"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi
KARAR : Ek karar ve asıl karara yönelik istinaf başvurularının kabulü ile davanın kabulü
Taraflar arasında İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı olarak sürekli işçi kadrosunda istihdam edildiğini, kadroya geçişinin 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) ile sağlandığını, hâlen davalı Bakanlığın kadrolu işçisi olarak çalışmaya devam ettiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını ileri sürerek fark ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının talep ettiği alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçtikten sonra bu statünün öngördüğü haklardan yararlandığını, kadroya geçişi yapılan işçilerin ücret, mali ve sosyal haklarının Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve 31.10.2020 tarihine kadar uygulanacak olan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, davacının ücretinin düşürülmediğini, ücretlerinin eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesinin 20.02.2023 tarihli kararı ile; davacının kadroya geçişi sırasında davalı Bakanlık ile imzalamış olduğu iş sözleşmesinde, davacıya asgari ücretin %72 fazlası oranında ücret ödeneceğine dair hükme yer verildiği, davacıya eksik ödeme yapıldığının denetime elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Davacı vekilinin talebi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2023 tarihli ek kararı ile; asıl kararın harç ve yargılama giderlerine ilişkin bazı hükümlerinde hata olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, Bakanlık nezdinde sürekli işçi kadrosuna 696 sayılı KHK ile değişik 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi uyarınca 02.04.2018 tarihinde geçirildiğini, bundan önceki dönemlerde Bakanlıktan hizmet alım yoluyla ihale alan şirketlerle akdettiği bireysel iş sözleşmelerine göre çalışan davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra da hizmet alım sözleşmelerinin devam ettiği döneme ilişkin kural, uygulama ve ücretleri isteme beklentisi içinde olmasının doğru olmadığını, davalı İdare ile davacı arasında asgari ücretin belli oranda fazlasının ödeneceğine dair bireysel iş sözleşmesi hükmü olmayıp davacı işçinin tümüyle 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23. Maddesi Gereğince İdarelerce Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilen İşçilerin Ücret ile Diğer Mali ve Sosyal Haklarının Belirlenmesinde Esas Alınacak Toplu İş Sözleşmesi Hükümleri'ne tâbi olduğunu, bu kapsamda davacıya ücret ve mali haklarına ilişkin Bakanlıkça yapılan ödemelerin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının görüşü alınarak bu doğrultuda yapıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 2019 yılı Ocak ayı için ücretinin artık geçerliliği olmayan hizmet alım sözleşmesi ekindeki zam oranının uygulanması ve üzerine Yüksek Hakem Kurulu zammının ilave edilmesi suretiyle hesaplanmasının hatalı olduğunu, bu durumun Kamu Denetçiliği Kurumuna yapılan başvuru üzerine verilen 17.07.2020 tarihli karar ile de açıkça teyit edilmiş olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurdu , davacının bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretin esas alınmasını bir yandan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesinin mümkün olmadığını, bu durumda işçilere hem asgari ücrete yapılan zammın hem de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı zammın yapılması gibi (çifte zam) bir durum oluşacağını ve ücretlerin fahiş bir hâl alacağını, iddia edilenin aksine davacının ücretinin 2019 yılı asgari ücret seviyesine çekilerek bu ücrete %4 oranında ücret zammı uygulanmadığını, ücret bordrolarından anlaşılacağı üzere davacının 2018 yılı ücreti korunarak bu ücret üzerine %4 oranında ücret zammı yapıldığını, ücretin düşürülmediğini, faiz oranları ve başlangıç tarihlerinin hatalı olduğunuu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2023 tarihli kararı ile; iş sözleşmesinde davacı işçiye her ay asgari ücretin %72 fazlasının ödeneceğinin açıkça düzenlenmiş olması karşısında davanın kabulü yönündeki mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gibi hükme esas alınan hesap bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.04.2024 tarih, 2024/5218 Esas, 2024/6828 Karar sayılı ilamı ile; Dairece verilen 12.12.2023 tarihli geri çevirme kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince 03.03.2023 tarihli ek kararın taraflara tebliğ edildiği ve davalı vekilince, ek karara yönelik süresinde istinaf başvurusunda bulunulduğu görülmekle İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2023 tarihli ek kararına yönelik davalı vekilince yapılan istinaf başvurusu Dairemizce incelenemeyeceğinden davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2023 tarihli ek kararına karşı istinaf başvurusunun da incelenmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozularak dosya kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesi uyarınca hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile dahi düzeltilemeyeceği, davacı aleyhine fazla vekâlet ücreti takdirine ve yargılama giderine ilişkin değerlendirmenin istinafa başvuru hâlinde tartışılabileceği gerekçesiyle davalının ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 03.03.2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına; iş sözleşmesinde davacı işçiye her ay asgari ücretin %72 fazlasının ödeneceğinin açıkça düzenlenmiş olması karşısında davanın kabulü yönündeki Mahkeme kararında isabetsizlik bulunmadığı gibi hükme esas alınan hesap bilirkişi raporundaki hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu ancak davalının harçtan sorumlu tutulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalının asıl karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; cevap ve bozma öncesi istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 nci maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23 üncü madde.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz edenin sıfatına göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.