Logo

9. Hukuk Dairesi2024/14447 E. 2025/2020 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının Rusya'daki çalışmasından kaynaklanan işçilik alacakları davasında, Rusya hukukunun uygulanması gerektiği sonucuna varılması nedeniyle zamanaşımı ve husumet yönlerinden davanın reddine karar verilmesine itiraz edilip edilmediğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, dosya içeriği, bozmanın kapsamı ve uygulanacak hukuk kuralları dikkate alınarak, ilk derece mahkemesinin zamanaşımı ve husumet nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı ve davalılardan... ve ... İnş. AŞ ile ... ... ve Endüstriyel .... Yapım AŞ ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.02.2025 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı vekili Avukat ... ile davalılar... ve ... İnşaat AŞ, ... İnş. San. ve Tic. AŞ, ve IC ... ... ve .... AŞ vekilleri Avukat ... geldiler. Diğer davalı ... adına vekili Avukat ... ... geldi.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıların Rusya St.Petersburg’daki işyerlerinde 26.12.2012-13.02.2017 tarihleri arasında loder operatörü olarak net 1.500,00 Euro ücretle çalıştığını, davalılardan ... Türkiye ... Şubesi ile ... İnş. San ve Tic. AŞ’nin asıl işveren olduğunu, diğer davalılar ...-... İnş. AŞ ( ... Havalimanı İnşaatları AŞ) ve ...- ... ... İnş. AŞ’nin asıl işverenler tarafından müştereken kurulduğunu, tüm davalılar arasında organik bağ olup Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davacının haftanın yedi günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, davacının tüm hafta tatillerinde çalıştığını, dinî bayramların birinci günü dışında diğer ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... ... ve Endüstriyel .... (IC ...-... İnşaat AŞ- ... İnşaatları AŞ) vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, dava konusu uyuşmazlığa Rus hukukunun uygulanması gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili Şirket bünyesinde 24.01.2013 tarihinde çalışmaya başladığını ve iş sözleşmesinin davacının talebi üzerine ikale sözleşmesi ile sonlandırıldığını, davacının çalıştığı dönemdeki tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacının imzasını ihtiva eden puantaj cetvelleri ve fazla çalışma beyannameleri olduğunu, davacının imzaladığı belgeleri kendi rızası ile imzaladığını, davacının fazla çalışma ve tatil çalışması ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, müvekkili Şirket ile diğer davalı Şirketler arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...- ... İnşaat AŞ (yeni ünvanı... ve ... İnşaat AŞ) vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilmesinin mümkün olmadığını, uyuşmazlığa Rus hukukunun uygulanması gerektiğini, alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili Şirket bünyesinde 07.10.2014 tarihinde çalışmaya başladığını ve iş sözleşmesinin davacının talebi üzerine ikale sözleşmesi ile sonlandırıldığını, davacının çalıştığı dönemdeki tüm alacaklarının eksiksiz ödendiğini, davacının imzasını ihtiva eden puantaj cetvelleri ve fazla çalışma beyannameleri olduğunu, davacının imzaladığı belgeleri kendi rızası ile imzaladığını, davacının fazla çalışma ve tatil çalışması ücretlerinin eksiksiz ödendiğini, müvekkili Şirket ile diğer davalı Şirketler arasında herhangi bir organik bağ bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ... (Merkezi İtalya) Türkiye ... Şubesi vekili cevap dilekçesinde; davacının çalıştığını iddia ettiği projenin yüklenicisinin davalı Şirket veya ortağı bulunduğu herhangi bir adi ortaklık olmayıp farklı bir tüzel kişiliği haiz olan diğer davalılar olduğunu, davalı Şirketin ICA ...-IC ... ... İnş. AŞ’nin sadece ortağı, IC ... Havalimanı İnşaatları AŞ’nin ise sadece eski ortağı olduğunu, 23.12.2016 tarihli hisse devri ile beraber davalı Şirketin işbu Şirket ile herhangi bir bağı kalmadığını, davanın davalı Şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

