Logo

9. Hukuk Dairesi2024/2970 E. 2024/5103 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenden kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağını ıslahla artırılan miktar üzerinden değil de daha yüksek bir miktar üzerinden hüküm altına alması hatalı bulunmuş ancak bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/119 E., 2023/259 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında görülen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerlerinde garson, depo sorumlusu, satın alma sorumlusu olarak aralıksız 10.09.1997-05.03.2013 tarihleri arasında çalıştığını, ücretinin en son asgari geçim indirimi dâhil net 925,00 TL olduğunu, primlerin asgari ücret üzerinden yatırıldığını, aldığı ücret üzerinden prim yatırılması talebinin defalarca karşılanmadığını, iş sözleşmesinin yasal ücretlerin zamanında ödenmemesi ve sigorta primlerinin yatırılmaması nedeniyle davacı tarafça feshedildiğini, yaz aylarında 07.00-21.30, kış aylarında 07.00-21.30 saatleri arasında çalıştığını, yolda ve serviste geçen sürenin çalışma saatinden sayıldığını, kayak mevsiminde ve futbol takımlarının kaldığı dönemlerde çalışmanın 23.00'e kadar sürdüğünü, işyerinde 2 vardiya çalışıldığını, cumartesi ve pazar günleri ile ulusal ... ve genel tatil günlerinde de çalışıldığını, yıllık izinlerin kullandırılmadığını, davalının 03.04.2013 tarihinde temerrüde düştüğünü ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla çalışma, yıllık izin, hafta tatili, ulusal ... ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 05.03.2007 tarihi öncesi taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının ücretlerinin tamamının banka yoluyla ödendiğini, bordrolarda davacıya ait imzaların bulunduğu, davacının, tüm çalışmalarının karşılığının ödendiğini, 10.09.1997-12.05.2005 tarihleri arasında Side otelinde depo görevlisi olarak çalıştığını, 13.05.2005 tarihinde Greenpark Oteline yeni bir başvuru formu verip yeniden işe başladığını, davacının geçiş sürecinde imzaladığı belgeyle tüm hak ve alacaklarını aldığını, muhasebe elemanı olarak çalıştığı sürede fazla çalışma yapmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yıllık izinlerin tamamını kullandığını, uzun süre ücretinde haciz olduğundan 2005, 2006 ve 2007 yılları ücretinin 1/4' ünün icra dairesine yatırıldığını, davanın kısmi dava olarak ikame edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Gerede Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.07.2023 tarihli ve 2021/119 Esas, 2023/259 Karar sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Gerede Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.06.2015 tarihli ve 2013/214 Esas, 2015/248 Karar sayılı davanın kısmen kabulü kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 03.10.2018 tarihli ve 2017/14892 Esas, 2018/20976 Karar sayılı kararı ile; bilirkişi tarafından, dosyaya sunulan yıllık ücretli izin defterine göre davacının 127 günlük izin ... bulunduğuna dair hesaplama yapıldığı ancak Mahkemece davacının yıllık izin ücreti alacağı talebinin reddine karar verildiği, davacının hizmet süresine göre hak ettiği yıllık izin süresi belirlenerek yıllık ücretli izin defteriyle kullandığı ... olan izinler mahsup edilmek suretiyle hesaplama yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu; diğer yandan, davacının dava tarihinden önce davaya konu alacaklarının ödenmesi için davalı işverene ihtarname göndererek davalı işvereni temerrüte düşürdüğü dikkate alındığında ihtarnamede talep edilen alacaklar bakımından temerrüt tarihinden itibaren faize karar verilmemiş olmasının hatalı olduğu; bunun yanı sıra Mahkemece yapılan emsal ücret araştırmasının yetersiz olduğu, davacının meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği sorulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin de hatalı olduğu; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dosyaya davalı tarafça sunulan personel servis saatlerini gösterir belgelerin incelenmesinde, en son belgenin 07.07.2008 tarihine ait olduğunun görüldüğü, buna göre Mahkemece, belgelerin ait olduğu döneminde söz konusu belgelere göre fazla çalışma hesabı yapılması ve belgelerin bulunmadığı dönemde ise davacı tanık beyanlarıyla davacının fazla çalışma ücret alacağı hesaplanması, hesaplama yapılırken de davalının ıslaha karşı süresinde yapılan zamanaşımı savunmasının dikkate alınması gerektiği, ayrıca davacı ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatı talebi dışındaki diğer alacak kalemleri hakkında yasal faiz talep etmesine rağmen Mahkemece en yüksek mevduat faizine hükmedilmesinin de hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 27.02.2020 tarihli kararı ile; bozma ilâmına uyularak devam edilen yargılama neticesinde bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının yıllık izin ücreti ve fazla çalışma alacaklarının kabulüne, dava konusu diğer talepler Yargıtay bozma ilâmına konu edilmeyip kesinleştiğinden bu talepler hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin 27.02.2020 tarihli ve 2021/382 Esas, 2021/114 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/8775 Esas, 2021/1024 Karar sayılı ilâmı ile; talep yığılması şeklinde açılan davalardan bir kısım işçilik alacakları yönünden kararın bozulması üzerine yeniden kurulan hükümde tüm alacakların gösterilmesi ve yargılama gideri ile vekâlet ücretinin buna göre takdir edilmesi gerekirken sözü edilen işçilik alacaklarının kesinleştiğinden bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmesinin hatalı olduğu, kaldı ki bozma kararında davacının ücreti yönünden araştırma yapılması gerektiğinin belirtildiği