Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13221 E. 2025/776 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşebbüsü ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin daha önceki bir kararda muvazaalı olduğunun tespit edilmiş olması ve davacının aynı işyerinde aynı işi yapmaya devam etmesi gözetilerek, davacının ilave tediye alacağına hak kazandığına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1854 E., 2024/2943 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/772 E., 2024/469 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıdan ihale alan alt işverenler nezdinde kırma eleme işçisi olarak çalıştığını, çalışılan işin Kurumun asli ve sürekli işi olduğunu, alt işverenlerin asıl işi idari ve teknik açıdan yürütebilecek organizasyona ve yeterliliğe sahip olmadığını, aksine alt işveren işçilerinin Kurum yetkililerinden emir ve talimat alarak çalıştıklarını, davalı ile alt işverenler arasındaki ilişkinin işçi temininden ibaret olduğu dikkate alındığında asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayandığını, daha önce davalıya karşı açtığı davada da davalı ile alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaaya dayalı olduğunun tespit edildiğini, bu davadan sonra aynı yerde, aynı malzemelerle, aynı kişilerden emir ve talimat alarak ve işyerinde hiçbir değişiklik olmadan çalışmaya devam ettiğini ileri sürerek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, İdarenin ana faaliyet alanının bor ve türevi cevherin çıkarılıp üretilerek satışa hazır hâle getirilmesi olduğunu, bu kapsamda üretim faaliyetine ait olmayan ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 4. maddesinde sayılan işlerin ihale ile dışarıdan satın alındığını, böylece asıl işin üretim faaliyetlerini oluşturan kimyasal ve metalurjik süreçler kapsamında olmayan ve doğrudan üretimle ilişkisi bulunmayan yardımcı işlerin 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2. maddesi gereğince asıl işveren alt işveren ilişkisine konu edildiğini, davacının "Temizlik ve Hammadde Hazırlama İşçiliği Hizmet Alımına İlişkin Sözleşme" kapsamında ihaleyi üstlenen değişik şirketler bünyesinde görev yaptığını, ihale konusu işin dışında bir işte çalıştırılmadığını, muvazaa bakımından emsal olduğu ileri sürülen mahkeme kararlarının ait oldukları döneme ilişkin hizmet alım sözleşmeleri bakımından bağlayıcı olabileceğini, davacının davalı Kurumun işçisi olarak kabul edilmeyeceğini, alt işveren işçisi olarak davacının 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereğince ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı gibi asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden de yararlanamayacağını, bu sebeple ilave tediye ücreti alacak talebinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. İhbar olunan.... Lojistik AŞ vekili cevap dilekçesinde; davanın Şirkete ihbar edilmesini kabul etmediklerini, davalı Kurum ile Şirket arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığını, ilave tediye alacağı bakımından davacının veya Şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığını, dava dilekçesinde talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, faiz başlangıcı ve faiz oranına da itiraz ettiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı en baştan itibaren asıl işveren işçisi olmakla ilave tediye ücret alacağının doğduğu, emsal dosyalarda kesinleşen mahkeme kararı doğrultusunda, 29.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi olan 17.08.2023 dönemi için davacının aldığı fiilî günlük brüt ücretler üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı işçi tarafından davalı işveren aleyhine açılan ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 02.04.2024 tarihli ve 2024/887 Esas, 948 Karar sayılı kararında, aynı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında aynı işte çalışan davacı hakkındaki muvazaa tespitine dair Mahkeme kararının hukuka uygun olduğuna karar verildiği, bu karar dikkate alındığında işbu davadaki muvazaa tespitinin ve buna bağlı olarak davacının 6772 sayılı Kanun'a göre ilave tediye alacağına hak kazandığına ilişkin Mahkeme kararının usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Kamu iktisadi teşebbüsü olan Kurumun ana faaliyet alanının bor ve türevi cevherlerin çıkarılıp üretilerek satışa hazır hâle getirilmesinden ibaret olduğunu, bor madeninin aranması ve işletilmesi işlerini Devlet adına yerine getirdiğini,

2. Bu kapsamda davacının çalıştığı hizmet alım işinin üretimi aksatmayacak durumda olan yardımcı bir iş olduğunu, "Kırka Bor İşletme Müdürlüğünün İhtiyacı Olan 63 Kişi ile Temizlik ve Hammadde Hazırlama İşçiliği Hizmet Alımı" işinin son yüklenicisi olan .... Lojistik AŞ ile Kurum arasında imzalanan ihale sözleşmesinin teknik şartnamesinde işin konusunun ürün kalitesini iyileştirme amaçlı tüm düzen ve temizlik işlerinin yapılması olduğunu,

3. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince davalı ile dava dışı alt işveren arasındaki hukuki ilişki muvazaalı kabul edilmiş ise de 09.11.2009 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan ... Ana Statüsü'nün ''Teşekkülün Faaliyet Alanı ve Görevleri'' başlıklı 6. maddesinin (a) bendinde Kurumun görevleri arasında ''... Teşekkülün faaliyet alanındaki görevlerini gerçekleştirmek üzere ihtiyaç duyduğu mal ve hizmeti almak, yapım işlerini yapmak, yaptırmak ...'' işlerinin sayıldığını, dolayısıyla yardımcı işin alt işverene verilmesinde muvazaalı bir asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini,

4. Davacının 6772 sayılı Kanun gereği ilave tediye alacağına da hak kazanmadığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı ve buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.