Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3155 E. 2024/6947 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı avukatın, çalıştığı bankadan vekâlet ücreti ve kıdem tazminatı alacağı olup olmadığı, davalı bankanın ise ihbar tazminatı ve eğitim gideri alacağı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın vekâlet ücreti alacağının hesaplanmasında, davalı bankanın vekâlet ücretlerinin dağıtımına dair uygulamasına ilişkin belgeye göre hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararındaki vekâlet ücreti miktarı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 16.04.2024 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı-karşı davacı vekilleri Avukat ... ile ... ve davacı- karşı davalı asıl ile vekili Avukat ... geldiler.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı- karşı davalı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde Temmuz 2009 tarihinden 15.08.2016 tarihine kadar çalıştığını, İzmir hukuk bölümünde tek avukat olarak mesleğini icra ettiğini, işe girdiği tarih itibarıyla vekâlet ücreti ödenmesinin bir işyeri uygulaması niteliğinde olduğunu, işveren tarafından üçer aylık dönemler hâlinde vekâlet ücret ödemelerinin yapıldığını, 2009 yılının 10. ayı ile 2010 yılı 1, 4 ve 7. aylarında vekâlet ücretlerinin bordroda mevcut olduğunu, yine önceki yıllarda da kadrolu olarak çalıştırdığı avukatlara vekâlet ücret ödemesinin yapıldığını, davalı Bankanın bu vekâlet ücret ödemesini keyfi olarak ortadan kaldırdığını, davacının yaptığı tahsilatlar sonrası kanundan doğan vekâlet ücretlerinin ödenmediğini, 2014 yılı ve sonrasında ise nakit tahsilatlardan sadece cüzi bir kısmın ödendiğini, yine davalı Bankanın takiplere ait bazı dosyalar için alacağını temlik ettiğini, bu şekilde kendisinin avukatlık ücretine hak kazanmasına davalı Bankanın engel olduğunu, bu alacaklar nedeniyle haklı nedenle işten ayrıldığını, kendisine aylık 10.500,00 TL ücret verildiğini belirterek kıdem tazminatı ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı karşı dava dilekçesinde; davacının, iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, bu nedenle ihbar tazminatı ödemesi gerektiğini, davacı-karşı davalının görevden ayrılmadan önce arabuluculuk eğitimi aldığını, bu eğitim giderinin davacı-karşı davalıdan tahsil edilmesi gerektiğini belirterek ihbar tazminatı ve eğitim giderinin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı- karşı davacı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının 15.07.2009 tarihinden itibaren iş sözleşmesi kapsamında avukat olarak çalıştığını, davacının karşı taraf vekâlet ücretine hak kazandığına dair iddiasını ispatlaması gerektiğini, davacı ile yapılan iş sözleşmesine göre anlaşmalarının maktu ücret olduğunu, daha sonra davacının prim sistemine dâhil olduğunu, bu nedenle yapılan fesih işlemi haklı nedene dayanmadığından davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı- karşı davalı karşı davaya cevap dilekçesinde, karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi heyeti tarafından da ayrıntılı olarak listesi sunulan 44 adet icra dosyasında, davacının 2.702.117,96 TL vekâlet ücreti hakkı doğduğu, ancak davacıya vekâlet ücreti ve bonus ödemeleri suretiyle toplamda 83.193,65 TL ödeme yapıldığı, bu bedelin mahsup edilmesi sonucu davacının davalı Bankadan toplamda 2.618.984,31 TL vekâlet ücreti alacağı bulunduğu, davacı vekili tarafından 100.000,00 TL bedel ile açılan davada, 200.000,00 TL ıslah işlemi yapılmak suretiyle toplamda 300.000,00 TL vekâlet ücreti talep edildiği, vekâlet ücretlerinin dağıtımına dair davalı Banka uygulamaları anlaşılamamakla birlikte 30.12.2015 tarihli yazıları uyarınca kıdemli müşavir avukata 6 katsayı ile ödeme yapılması kabul edildiğinde, farazi olarak bu toplam bedelin %5'inin baş hukuk müşavirine verileceği kabul edildiğinde (2.618,984,31 TL x %5 = 2.488.035,09 TL olacağı, ünvan ve katsayı toplamlarının 41 birim olması sebebiyle bu bedelin 41'e bölündüğü kabul edildiğinde ve kıdemli müşavir avukat için 6 birim ödeme yapılması gerekmesi hâlinde) toplamda 364.102,70 TL vekâlet ücretine hak kazanacağı şeklinde bir hesaplama yapıldığında dahi davacının ıslah ile arttırmış olduğu bedelin üzerinde bir vekâlet ücreti hakkı bulunduğu, davacının ücret alacağı bulunmasına göre iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, bu nedenle karşı dava olarak açılan ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği, karşı davacı tarafından ödendiği yazılı belge ile ispat edilemeyen arabuluculuk eğitim gideri masrafına ilişkin alacak talebinin ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-karşı davalı vekili; davacı lehine hükmedilen karşı taraf vekâlet ücretinin eksik hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı-karşı davalı vekili; davacı karşı davalının davasını hukuka uygun şekilde ispat edemediğini, yalnızca avukatlık kanununa atıfla herhangi bir alacağa hak kazanmasının mümkün olmadığını, davacının aylık ücret mukabilinde görev yapan bordrolu bir çalışan olduğunu, davacının müvekkili Bankadan hiçbir alacağının bulunmadığını, davacının 15.07.2009 tarihinde kendisi tarafından imzalanan bir taahhütname ile müvekkili Bankanın avukatı olarak yürüteceği iş ve işlemler için doğacak avukatlık ücretine ilişkin esasları belirleyerek imzaladığını, davacının vekâlet görevini müvekkili Bankanın Genel Müdürlüğünde görev yapan diğer avukat ve çalışanlarla kolektif bir işbirliği içerisinde yerine getirdiğini, dolayısıyla işlem yaptığı tüm dosyalardan vekâlet ücreti talep etmesinin haklı bir dayanağının bulunmadığını, uzman görüşünün bilirkişi heyeti tarafından nazara alınmadığını,

ihbar tazminatı talebinin haklı olduğunu, eğitim gideri talebinin reddinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının vekâlet ücreti alacağının ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği, bu nedenle kıdem tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğu, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği anlaşılmakla karşı davadaki ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca davacının vekâlet ücreti alacağına hak kazandığı, Mahkemece takdir edilen vekâlet ücretinde hata bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacı-karşı davalının vekâlet ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığına ve alacağın hesaplanmasına, davacı-karşı davalının iş sözleşmesini feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığına ve buna göre davacı-karşı davalının kıdem tazminatına, davalı- karşı davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ile eğitim gideri talebinin ispatına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 24 ve 32 nci maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamında bulunan davalı işyerinde vekâlet ücretlerinin dağıtımına dair davalı Banka uygulamasına ilişkin 30.12.2015 tarihli belgeye göre vekâlet ücretinin hesaplanması gerektiği, bu hesaplamaya göre davacının vekâlet ücreti alacağının 364.102,70 TL olduğu anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince davacının 2.618.924,31 TL vekâlet ücreti alacağının bulunduğunun tespiti ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davalının diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalı tarafın temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasında bulunan " -2.618.984,31 TL vekâlet ücreti alacağı bulunduğunun tespiti" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine; "364.102,70 TL vekâlet ücreti alacağı bulunduğunun tespiti" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz istek harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Davalı-karşı davacı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.