2024/87 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 2012-2016 tarihleri arasında iş güvenlik teknikeri olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, ücret, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirkette çalışmadığını, davanın yurtdışında kurulu bulunan şirkete yöneltilmesi gerektiğini, zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının dava konusu ettiği alacak kalemlerinin çalıştığı ülke mevzuatına göre değerlendirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının fiilen Rusya'da çalıştığı bu nedenle uyuşmazlığa Rusya hukukunun uygulanması gerektiği, dava tarihinin 01.12.2017 olduğu, iş sözleşmesinin ise 09.11.2016 tarihinde feshedildiği, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı ve sürenin kaçırılması hususunda geçerli bir neden bulunduğunun ispat edilmediği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda, davacının iş sözleşmesinin 09.11.2016 tarihinde feshedildiği, davanın ise Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde öngörülen yasal süre dolduktan sonra 01.12.2017 tarihinde açıldığının sabit olduğu, bu doğrultuda davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, Yargıtayın içtihat değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verildiği, buna göre davacı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesinin de emsal içtihatlara uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davalının cevap dilekçesinde ve ıslaha karşı beyan dilekçesinde dava konusu uyuşmazlığa 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini öne sürdüğü, bu hususa ilişkin usuli kazanılmış haklarının korunması gerektiğini,

2.Yargıtay tarafından içtihat değişikliğine gidilmesinin olağan bir durum olduğunu ancak bu değişikliğin uygulanabilmesi için Yargıtay Dergisinde veya başka yolla yayımından sonra açılacak davalara uygulanması gerektiğini,

3. Somut uyuşmazlığa Rusya hukukunda yer alan mahkemeye başvuru süresine ilişkin hükmün uygulanmasının mümkün olmadığını,

4. Rusya Federasyonu İş Kanunu'nda zamanaşımı veya hak düşürücü süre kavramı bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesince yapılan tespitin hatalı olduğunu,

5. Dava konusu uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,

6. İmzalanan matbu sözleşmeye dayanılarak hukuk seçimi yapıldığından bahsedilemeyeceğini,

7. Yapılan yargılama gideri ve arabuluculuk ücretlerinin davalıya yükletilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, davanın süresinde açılıp açılmadığı, dava açma süresinin niteliği noktalarına ilişkindir.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Maddi hukukun bir müessesesi olan zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tâbidir (Vahit Doğan, Milletlerarası Özel Hukuk, Ankara, 2022, s.315; Gülin Güngör, Türk Milletlerarası Özel Hukuku, Ankara, 2021, s.127). Buna göre Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bu konudaki hükümlerinin uyuşmazlıkta uygulanması, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 2. ve 8. maddelerinin bir gereğidir.

Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun iş sözleşmesinin son bulduğu tarihteki 392. maddesi;

“Çalışan, hakkının ihlal edildiğini öğrendiği veya öğrenmesi gerektiği günden itibaren üç ay içinde bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir.

Çalışan, ücretlerin ve diğer ödemelerin ödenmemesi veya eksik ödenmesine ilişkin bireysel işçi ihtilaflarının çözümü için, işten çıkarılma nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin ve diğer ödemelerin yapılmaması veya eksik ödenmesi de dahil olmak üzere, bu tutarların ödenmesi için belirlenen tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. (03.07.2016 tarihli Kanun ile değişiklik yürürlüğe girmiştir)

İşveren, çalışanın işletmeye verdiği zararın tazminine ilişkin uyuşmazlıklarda, zararın tespit edildiği tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Bu maddede belirtilen sürelerin geçerli bir nedenle kaçırılması durumunda, bu süreler mahkeme tarafından tekrar başlatılabilir.” şeklindedir.

Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun bireysel iş uyuşmazlığının çözümü için mahkemeye başvurma sürelerinin düzenlendiği 392. maddesinde sözü edilen sürelerin, Dairemizce daha önce bazı kararlarda hak düşürücü süre olduğu belirtilmişse de yeniden yapılan değerlendirmede; bu sürelerin zamanaşımı süresi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Dava tarihi itibarıyla iş sözleşmesinin son bulduğu tarihte 1 yıl olan zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalı tarafça da usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de söz konusu sürenin hak düşürücü süre olarak nitelendirilmesi hatalıdır.

Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297/2 hükmü uyarınca hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince hüküm yerinde davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiğinin yazılması da hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. Davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "hak düşürücü süre nedeniyle" ibaresinin çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.