"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 22.11.2023
SAYISI : 2023/792 E., 2023/1963 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26.01.2023
SAYISI : 2020/446 E., 2023/12 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı işçi vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 01.09.1998 tarihinden itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesiyle Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait işyerinde dava dışı ... Gıda Hayvancılık Tur. İnş. Madencilik Temizlik Güvenlik Danışmanlık Hiz. San. Tic. AŞ’nin (... Şirketi) işçisi konumunda çalıştığını, 01.01.2015 tarihinden sonra işyeri devri sebebiyle davalı Ortahisar Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü nezdinde davalı ... Gıda Tur. İnş. Madencilik Temizlik Güvenlik Danışmanlık Hiz. San. Tic. AŞ'nin (... Şirketi) işçisi konumunda çalışmaya devam ettiğini, yapılan işlem incelendiğinde işyeri devri koşullarının oluşmadığını, asıl işverenin imzaladığı sözleşmelerle çalışanlarına tanıdığı hakların kendisine de tanınması gerektiğini, aksi hâlde uygulamanın eşit işe eşit ücret ilkesine, International Labour Organization (ILO) sözleşmelerine aykırı olacağını, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek davacının davalı Ortahisar Belediye Başkanlığının işçisi olduğunun tespitiyle Belediye işçilerinin yararlandırıldığı sözleşme ve toplu iş sözleşmeleri uyarınca tanınan haklardan yararlandırılmasını, muvazaa iddiasının kabul edilmesi hâlinde toplu iş sözleşmesinden doğan ücret farkı alacağı, fark fazla çalışma ücreti ile fark ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları ile muvazaa iddiasının kabul edilmemesi hâlinde ise ödenmeyen fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı işçinin yargılama aşamasında vefat etmesi üzerine, mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Ortahisar Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davalı Şirket işçisinin Belediyenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanamadığını, işçinin davalı Şirket ile imzalanan iş sözleşmesi ve bu Şirketin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının ödendiğini, emekli olmak suretiyle işten ayrıldığını, ödenmeyen hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... Şirketi vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun (5393 sayılı Kanun) 67 nci maddesi uyarınca Belediye tarafından taraflarına devredilen işlerin asıl işveren alt işveren ilişkisine aykırılık teşkil etmediğini, ilgili Kanun maddesi gözetildiğinde davacının muvazaaya ilişkin iddiasının yerinde olmadığını, ayrıca müvekkili Şirketin gerek davalı Ortahisar Belediye gerekse de Trabzon Büyükşehir Belediyesinden ayrı ekonomik bütünlüğü haiz olduğunu, müteveffa işçinin Zabıta Müdürlüğünde şoför olarak istihdam edildiğini, yapılan işin niteliği dikkate alındığında muvazaa iddiasının kabulünün mümkün olmadığı gibi işçinin fazla çalışma yapmadığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, söz konusu çalışmaların yapılması hâlinde karşılığının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; müteveffa işçinin ilk dönem dava dışı ... Şirketi ve son dönem davalı ... Şirketi nezdinde Belediyeye ait işyerinde çalıştığı, 5393 sayılı Kanun'un 67 nci ve 70 nci maddeleri, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun (5216 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2021/12763 Esas, 2022/1148 Karar sayılı kararı dikkate alındığında, dinlenen tanık beyanlarında ifade edilen davalı Şirket işçilerinin Belediyelerin faaliyet alanındaki işlerde çalıştırılması, bir kısım emir ve talimatları Belediye yetkililerinden almaları, belediye işçileri ile benzer işlerde çalıştırılmaları hususlarının muvazaa kriteri olarak değerlendirilemeyeceği, bu sebeple davacının muvazaa iddiasına dayalı alacak kalemlerine dayanan taleplerinin yerinde olmadığı; diğer yandan muvazaa iddiası dışındaki talepler yönünden yapılan incelemede de tanık beyanları ve puantaj kayıtlarına ilişkin ayrıntılı incelemelerin yer aldığı 10.10.2022 tarihli ek bilirkişi raporu doğrultusunda müteveffa işçinin çalıştığı dönem boyunca ödenmeyen fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığı sabit olduğundan ilgili alacakların da reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; verilen kararın ILO'nun, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın (Anayasa) 90 ıncı maddesi ile Anayasa'ya aykırılığı ileri sürülemeyen anayasal hüküm düzeyinde olan kamu kurumlarında çalışan aracı (taşeron) işçilerinin ücretlerinin, kamunun kadrolu işçileri ile eşitliğini zorunlu gören anlaşmasına aykırı olduğunu; ayrıca fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına ilişkin değerlendirmenin de eksik incelemeye dayalı olduğunu, müteveffa işçinin Ortahisar Belediye Başkanlığının tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girene kadar devredildiği işyeri olan Trabzon Büyükşehir Belediyesinin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğinden 2016 yılı Şubat ayı sonrası hesaplamaların da hatalı değerlendirildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtayca aynı durumda olan işçiler tarafından açılan davalarda davalılar arasındaki ilişkinin muvazaaya dayanmadığının kabul edildiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesinin somut olayda muvazaa olmadığının kabulüne dair kararının ve fark alacakların reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, dosyada yer alan puantaj kayıtları ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde de davacının ödenmeyen fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki gerekçelerin yanı sıra davacının zabıta olarak çalıştığı hususunun gözden kaçırıldığını, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.09.2022 tarihli ve 2022/9059 Esas, 2022/10574 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere bu işin alt işverene verilemeyeceğini, bu gerekçe ile muvazaa iddiasının kabul edilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasındaki asıl işveren alt işveren ilişkisinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı, muvazaaya dayanıp dayanmadığı, bunun sonucu olarak da müteveffa işçinin dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve muvazaa iddiasının kabul edilmemesi hâlinde dahi müteveffa işçinin ödenmeyen fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2, 41, 44 ve 47 nci maddeleri, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 67 ve 70 inci maddeleri ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun 26 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.