"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1146 E., 2023/2645 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/209 E., 2023/215 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirket bünyesinde 24.11.2017 ile 20.11.2019 tarihleri arasında Umman ülkesinde çift yönlü yol inşaatında tünel işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesine davalı işveren tarafından haksız olarak son verildiğini, fazla çalışma yapmasına rağmen karşılığı ücretin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ve fazla çalışma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki iş sözleşmesi uyarınca Umman hukukunun geçerli olduğunu, talep edilen alacak kalemlerinin zamanaşımına uğradığını, davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla çalışma alacağına hak kazanamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı Şirket arasında imzalanan yurt dışı sözleşmesinin olduğu, sözleşme uyarınca tarafların alacaklarına uygulanacak mevzuat olarak Umman Sultanlığı mevzuatını seçtikleri, davacının söz konusu alacak talepleri için 13.03.2021 tarihinde arabuluculuğa başvurduğu ve dava tarihinin 05.04.2021 olduğu anlaşılmakla davacının tüm alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; 24.11.2017 tarihli sözleşmede kıdem tazminatı konusunda özel bir ülke hukuku belirlemesi yapılmadığını, ancak daha sonra taraflar arasında imzalanan 25.11.2017 tarihli "ındividual work contract" isimli ikinci sözleşmede kıdem tazminatı bakımından Umman hukukunun seçildiğini, ilk sözleşme ile ikinci sözleşme arasında ciddi fark olup bu bakımdan ilk sözleşmenin 15 inci maddesi uyarınca işçi lehine olan hükümlerin uygulaması gerektiğini, kaldı ki uygulanması gereken hukukun Türk hukuku olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya arasında bulunan her iki sözleşme uyarınca da taraflarca hukuk seçimi yapıldığı ve uyuşmazlığın çözümünde çalışılan ülke hukukunun, diğer bir ifadeyle Umman Sultanlığı hukukunun uygulanmasının gerektiği, Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 7 nci maddesinde; “Çalışanın iş bu kanunda öngörülen haklardan herhangi birine ilişkin talepte bulunma ..., söz konusu ... kazandığı tarihten itibaren bir sene sonra zaman aşımına uğrayacaktır." düzenlemesinin yer aldığı, fesih tarihi ve arabulucuya başvuru tarihi ile dava tarihi dikkate alındığında davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair İlk Derece Mahkemesi kabulünün yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen istinaf nedenlerini tekrar ederek ve ek olarak zamanaşımını durduran sürülerin dikkate alınmadığını, Umman hukukunda zamanaşımını durduran hâllerin belirlenmesi ve uygulanması gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iş sözleşmesine uygulanacak hukuk ve dava konusu taleplerin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"...
(3) Hukuk seçimi taraflarca her zaman yapılabilir veya değiştirilebilir. Sözleşmenin kurulmasından sonraki hukuk seçimi, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, geriye etkili olarak geçerlidir.
..."
3. 5718 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi şöyledir:
" (1) İş sözleşmeleri, işçinin mutad işyeri hukukunun emredici hükümleri uyarınca sahip olacağı asgarî koruma saklı kalmak kaydıyla, tarafların seçtikleri hukuka tâbidir.
(2) Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde iş sözleşmesine, işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku uygulanır. İşçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması hâlinde, bu işyeri mutad işyeri sayılmaz.
(3) İşçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması hâlinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tâbidir.
(4) Ancak hâlin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir."
4. 5718 sayılı Kanun'un 2, 5, 8, 24, 40 ve 44 üncü maddeleri.
5. Umman Sultanlığı İş Kanunu'nun 7 nci maddesi şöyledir:
"Çalışanın işbu kanunda öngörülen haklardan herhangi birine ilişkin talepte bulunma ..., söz konusu ... kazandığı tarihten itibaren bir sene sonra zaman aşımına uğrayacaktır. İşbu kanunun uygulanmasından önce ortaya çıkan diğer hak talepleri ile ilgili olarak, bu bir yıllık süre işbu Kanunun hükümlerinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren hesaplanacaktır."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesine ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.