Logo

9. Hukuk Dairesi2024/2931 E. 2024/6443 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçiş aşamasında yapılan iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret ile fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belli bir oranında fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasının ileriye etkili bir hüküm olduğu ve işvereni bağladığı, davacının yazılı onayının alınmadığının da anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... bünyesinde hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak düzenlediğini, ancak davalı tarafça söz konusu yüzdelik kısmın uygulanmayıp ücretlerin eksik ödendiğini, davalının bu hususta ikrarı bulunduğunu ileri sürerek fark ücret, ilave tediye, ikramiye, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile gece çalışması alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kısmi dava açamayacağını, talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının kadroya geçişi sonrası ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı KHK) geçici 23 üncü maddesi kapsamında 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği ve çalışmaya devam ettiği, 02.04.2018 tarihinde imzalanan bireysel iş sözleşmesinde asgari ücretin %20 fazlası ücretle çalıştırılacağının yer aldığı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 28.10.2020 tarihli ve 2020/5665 Esas, 2020/14048 Karar sayılı kararının mefhumu muhalifinden kadroya geçiş sırasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde her ay asgari ücretin belli bir oranda fazlası ödeneceği açıkça kararlaştırıldığından fark alacakların davacı tarafça talep edilebileceği, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve içtihatlara uygun olduğu, bu anlamda hükme esas alınabileceği, davacının fazla çalışma, gece çalışması ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı yönündeki iddiası ispatlanamadığından bu taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının iş sözleşmesindeki ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, davalı tarafından ödemelerin usulüne uygun yapıldığını, eksik ödeme bulunmadığını, 6356 saylı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre toplu iş sözleşmesinde aksi belirtilmemişse iş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmelerine aykırı olamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... ile davacı arasında kadroya geçiş aşamasında imzalanan ve süresinin 02.04.2018 tarihinde başlayacağı belirtilen belirsiz süreli iş sözleşmesinde; açıkça işçiye her ay brüt asgari ücretin %20 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağı hususunun belirtildiği, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin 2020/5661 Esas, 2020/14044 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceği kararlaştırılmışsa sözü edilen kuralın her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, 01.01.2019 tarihinden itibaren ise davacının ücretinin güncel asgari ücretin %20 fazlası olarak ödenmediği görülmekle, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi gereğince davacının yazılı onayı alındığına ilişkin delil de sunulmadığından davacının hüküm altına alınan alacaklara hak kazandığı, ancak ilave tediye alacağına yasal faiz hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle benzer sebepleri tekrar etmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanılıp kazanılmadığı ve bu alacakların hesabı konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.

..."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.