ve uyulan bozma ilâmı sonucunda yapılan tespite göre ücret miktarı değiştiğinden kıdem tazminatı ile ulusal ... ve genel tatil alacaklarının belirlenen ücrete göre yeniden hesaplanmak suretiyle hüküm altına alınması gerektiği; diğer yandan bozma kararı sonrası alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti hesaplanırken hafta tatili günü normal çalışma süresini aşan 4,5 saatlik süre eklenmek suretiyle hesaplama yapılmış ise de, bozma öncesi verilen kararda hafta tatili çalışmasının bulunmadığının tespitiyle bu yöndeki istek reddedildiğine ve hafta tatili talebi bakımından herhangi bir bozma kararı verilmediğine göre davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ilkesi gereğince 4,5 saatin fazla çalışma süresine eklenmesinin hatalı olduğu, bununla birlikte fazla çalışma ücreti hesabında net ücret hesaplanırken brüt ücretten gerekli yasal kesintiler yapıldıktan sonra en son karineye dayalı makul indirim yapılması gerekirken indirimden sonra yasal kesintilerin yapılması ve Mahkemece hüküm kısmında alacağın net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesinin de hatalı olduğu; bozma ilâmında ıslaha karşı zamanaşımı def'inin gözetilmesi gerektiği açıklandığı hâlde bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda bu husus gözetilmeksizin davaya karşı ileri sürülen zamanaşımı dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması hatalı olduğundan bozma kararı verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm emsal ücret verilerinin toplam ortalamasının brüt 1.396,88 TL olduğunun tespit edildiği, bu miktar davacının iddiasının üzerinde olduğundan davacının son aylık ücretinin brüt 1.155,27 TL olduğunun tespit edildiği; zamanaşımı savunmasının gözetildiği, 20.07.2022 tarihli bilirkişi raporu ile kıdem tazminatının brüt 1.155,27 TL ücret ve 15 yıl 5 ay 23 günlük çalışma süresi üzerinden 17.883,21 TL olarak hesaplandığı, her ne kadar kararda 17.056,64 TL'nin kabulüne karar verilmiş ise de karar yazım aşamasında ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı için belirlenen miktar sehven kıdem tazminatı bölümüne yazıldığından, hükümde taraflara yüklenen haklar ve borçlar tavzih ve tashihle düzeltilemeyeceğinden hüküm kısmında yazan miktarda herhangi bir değişiklik yapılmadığı; yıllık izin alacağı yönünden bir önceki kararda olduğu gibi 3.434,70 TL üzerinden talebin kabulüne karar verildiği, 04.11.2006 tarihinden itibaren servis saatlerinin hafta içi 07.00-18.30 ve hafta sonu 07.00-21.30 olduğu ve 10.01.2008 tarihinden itibaren servis saatlerinin hafta içi 07.00-19.00 ve hafta sonu 07.00-21.30 olduğu, 10.01.2008 tarihinden sonra yeni bir personel servis saati düzenlemesi olmadığının tespit edildiği, zamanaşımı defi dikkate alındığında ve davacının hafta içi bir gün izin kullandığı da gözetildiğinde, haftanın 4 günü 07.00-19.00 ve 2 günü 07.00-21.30 saatleri arasında çalıştığının tespit edildiği, buna göre davacının haftalık 23 saat fazla çalışma yaptığının ve 24.366,62 TL brüt fazla çalışma ücreti alacağının hesaplandığı, davacı 05.05.2023 tarihli dilekçesi ile ıslah ve dava dilekçesinde belirtilen değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiğinden bozma ilâmı doğrultusunda yeni bilirkişi raporunda hesaplanan değer hükme elverişli bulunmakla %30 indirim uygulanarak hesaplanan 17.056,64 TL'nin kabulüne karar verildiği; dosya kapsamında dinlenen tanık anlatımlarına göre davacının ulusal ... ve genel tatillerde çalıştığının tespit edildiği, bozma kararı doğrultusunda alınan 20.07.2022 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar hükme elverişli bulunmakla %30 indirim uygulanarak 788,11 TL ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı bulunduğu kanaatine varıldığı ancak davacının yeni alınan bilirkişi raporundaki hesaplama üzerinden ulusal ... ve genel tatil alacağı talep etmediği, 05.05.2023 tarihli dilekçesi ile ıslah dilekçesinde belirtilen 467,96 TL'lik değer üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği ve yeniden ıslah yapılmadığından talep miktarının, raporda hesaplanan değerden daha düşük olduğu anlaşıldığından talep üzerinden davanın kabulüne karar verildiği; dinlenen tanık anlatımlarına göre davacının haftanın 6 günü çalıştığı, hafta içi bir gün izin kullandığının tespit edildiği, buna göre davacının hafta tatili alacağı talebinin reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; cevap dilekçesinde öne sürdükleri nedenlere ilave olarak Mahkeme tarafından gerekçeli karar yazım aşamasında ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağı için belirlenen miktarın sehven yazıldığı nedeni ile verilen kararın hatalı olduğu iddiası ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; talep edilen alacakların gerçek ücret üzerinden hesaplanması, fazla çalışma ücretinin hesabı, zamanaşımı ile bozma ilâmına ve gerekçeye uygun şekilde hüküm kurulması hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

2. 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi, 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 44, 46, 59 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz edenin sıfatına göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut olayda ulusal ... ve genel tatil ücreti alacağının ıslah ile artırılan 467,96 TL yerine 1.125,00 TL olarak hüküm altına alınmış olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin Mahkeme kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “1.125,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “467,96 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

19.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.