Logo

9. Hukuk Dairesi2024/13232 E. 2024/15699 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumunda alt işveren aracılığıyla çalışan davacının, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, toplu iş sözleşmesinden ve ilave tediye alacağından kaynaklı ücret farkı talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: Hesaplamaya esas alınan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği, ilave tediye ücretinin hesabının ve yargılama gideri ile vekâlet ücretinin doğru hesaplandığı gözetilerek, bozmaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında Tavşanlı İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin... İşletmeleri (...) Genel Müdürlüğüne bağlı linyit kömür üretiminde faaliyet gösteren ... Teknik Elektrik Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin (... Teknik Şirketi) çalışanı olduğunu, en başından beri davalının asıl işçisi olmasına rağmen muvazaalı olarak alt işveren işçisi gibi gösterilerek haklarının kısıtlandığını, toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlanması gerektiğini, davacının işyerinde imzalanan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan Maden İş Sendikasına üye olduğunu ileri sürerek ilave tediye alacağı ile birlikte yoksun kalınan fark ücret alacağından kaynaklı bir kısım alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin işi anahtar teslim iş olarak verdiğini, ihale makamı olan Kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, çalışanların emir ve talimatları ihaleyi alan firmadan aldıklarını, davacının Kurum işçisi olmadığını ve Kurumun tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanmak istediğine dair bir talebi bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. İhbar olunan ... Teknik Şirketi vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, müvekkilinin İdare tarafından açılan ihaleleri kazanarak kömür üretim işi yaptığını, davalı ile müvekkili Şirket arasındaki ilişkinin ihale usulü ile hizmet alımı işi olduğunu ve muvazaanın söz konusu olmadığını, davacının müvekkili Şirket çalışanı olduğunu, davacının Sendika ile müvekkili arasında imzalanmış olan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandığını ve herhangi bir hak kaybının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Tavşanlı İş Mahkemesinin 14.03.2023 tarihli ve 2022/449 Esas, 2023/213 Karar sayılı kararı ile; davacının Maden-İş Sendikasına üye olduğu, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun sabit olduğu, davalı Kuruma yazılan müzekkere cevabında davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediğinin; Maden İş Sendikasına yazılan müzekkere cevabında ise işçinin sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesi usulünün uygulanmadığının belirtildiği, buna göre davacının sendika üyeliğinin davalı Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacının toplu iş sözleşmesinden doğan alacak taleplerinin reddine; ancak davacı 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) gereği ilave tediye alacağına hak kazandığından dava konusu ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 11.05.2023 tarihli ve 2023/941 Esas, 2023/1187 Karar sayılı kararıyla; emsal dava dosyalarında alınan bilirkişi raporlarına göre davalı Kurumun hizmetin yürütülmesine ilişkin teknolojik imkân, araç, gereç ve ekipman itibarıyla ihbar olunan Şirketten daha üstün durumda olduğu, asıl işin alt işverene verilebilmesinin en önemli şartının verilen işin, işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olması şeklinde belirlenebileceği, ancak davalı ve ihbar olunan Şirket arasındaki ilişki muvazaalı olduğundan davacının başlangıçtan itibaren ... Genel Müdürlüğü işçisi olarak kabulünün doğru olduğu, buna göre İlk Derece Mahkemesinin ilave tediye alacağının kabulüne dair kararının isabetli bulunduğu, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmasına yönelik talebi yönünden ise Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.06.2021 tarihli ve 2021/6396 Esas, 2021/10706 Karar sayılı ilâmının da Dairenin kararını teyit edecek nitelikte olduğu, dosya kapsamına göre davacının Sendika üyeliğinin Kuruma bildirilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı, zamanaşımına uğrayan alacak olmadığı, hükmedilen alacak kaleminde faizin niteliği ve faiz başlangıç tarihlerinde, yargılama gideri ve vekâlet ücretinde hatalı bir uygulama olmadığı; ancak davanın kısmen kabulüne karar verilmesine karşın arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre belirlenmesi gerekirken tamamından davalının sorumlu tutulmasının hatalı olduğu gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 29.11.2023 tarihli ve 2023/13641 Esas, 2023/18422 Karar sayılı ilâmı ile; arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra muaccel olan alacaklar bakımından arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, bu dönem yönünden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği ve arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla 2020 yılı Aralık ayı bakımından ilave tediye alacağı yönünden muacceliyetin de gerçekleşmediği; ayrıca bilirkişi raporunda hesaplamaya esas alınan yevmiyeler ile davacıya ödenen yevmiyelerin farklı olduğu, bu hâliyle bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdi edildini, bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, bozma dışında kalan hususlarda taraflar lehine oluşan usuli müktesep hak olgusunun korunduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; muvazaa tespitine, husumete, zamanaşımına yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, muvazaa tespitinin hatalı olduğunu, davacının ilave tediye ücretine hak kazanmadığını, brüt ücret üzerinden karar verilmesinin ve yürütülen faiz türü ile başlangıç tarihinin doğru olmadığını, hesaplamanın, yargılama gideri, harç ve vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; hesaplamaya esas alınan talep dönemi için arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediğine, ilave tediye ücretinin hesabı ile yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi, 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.