"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/4011 E., 2023/4502 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/1292 E., 2023/500 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı asıl işveren Karayolları Genel Müdürlüğüne ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığını, davalı İdarenin asıl işveren olduğunu, işyerinde Yüksek Hakem Kurulunun 02.10.2019 tarihli ve 2019/256 Esas, 2019/455 Karar sayılı kararıyla toplu iş sözleşmesinin uygulanmaya başlandığını, davacı tarafın sendika üyesi olduğunu, toplu iş sözleşmesinde düzenlenen alacakların işverence hiç ödenmediğini iddia ederek çocuk yardımı, yemek yardımı, yakacak yardımı, bayram harçlığı, ikramiye ve ücret farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, sendikanın işçi adına dava açma yetkisinin araştırılması gerektiğini, İdarenin ihale makamı olduğunu, davacı ile işçi işveren ilişkileri olmadığını, yüklenici şirketler ile İdare arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, alacağa dayanak olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, bu nedenle de toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödeme yükümlükleri bulunmadığını, davacının rutin yol bakım ve onarım ile kar ve buz mücadelesi yapılması işine ait ihale kapsamında çalıştığını, ihalenin yapım ihalesi olduğunu, husumet itirazları olduğunu, davanın dava dışı alt işveren şirketlere ihbarı gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... Müdürlüğüne ait bir kısım yolların bakım ve onarım gibi rutin işlerinin yapılan iş alım sözleşmeleri ile verildiği, sözleşme konusu karla mücadele, yol bakım vb. işlerin niteliği itibarıyla iş alımı kapsamında olduğu ve anahtar teslimi şeklinde olmadığı, davalı İdare ile yüklenici şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, davacının toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihinde sendika üyesi olduğu gerekçesiyle bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; müvekkilinin toplu iş sözleşmesinin tarafı olmadığını, bu nedenle davacının taleplerinden sorumlu tutulamayacağını, davacının İdare çalışanı olmadığını, davacı ile İdare arasında herhangi bir iş sözleşmesinin bulunmadığını, yüklenici şirketler bünyesinde çalıştığını, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, başka sorumluluğunun bulunmadığını, yargılama aşamasında yapılan hesaplamaların kabulüne olanak bulunmadığını, kabul edilen alacaklar bakımından uygulanan faiz türünün ve başlangıç tarihinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu; davalı İdarenin alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumlu olmakla davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarından sorumlu olduğunun kabulü ile hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu, davacının ... Sendika üyesi olduğu, yüklenici şirketler ile işyerinde yetkili sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi kapsamında davacının alacağının bulunduğu, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara işletilen faiz türünde ve faiz başlangıç tarihinde bir hatanın bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği gerekçelerle ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... ile dava dışı Şirketler arasındaki ilişkinin asıl işveren alt işveren ilişkisi olup olmadığı, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, davalının bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, alacaklara uygulanması gereken faizin türü ile başlangıç tarihi hususlarındadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedinci fıkrası, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un "Görev ve yetkiler" kenar başlıklı 4 üncü maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki (3) numaralı paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını tek tek belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir.
3. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili dava dilekçesinde yemek yardımı alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunmuştur. Islah dilekçesinde ise yemek yardımı alacağı dışındaki diğer alacaklara toplu iş sözleşmesinde öngörülen kesin vadeden itibaren faiz işletilmesini talep etmiş olmasına rağmen yemek yardımı alacağına yine dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, davacının talebini aşar şekilde hüküm altına alınan yemek ücreti alacağının tamamına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olmuştur. Dava ve ıslah dilekçesindeki talepler dikkate alındığında, yemek yardımı alacağına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekmektedir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “ temerrüt (arabulucuk son tutanak) tarihi olan 27/09/2021 'den itibaren işleyecek" ibaresinin çıkartılarak yerine “dava tarihi olan 09.11.2021 tarihinden itibaren işleyecek” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.