"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2022/202 E., 2023/225 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
BİRLEŞEN DAVA
MAHKEMESİ : Şirvan Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
SAYISI : 2020/133 E., 2021/660 K.
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 427 ve 432 nci maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre Mahkemece hüküm altına alınan ve davalılarca temyize konu edilen toplam miktar 5.691,23 TL olup Mahkemenin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığından davalıların temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 03.05.2012 tarihinde davalılara ait baraj inşaatı işyerinde çalışmaya başladığını, ... Enerji AŞ'nin asıl işveren, ... İnş. AŞ ve İlci İnş. San. Tic. AŞ ... Ortaklığının ise alt işveren olarak dava konusu alacaklardan sorumlu olduklarını, davacının çalışmasının 28.05.2013 tarihine kadar devam ettiğini, ... sözleşmesinin davalı tarafından haksız ve gerekçesiz biçimde feshedildiğini, davacının çalışma süresince yasal çalışma saatleri dışında çalıştırıldığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili, ... ... ve genel tatil günleri ücreti ile asgari geçim indirimi alacaklarını davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Hidroelektrik Santral Yatırımları AŞ (... Hidroelektrik Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirkete ait baraj inşaatı yapım işinin diğer davalılar ... İnş. AŞ ve İlci İnş. AŞ Adi Ortaklığına anahtar teslimi usulüyle bırakıldığını, Yüksek Mahkeme uygulamasına göre anahtar teslimi usulüyle yapılan işlerde asıl işveren alt işveren ilişkisinin söz konusu olmadığını, ... Enerji AŞ ile diğer davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili Şirketin pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... İnşaat AŞ vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacağını, dava dilekçesinde hangi vakıanın hangi delil ile ispat edileceğinin belirtilmediğini, davacının tanık deliline dayanamayacağını, ... İnşaat AŞ ile herhangi bir sendika arasında imzalanmış toplu ... sözleşmesi olmaması nedeniyle toplu ... sözleşmesine dayalı taleplerin reddinin gerektiğini, feshin geçersizliği davası açmayan davacının “... güvencesi, kötüniyet tazminatı” benzeri adlarda talepte bulunmasının mümkün olmadığını, davacıya kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini, yolda geçen sürelerin çalışma süresinden sayılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
3. Davalı ... İnşaat San. ve Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, yetki itirazında bulunduklarını, davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davacının fazla çalışma ücretlerinin bordrolara yansıtılarak ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
... 1. Asliye Hukuk Mahkemenin 25.11.2015 tarihli ve 2014/736 Esas, 2015/983 Karar ... kararıyla; davacının davalı ... Enerji AŞ'ye bağlı ancak diğer davalıların oluşturduğu adi ortaklığa ait işyerinde çalıştığı, ... sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği ve davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davacıya ait ücret bordrolarında her ay fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirildiği ve davacının bu ücreti ihtirazı kayıt ileri sürmeden bankaya yapılan ödeme ile tahsil ettiği, bunun üzerinde fazla çalışma yaptığını gösteren yazılı delil de bulunmadığı dikkate alındığında bu yöndeki talebin reddi gerektiği, işyeri kayıtları ve davacı talebinden yıllık izinlerini kullanmış olduğunun tespit edildiği, medeni durumu dikkate alınarak asgari geçim indirimi uygulamasından yararlandırılmış olması nedeniyle asgari geçim indirimi alacağı talebinin reddedildiği, tanık anlatımlarından davacının dinî ... günlerinde çalışmadığı ancak millî bayramlarda çalışmaya devam ettiği ve hafta tatilini iki haftada bir gün kullandığı anlaşılmakla bu çalışma biçimi esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamaya göre davacının hafta tatili ile ... ... ve genel tatil kabul edildiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılar İlci İnşaat AŞ ve ... Hidroelektrik Şirketi vekilleri ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 09.09.2019 tarihli ve 2017/26236 Esas, 2019/15648 Karar ... ilâmıyla; davacının çalıştığı HES İnşaatının Şirvan ilçesinde bulunduğu, davalılardan ... Enerji AŞ'nin adresi "... Merkez" olarak gösterilmişse de ticaret sicil kaydından anlaşılacağı üzere davalının ... Şubesinin Şirvan ilçesinde, Şirket merkezinin ise ...'da bulunduğunu, diğer davalılar ... İnşaat AŞ ve İlci İnşaat AŞ'nin yönetim merkezinin ... olup bu davalıların ... ilindeki adreslerinin davacı tarafça dava dilekçesinde belirtildiği üzere Şirvan ilçesinde olduğu, her üç davalının da ... il merkezinde şube veya temsilciliği bulunmadığı gibi işyeri de bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece ... mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere Şirvan Asliye Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken davanın 5521 ... ... Mahkemeleri Kanunu'nun 5 inci maddesine aykırılık teşkil edecek şekilde yetkisiz Mahkemede açıldığı göz ardı edilerek işin esasına girilmesi hatalı olduğu gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Mahkemece bozmaya uyularak dosya yetkili Şirvan Asliye Hukuk (...) Mahkemesine gönderilmiştir.
