"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... (....Genel Müdürlüğü) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalılara ait Atatürk Havalimanı İşletmesinde 14.05.2007-31.12.2012 tarihleri arasında özel güvenlik görevlisi olarak özveri ile çalıştığını, davalılar tarafından müvekkili ve diğer iş arkadaşlarına karşı 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) emredici hükümlerinin dahi hiçe sayıldığı uygulamalara girişilmesi, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi, ara dinlenme kullandırılmaması, ücretlerinden haksız kesinti yapılması, onayı olmadan ücretlerinde indirime gidilmesi nedenleri ile müvekkilinin iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin, ücret ve haksız kesinti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ....Özel Güvenlik Hizm. Ltd. Şti. vekili; davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğine ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, iş sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı sebeple feshedildiğini, kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, ücret alacağı veya haksız kesintiden dolayı herhangi bir hak ve alacağının da olmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı DHMİ Genel Müdürlüğü vekili; yetki ve husumet itirazları olduğunu, güvenlik hizmetlerinin ihale yoluyla çeşitli işverenlere ihale edildiğinden İdarelerinin asıl işveren kimliğinin mevcut olmadığını, müvekkili İdarenin ihale makamı olduğunu, ihale suretiyle verilen işlerin bütünüyle yüklenicinin yükümlülüğünde olduğunu savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.12.2015 tarihli ve 2013/95 Esas, 2015/623 Karar kararı ile; toplanan kanıtlar ve aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak davacının davalı işyerinde 15.05.2007-31.12.2012 tarihleri arasında çalıştığı, aylık brüt ücretinin 1.548,92 TL olduğu, iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, davalı işverenin bunu ispatlayamadığı, bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, davacı vekili her ne kadar haksız kesinti alacağı talep etmiş ise de 2012 yılından geriye dönük olarak davacıdan ne kadar kesinti yapılacağına dair miktar içeren bir belge bulunmadığından bu talebini ispatlayamadığı için bu talebin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının yıllık izinlerini kullandığını ve ücretlerinin ödendiğini ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, davalı işverenin bunu ispatlayamadığı, bu nedenle davacının yıllık ücretli izin alacağına ve ücret alacağına hak kazandığı, davacı tarafından aylık ücretinin ödenmediği iddia edilmekle ücretin ödendiğinin davalı işverenlere ait olduğu, talep edilen ücret alacağının ödendiğini gösterir ücret bordrosu veya banka kaydı ibraz edilemediği, bu nedenle davacının ücret alacağının kabulüne karar vermek gerektiği, fazla çalışma yaptığını ispatladığı, ancak fazla çalışma ücretinin ödendiğini ispat yükünün davalı işverene ait olduğu, davalı işverenin bunu ispatlayamadığı, bu nedenle davacının fazla çalışma ücretine hak kazandığı, ancak bir işçinin tüm hizmet süresi boyunca her gün fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına uygun olmadığından fazla çalışma ücreti alacağından uygun bir indirim yapılması gerektiği, brüt tutarlardan karar verilen alacak kalemleri hakkında infaz sırasında yasal kesintilerin yapılacağı, zamanaşımına uğrayan süre ve miktarların dışlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 18.12.2019 tarihli ve 2016/11437 Esas, 2019/22643 Karar sayılı ilâmıyla; davacı işçinin çalışma sistemine göre fazla çalışma süresinin hatalı tespit edilip gece çalışmasından kaynaklı fazla çalışma alacağının da yanlış hesaplandığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilâmı doğrultusunda dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve ilâmda yazılı hususlar ile usuli kazanılmış hak olgusu da göz önünde bulundurularak rapor düzenlenmesinin istendiği, dosyaya sunulan 25.06.2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamı, bozma ilâmı ile usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı DHMİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı DHMİ Genel Müdürlüğü vekili; davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını, izinlerini kullandığını, ücret alacağının bulunmadığını, müvekkili İdarenin ihale makamı olduğunu, asıl işveren kabulü ile sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, fazla çalışma alacağının bulunmadığın ileri sürerek kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin fazla çalışma alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve alacağın hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 inci, 63 üncü ve 68 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı DHMİ Genel Müdürlüğü vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.