"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin iş sözleşmesi feshedilinceye kadar işverenin emir ve talimatlarıyla verilen performans hedeflerini gerçekleştirdiğini, fesih tarihinden önce müvekkilinin yasal koşullara uyulması, muvazaanın giderilmesi ile bundan böyle acentelik değil gerçek anlamda müdürlük yapmak gibi isteklerini davalıya bildirdiğini ancak davalının bu talepleri yerine getirmeyip haksız ve kanuna aykırı şekilde iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürerek acentelik sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile 01.07.2006 tarihli acentelik sözleşmesi ve cari hesap sözleşmesi imzaladığını, davacının 01.07.2006 tarihinden itibaren acente olarak faaliyet gösterdiğini, talep konusu alacak ve tazminatların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkiline bağımlı olarak çalıştığı iddialarının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.07.2018 tarihli ve 2016/241 Esas, 2018/89 Karar sayılı kararı ile; toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisi olması sebebi ile davacının başlangıçtan beri davalının işçisi olduğu, acentelik sözleşmesinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 05.11.2018 tarihli ve 2018/1832 Esas, 2018/2392 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 26.01.2021 tarihli ve 2019/1879 Esas, 2021/2350 Karar sayılı ilâmı ile; somut uyuşmazlıkta 18.07.2006 tarihli ve imzalı ibraname ile aynı tarihli imzalı tediye makbuzuna göre davacıya 6.656,82 TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığı, İlk Derece Mahkemesince bu belgelerin gerekçesiz şekilde dikkate alınmadığı, yapılacak işin kıdem tazminatı ödeme belgelerindeki imza konusunda müvekkilinin beyanını alarak imza inkârında bulunulması hâlinde imza incelemesi yaptırmak, imza inkârında bulunulmaması veya yapılan imza incelemesinde imzanın davacı işçiye ait olduğunun anlaşılması hâlinde ise ödenen miktarı yasal faiziyle birlikte kıdem tazminatı hesabından mahsup ederek sonucuna göre karar vermek olduğu, ayrıca davacının 16 tam yıl hizmeti nedeniyle 296 gün ücretli izne hak kazandığı kabul edilerek yıllık izin ücretinin hüküm altına alındığı, davacının uzun yıllar yıllık ücretli izin kullanmadan çalıştığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dosyaya davalı tarafından imzalı bir kısım yıllık izin belgelerinin sunulduğu, buna göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 31 inci maddesi uyarınca hâkimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde İlk Derece Mahkemesince davacının çağrılıp imzalı yıllık izin belgeleri de gösterilerek çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusundaki beyanı alındıktan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda dosyaya sunulan yıllık izin belgelerindeki imzaların davacının eli ürünü olduğunun Adli Tıp Fizik İhtisas Dairesi raporu ile tespit edildiği, bilirkişi hesap raporunda kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin yeniden hesaplandığı, usul ve kanuna uygun bilirkişi raporlarının hükme esas alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; görev itirazında bulunduklarını, talep konusu alacaklarda zamanaşımına uğrayan kısımlar bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliğinin acentelik olduğunu, muvazaalı ilişki bulunmadığını, davacının alacak taleplerinin yerinde olmadığını, dürüstlük kuralına aykırı haksız kazanç elde etmeye yönelik olduğunu, yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 31 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 53, 57 ve 59 uncu maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.