Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3187 E. 2024/6402 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, 4857 sayılı İş Kanunu ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na dayanarak, davalı işverenden 01.01.2021 tarihinden itibaren iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesine göre eksik ödendiği iddia edilen ücret, ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının tahsilini talep etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücreti, bireysel iş sözleşmesinde belirlenen asgari ücretin oranına göre belirleneceği, 01.01.2021 tarihinden sonraki dönemde yapılan eksik ödemelerin ise, 08.09.2021 tarihinde imzalanan ancak 01.01.2021-31.12.2022 dönemi için geçerli olan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak hesaplanıp, davalı tarafından ödenen tutarlar mahsup edildikten sonra hüküm altına alınması, ikramiye farkına ise arabuluculuk tarihini takip eden günden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ikinci kez İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı işyerinde çalıştığını, 02.04.2018 tarihinde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirildiğini, alt işveren bünyesinde çalışmakta iken ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini ve ödendiğini, kadroya geçerken bireysel iş sözleşmesi imzaladığını ve ücretinin yine asgari ücretin belirli bir oran fazlası olarak belirlendiğini, ancak davalı tarafından eksik ödeme yapıldığını, ikramiye ve ilave tediyelerinin de eksik ödendiğini, davacının üyesi olduğu Öz Sağlık-İş Sendikasının tarafı bulunduğu 01.01.2019 - 31.12.2020 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi düzenlemelerinin de hesaplamalarda nazara alınması gerektiğini ileri sürerek ücret, ilave tediye ve ikramiye farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, kadroya geçiş sonrası Yüksek Hakem Kurulu kararı ile uygulamaya konulan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak ücretin belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını, davacı tarafça istenen faize ve faiz başlangıç tarihlerine itiraz ettiklerini, davacının fark ücret, ilave tediye ve ikramiye alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli kararıyla; davacı ile davalı İdare arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacının ücretinin asgari ücretin belirli bir oran fazlası olacağına dair düzenleme olduğundan hareketle belirsiz süreli iş sözleşmesinin ve toplu iş sözleşmesinin ilgili hükümleri uyarınca yapılan hesaplama doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 21.06.2022 tarihli kararı ile; istinaf sebepleri ve kamu düzeni kapsamında yapılan incelemede; davacı ile davalı Kurum arasında sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü yapılan belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde davacının ücretinin geçişin yapıldığı 02.04.2018 tarihinden itibaren asgari ücretin belli bir oran fazlası olarak tespit edildiği, asgari ücret değiştiğinde davacının ücreti de oransal olarak değişeceğinden belirsiz süreli iş sözleşmenin ücrete ilişkin 7 nci maddesinin uygulanması, 01.01.2021 tarihi sonrası ise yeni toplu iş sözleşmesi hükümleri ve toplu iş sözleşmesinde belirtilen zam oranlarının uygulanması gerektiği, bu durumda davacının fark alacakları bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 17.10.2022 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek davacı vekili tarafından Yüksek Hakem Kurulu kararı ile yürürlüğe girip 31.10.2020 tarihine kadar uygulanması gereken toplu iş sözleşmesi uyarınca fark ücret talebinde bulunulduğu, arabuluculuk başvuru tarihi itibarıyla imzalanmış bir toplu iş sözleşmesi olmadığı ve talep de mevcut olmadığı hâlde 01.01.2021 tarihinden sonraya ilişkin fark ücretin hesaplanmasında, 08.09.2021 imza tarihli ve 01.01.2021 - 31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin “Ücret zammı” başlıklı 33 üncü maddesi hükmü esas alınarak bireysel iş sözleşmesi doğrultusunda belirlenen temel ücrete %12 oranında ücret zammı uygulanmasının hatalı olduğu, yalnızca taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücrete ilişkin oranın dikkate alınması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.01.2021-31.12.2021 toplu iş sözleşmesine göre davacının ikramiye farkı alacağının hesaplanmasının da hatalı olduğu, fark ikramiye alacağına ilişkin daha önce davalının temerrüde düşürüldüğü ispat edilemediğinden arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2023 tarihli kararı ile; henüz arabuluculuk başvuru tarihinde mevcut olmayan 08.09.2021 imza tarihli 01.01.2021 - 31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi hükümleri dikkate alınmaksızın ücret fark alacakları, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının yeniden bozma ilâmı dikkate alınarak hesaplanması amacıyla bilirkişi raporu alındığı, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, ikramiye alacağına ilişkin faiz başlangıcı hakkında bozma yapıldığından usuli kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek uyulmasına karar verilen ilâm doğrultusunda ikramiye alacağına ilişkin faiz başlangıç tarihinin arabuluculuk son tutanak tarihi olarak hükmedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

A. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 31.05.2023 tarihli ilâmı ile; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek bireysel iş sözleşmesinde belirtilen asgari ücretin belirli bir oran fazlası dikkate alınarak davacının ücretinin belirlenmesi, bundan sonra davalı İdarenin 01.01.2021 - 31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesi nedeniyle 08.09.2021 imza tarihinden sonra fark ücret bordrolarıyla yaptığı ödemeler dikkate alınmadan sadece hesaplama dönemi içinde yapılan ödemelerin mahsubu ile sonuca gidilmesi gerektiği, Dairemizin 17.10.2022 tarihli bozma ilâmı gereğince, davacının fark ikramiye alacağının tamamına arabuluculuk son tutanak tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken faiz başlangıcının, arabuluculuk son tutanak tarihi ve ıslah tarihi olarak belirlenmesinin de hatalı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının ikinci kez bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı doğrultusunda alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; Bakanlık uygulaması yerinde olduğundan dava konusu talebin reddi gerektiğini, ücretin düşürülmesi söz konusu olmadığından davacının dava dilekçesinde talep etmiş olduğu alacaklara hak kazanamayacağını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; 01.01.2021 tarihindeki ücretin tespiti ile bu tarihten sonraki dönem yönünden fark alacakların hesaplanmasına ve uygulanan faize ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen geçici 23 üncü madde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.

3. Dairemizin 29.03.2023 tarihli ve 2023/4213 Esas, 2023/4716 Karar; 10.05.2023 tarihli ve 2023/8372 Esas, 2023/6816 Karar sayılı kararları.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle 01.01.2021 tarihi ile arabuluculuk son tutanak tarihi arasındaki 08.09.2021 tarihli ve 01.01.2021-31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ödendiği anlaşılan bir kısım fark ödemelerin mahsubu hususunun infaz sırasında dikkate alınmasının mümkün olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.