2.Yetkili ve görevli Şirvan Asliye Hukuk (...) Mahkemesinin 31.12.2020 tarihli ve 2020/133 Esas, 2020/660 Karar ... karar ile; belirsiz alacak davasında bir miktarın tahsili yanında, kalan tutarın tespitinin istenebileceği ve yargılama sırasında belirlendiğinde kalan miktarın da talep edilebileceği, dava dilekçesi ve dosya incelendiğinde, davacı işveren veya resmî kurum kayıtlarında geçen belirleyebildiği miktarı davaya konu etmek yerine farazi miktarlar için talepte bulunmuş olduğundan davacının kısmi eda külli tespit davası açtığı sonucuna varıldığı, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek davacının davalı Şirketlerde geçen çalışma süresi ve talep ettiği alacak kalemleri yönünden 25.11.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların usul ve kanuna uygun bulunarak hükme esas alındığı, davacının hak kazandığı ödenmemiş bakiye kıdem ve ihbar tazminatı yönünden dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren faize karar verildiği, hafta tatili ile ... ... ve genel tatil ücreti talebi yönünden ise dava ve harç tamamlama tarihlerinden itibaren faize karar verildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... Hidroteknik Şirketi vekillerince ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.04.2022 tarihli ve 2022/3683 Esas, 2022/4890 Karar ... ilâmıyla; dosya kapsamına göre davacıya ait, işveren tarafından sunulan ücret bordrolarında fazla çalışma ve normal kazanç tahakkuklarının değiştiği hâlde ödenen net ücret miktarının aynı kaldığı, davacının bordro hilesi yapıldığına ilişkin iddiası da göz önüne alındığında, dosyada ücret bordrolarındaki fazla çalışma tahakkuklarının gerçekte ödenip ödenmediğinin tespiti için alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığı, bu durumda, dosyadaki tüm belgeler dikkate alınarak ve ayrıca davacı işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı ... bildirilip ilgili işçi ve işveren kuruluşlarınca emsal ücret araştırması yapılması ve muhasebe tekniğinden anlayan bir mali müşavir vasıtasıyla alınacak bilirkişi raporu ile davacının ücretinin ve fazla çalışma ücretinin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 03.05.2012-28.05.2013 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde çalıştığı ve kıdeme esas fiilî hizmet süresinin toplam 1 yıl, 25 gün olduğu, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, bu kapsamda dava konusu alacaklardan davalıların müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacı tarafça ücretinin net 1.321,08 TL olduğunun iddia edildiği, bozma sonrası yapılan emsal ücret araştırması sonucu dosyaya celbedilen emsal ücret verileri tarafların iddia ettiği ücretin altında kaldığından davalı işverenin 2013 ve 2012 yıllarında Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmiş olduğu ücretlerin ortalamasının esas alınması yöntemiyle ortak bilirkişi raporunda tespit edilen ücret miktarının kabul gördüğü ve neticede davacının 2012 yılında aylık brüt ücretinin 1.102,90 TL, 2013 yılında aylık brüt ücretinin 1.321,84 TL olduğunun kabulü ile hesaplama yapılan ....04.2023 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, tanık beyanlarına göre davacının haftalık 12 saat fazla çalışma yaptığı değerlendirilerek bu yönde hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edildiği belirtilip, bozma öncesi gerekçeler tekrar edilerek davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvurusunda; Mahkemece bozma konusu olmayan ve davacı açısından usuli kazanılmış hak oluşturan hususlara uyulmamasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, önceki karada hükmedilen 1.138,94 TL vekâlet ücretinden daha fazla olan 2.847,51 TL vekâlet ücretine hükmedilmesinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne (AAÜT) aykırı ve hatalı olduğu, davalı işverenlerin bordro hilesi yaparak çalışanların ödenmeyen fazla çalışma ücretlerini temel ücret içerisinde olmasına rağmen fazla çalışma adı altında tahakkuk ettirerek ödenmiş gibi gösterdiklerini, hesaba esas alınan ücretin hatalı tespit edildiğini, dosya içerisinde yer alan ve davalı Şirketler tarafından hazırlanan ikale sözleşmesinde davacı işçinin en son net ücretinin açıkça belirlendiğini, feshe bağlı olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücret alacağına giydirilmiş ücret üzerinden de hesaplama yapılması gerekirken bu yönden herhangi bir hesaplama yapılmadığı gibi kararda da gerekçesi belirtilmediğini, davalı Şirketler nezdinde çalışan bordrolu tanıkların beyanlarında açıkça anlaşılacağı üzere işyerinde çalışma usulünün iki vardiya hâlinde kesintisiz bir şekilde devam ettiğini, davacının yolda geçen süre hariç 12 saat aralıksız çalıştığını, fazla çalışmanın ispatı konusunda davalı Şirketlerin işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğinde delillerle kanıtlanmış durumda olduğunu, yapılan emsal ücret araştırmasının Mahkemece değerlendirilmediğini, işyerinde vardiya sistemi olduğu ve gece çalışmalarında 7,5 saati aşan fazla çalışmanın karşılığı ücretin ödenmesi gerektiği yönündeki işçi lehine bozma kararları bulunduğunu, fazla çalışma ücretinin gece çalışması gibi istisnalar hariç haftalık 45 saati aşan çalışmalar için söz konusu olup, fazla çalışma süresi haftalık çalışma süresi üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, bunun yerine günlük çalışma süresi üzerinden yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, itirazları doğrultusunda rapor alınması gerekirken bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmaksızın bu yöndeki talebin reddine karar verilmiş olmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu fazla çalışma ücretlerinin davacıya ödenmediğini, asgari geçim indirimi alacağı talebinin reddinin hatalı olduğunu, ret vekâlet ücretinin ve yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalılar vekillerinin temyiz başvuruları miktardan reddedildiğinden temyiz sebeplerine yer verilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; ücret miktarı, fazla çalışmanın ispatı ve hesaplanması ile vekâlet ücreti konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 ... ... Kanunu'nun 32 ve 41inci maddeleri ile AAÜT'nin ilgili hükümleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
A. Davalılar Temyizi Yönünden
Davalılar vekillerinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
B. Davacı Temyizi Yönünden
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davacı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.