4. Davalı...İnş. San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirketin işçisi olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2021 tarihli kararı ile banka kayıtları, ... ücret araştırması ve tanık beyanları dikkate alındığında davacının net 1.500,00 Euro ücret aldığı, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebi hesaplandığını, ödenen kıdem ve ihbar tazminatının bilirkişi tarafından tespit edilen tutarların oranına göre mahsup edildiği, tanık beyanlarına göre davacının haftanın 7 günü 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, tanık beyanlarına göre davacının çalışma dönemine denk gelen yılbaşı ve dinî bayramların birinci günü haricinde resmî ve dinî bayramlarda çalıştığının ispat edildiği, IC ... İnş. San. ve Tic. AŞ ile ... Türkiye ... Şubesinin ayrı tüzel kişilikleri bulunduğu, bu Şirketler yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 30.06.2021 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar ... Havalimanı İnşaatları AŞ ile... ve ... İnşaat AŞ vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2023 tarihli kararı ile davacının hesabına IC ... ... İnşaat AŞ ile ... Ictaş ... İnşaat AŞ Şirketleri tarafından ödemeler yapıldığı, IC ... İnş. San. ve Tic. AŞ ile ...’nin ise davalı Şirketlerden ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu ve işçilik alacaklarına karşı tüzel kişilik perdesinin arkasına sığınmak amacıyla kurulmadıkları, davalılar... ve ... İnşaat AŞ ile ... Havalimanı İnşaatları AŞ'nin sorumlulukları yönünde karar verilmesinde ve ... İnş. San. ve Tic. AŞ ve ... yönünden verilen husumetten ret kararında mevcut delil durumuna aykırılık bulunmadığı, hizmet süresinin dosya kapsamına uygun tespit edildiği, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil çalışma ücreti alacaklarının davacının iddiası, işin ve iş yerinin niteliği, tanık beyanları ve çalışma hayatı koşullarının birlikte değerlendirilmesi sonucunda dosya kapsamına uygun olarak hesap edildiği, Mahkemece bu alacaklar bakımından yapılan tespitin isabetli olduğu, davaya karşı zamanaşımı def'inin gözetildiği, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin belirsiz alacak davasına konu edildiği, tahsil talepli belirsiz alacak davasında, dava tarihinde alacağın tamamı için zamanaşımı kesildiğinden Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı def'i gözetilmeden karar verilmesinin yerinde olduğu, söz konusu bu alacaklar belirsiz alacak davası yolu ile talep edildiğinden faiz başlangıç tarihlerinin dava tarihi olarak belirlenmesinde hata bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.04.2023 tarihli kararının süresi içinde davacı ve davalılar... ve ... İnşaat AŞ ile IC ... ... ve Endüstriyel .... Yapım AŞ vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece,davacının 07.10.2014-08.02.2017 tarihleri arasındaki çalışma döneminde seçilen hukukun, hukuk seçimi bulunmayan 26.12.2012-06.10.2014 tarihleri arasındaki dönemde mutad işyeri hukukunun Rusya hukuku olduğu, buna göre uyuşmazlığa Rusya hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın, iş sözleşmesinin Rusya işyerinde 08.02.2017 tarihinde sona erdiği, buna göre 08.02.2017 tarihinden 1 yıl 5 ay 16 gün sonra açıldığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesi uyarınca sürenin kaçırılması hususunda geçerli bir nedenin de bulunmadığı, Rusya Federasyonu İş Kanunu'nun 392. maddesinde düzenlenen mahkemeye başvurma sürelerinin zamanaşımı süresi olduğu ve davalılar... ve ... İnşaat AŞ ve ... tarafça da usulüne uygun şekilde zamanaşımı def'inde bulunulduğu, bu davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, IC ... İnş. San. ve Tic. AŞ ve ... yönünden ise husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar vermek gerektiğini, Yargıtay 22. (Kapatılan) Hukuk Dairesinin ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin önceki görüşüne güvenerek dava açanlar yönünden hukuki güvenlik, hukuki belirlilik, hukuki öngörülebilirlik ilkelerinin ihlaline yol açacağı değerlendirilmekle, benimsenen yeni görüş nedeniyle oluşan durumun davalılar... ve ... İnşaat AŞ ve ... lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine yansıtılmaması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde:

a. Rusya hukukunda uyuşmazlığın çözümü için ikili sistem bulunduğunu, öncelikle komisyona gidilmesi gerektiği ve sonrasında mahkemeye başvurulması gerektiğini, komisyona başvurulmadan mahkemeye başvuru süresinin başladığının kabulünün hatalı olduğunu,

b. Yargıtayın içtihat değişikliğinin geçerli sebep olduğunu,

c. ... dosyalarda Türk hukukunun uygulandığını ve davalı...İnş. San. ve Tic. AŞ ile IC ... ... ve ... İnşaat AŞ arasındaki organik bağın kabul edildiğini,

d. Türk hukukunun uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde;

Lehlerine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekli iken nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyan etmektedir.

3. Davalı... ve ... İnşaat AŞ vekili temyiz dilekçesinde;

Reddedilen miktara göre lehlerine nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

4. Davalı IC ... ... ve Endüstriyel .... Yapım AŞ vekili temyiz dilekçesinde;

Reddedilen miktara göre lehlerine nisbi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalılar... ve ... İnş. AŞ ile IC ... ... ve Endüstriyel .... Yapım AŞ ve ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Davalılar yararına takdir edilen 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.