Logo

9. Hukuk Dairesi2024/2788 E. 2024/6808 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk tutanağının işçinin iradesinin sakatlanmasıyla imzalandığı iddiasıyla iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının uzun süreli kıdemi olmasına rağmen aniden istifa etmesi, istifa ettiği gün arabuluculuk başvurusunda bulunması ve herhangi bir hak talebinde bulunmamasının hayatın olağan akışına aykırı olması, tanık beyanlarıyla da desteklenen irade sakatlığı iddiasının kabulüyle, yerel mahkemenin arabuluculuk tutanağının iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1328 E., 2023/1244 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile davanın kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 3. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/208 E., 2022/243 K.

Taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette en son planlama, yüklemeden sorumlu personel olarak görev yaptığını, davalı Şirkette 26.02.2021 tarihinde araçlara usulsüz yükleme yapıldığının tespit edildiğini, bu kapsamda müvekkilinden bilgi alındığını, müvekkilinin usulsüz yüklemelerden herhangi bir bilgisinin olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin bildiklerini anlatmasına rağmen baskı ve tehditle usulsüz işleme dâhil olduğunu kabul etmesi ve istifa etmesinin istendiğini, müvekkiline tutanak yazdırılırken Şirket sahibinin elinde sopa ile müvekkilini tehdit ettiğini, müvekkilinin çalıştığı dönemde hiçbir usulsüz işlem yapmadığını, davalı Şirket tarafından gerçeği aykırı bir şekilde işten çıkarıldığını, arabuluculuğa çağırılarak hiçbir talepte bulunmadan işten çıkışının sağlandığını, müvekkiline imzalatılan arabuluculuk tutanağının hukuka aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini ileri sürerek arabuluculuk son tutanağı ve anlaşma belgesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının istifa ederek işten ayrıldığını, istifa ettikten sonra davacının arabuluculuk yoluna başvurduğunu, istifa etmeye zorlandığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının istifa dilekçesini kendi el yazısı ile yazdığını ve hiçbir baskı altında kalmadan müvekkili Şirkete ilettiğini, davacının tehdit edilmesinin söz konusu olmadığını, davacının eğitimi, kişisel özellikleri ve işyerindeki pozisyonu göz önüne alındığında davacıya zorla ve iradesini sakatlayarak evrak imzalatılmasının mümkün olmadığını, arabuluculuk görüşmelerinin davacının başvurusu üzerine tarafsız olan arabuluculuk ofisinde yapıldığını, düzenlenen arabuluculuk bilgilendirme tutanağının davacı tarafından okunarak imzalandığını, davacının kendi hür iradesi ve kendi başvurusu ile arabuluculuk sürecini yürüttüğünü ve süreci anlaşarak sonlandırdığını, işverenin davacıdan senet almadığını ve arabuluculuk tutanakları ile birlikte senet imzalatılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında tehdit olgusunun somutlaşmadığı, soyut iddia dışında ispatlanamadığı, ayrıca arabuluculuk görüşmelerinin tarafsız uzman arabulucu huzurunda gerçekleştiği, davacı ile davalı arasında gerçekleştiği, toplu bir görüşmenin olmadığı, arabulucu tarafından tüm haklarının kendisine hatırlatıldığı, tarafların arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaştığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davacının iradesinin sakatlandığını, dosya kapsamındaki tanık beyanlarının bilgi ve görgüsünün somut ve dava konusu olayı aydınlatmak için yeterli olduğunu, baskı ve tehdit ile yürütülen arabuluculuk süreci sonunda imzalanan arabuluculuk tutanağının iptal edilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda; davacının davalı işyerinde çalıştığı, 01.03.2021 tarihli el yazısı ile yazılmış "...tarihinden itibaren çalışmakta olduğum şirketinizdeki işimden, başka bir iş bulmam nedeniyle kendi isteğimle istifa ediyorum, gereğinin yapılmasını arz ederim" şeklinde bir istifa dilekçesi sunulmuş ise de davacının hizmet döküm cetveline göre 03.09.2021 tarihinde başka bir işyerinden bildiriminin bulunduğu, 02.03.2021 tarihli son arabuluculuk tutanak tarihi içeriğine göre tarafların arabuluculuk son tutanağının hukuki ve mali sonuçları yönünden anlaştıklarının belirtildiği, ayrıca başvurucunun işe iade talebi olmadığı konusunda anlaşıldığı, uzun süreli kıdemi bulunan davacının durup dururken iş sözleşmesini feshetmesinin, istifa eden ve istifa ettiği işverenden herhangi bir ücret alacağı ya da işe iade talebi olmayan işçinin istifa ettiği gün arabulucuya başvurarak hiçbir alacağı ve talebinin olmadığını anlaşma tutanağına bağlatmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tanık beyanları dikkate alındığında arabuluculuk sürecinde davacının iradesinin sakatlandığı, bu nedenle davanın kabulü yerine reddinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davacının istifa ettiğini, arabulucuya başvurduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, davacı tanıklarının işverene karşı davası bulunduğunu, beyanlarına itibar edilemeyeceğini, sürecin gizli yürütülmesi nedeniyle görgüye dayalı olmayan tanık beyanları ile iddianın ispatlanamayacağını, zorlama, baskı, tehdit iddialarının asılsız olduğunu, davacının arabuluculuğa işverenin ihbar tazminatı yönünden kendisinden talepte bulunmaması için başvurduğunu ve menfaati bulunduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ihtiyari arabuluculuk tutanağının esaslı yanılma sonucunda imzalanıp imzalanmadığı, irade fesadı hâllerinin bulunup bulunmadığı ve ispatı hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 37 ila 39 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.