"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2771 E., 2023/1830 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/169 E., 2022/485 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Sağlık Bakanlığı bünyesinde hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak düzenlediğini; ancak davalı tarafça söz konusu yüzdelik kısmın uygulanmayıp ücretlerin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde davacının ücreti asgari ücretin %15 fazlası olarak açıkça belirlendiğinden, davacı ücretinin her asgari ücret artış döneminde revize edilmesi gerektiği, davalı İdare tarafından davacıya ücret değişikliği teklifinde bulunulduğu ve davacının da bunu kabul ettiğine ilişkin bir iddia ve delil dosya kapsamında bulunmadığından davacının ücretinin düşürülmeyeceği, bu nedenle davacının talep etmiş olduğu 01.01.2019-31.10.2020 tarihleri arasındaki fark ücretinin dikkate alındığı, dosyada yer alan ücret bordrolarına göre davacı ücretinin günlük olarak tespit edilerek her ay gün sayısı kadar ücret tahakkuku yapıldığı, sözleşmesinin 7 nci maddesi uyarınca ücret ödemelerinin her ayın 15 inci günü yapılacağı öngörüldüğünden hesaplamada talep edilen son aya ilişkin ücretin buna göre gösterildiği, ayrıca %4'lük zamların da hesaplamaya dâhil edildiği, bordrolarında 2020 yılı Nisan ayında 11 ve Mayıs ayında 2 günlük çalışması olduğu görülmüş olmakla fark ücretin bunun üzerinden dikkate alındığı, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesindeki ücretinin korunarak üzerine %4 oranında zam yapıldığını, ücretinde herhangi bir indirime gidilmediğini, davalı tarafından ödemelerin usulüne uygun yapıldığını, eksik ödeme bulunmadığını, dava dilekçesinde talep edilen alacağa hak kazanmadığını, davalı müvekkilinin harçtan muaf olduğu hususu gözetilmeden karar verildiğini, sürekli işçi kadrolarına geçirilen personelin o günkü aldıkları ücret ve mali hakları baz alınarak ve taban ücret hesabına asgari ücret ve asgari ücretin % fazlasının yansıtıldığını, herhangi bir hak kaybı olmaksızın ilgili kurumların sürekli işçi kadrolarına geçirildiğini, tüm ücret hesaplamalarının ilgili 696 sayılı KHK kapsamında, sürekli işçilerin kadroya geçişte yer alan ücretleri baz alınarak yapıldığını ve geçişten önce hizmet alım sözleşmesiyle çalışırken aldıkları ücretten fazla olmamak üzere ödenmesinin sağlandığını, mevcut ücretlerinin üzerine asgari ücretin % fazlası ve üzerine %4 toplu iş sözleşmesi zammı ödenmesi yönündeki talebin yürürlükteki mevzuata ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğu gibi hakkaniyete de aykırılık teşkil ettiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı Bakanlığa ait Hastanede temizlik elemanı sıfatıyla alt işveren işçisi olarak çalışmaya başladığı, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca 02.04.2018 tarihinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, davalı ... ile davacı arasında kadroya geçiş aşamasında 02.04.2018 tarihinde başlayacağı belirtilen belirsiz süreli iş sözleşmesinde ücret esası ve ödeme şekli başlıklı 7 nci maddesinde açıkça "sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin %15 fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılacağı" belirtilerek sözleşmenin imza altına alındığı, konuya ilişkin emsal içtihatta da belirtildiği üzere, kadroya geçiş aşamasında işverenle imzalanan iş sözleşmesinde asgari ücretin belli bir oranda fazlasının ödeneceğinin kararlaştırılmasının, her asgari ücret artış dönemi için işvereni bağlayacağı, davacının ücretinin 01.01.2019 tarihinden itibaren %15 oranında fazlası olarak ödenmediği görülmekle, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 22 nci maddesi gereğince davacının yazılı onayı alındığına ilişkin delil ve belge de sunulmadığı anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ve ayrıca davacının hukuki dayanağı bulunmayan alacak talepleri için faiz başlangıç tarihi ile türüne ilişkin talebinin de kabul edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle kararın bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı ve alacağın hesabı konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü maddesi.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.