"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Kurum işyerinde alt işveren
nezdinde çalışmakta iken 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 Sayılı KHK) ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye (375 Sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde
kapsamında 02.04.2018 tarihinde davalı Kurumun sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında davalı ile imzalanan bireysel iş
sözleşmesinde her ay brüt asgari ücretin %36 fazlası ücret ödenmesinin kararlaştırıldığı, davalı kurumun 01.01.2019 tarihinden itibaren müvekkilinin ücretini düşürdüğünü, müvekkilin ücretinin eksik ödendiğinin İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesinin 2020/762 Esas
sayılı kararı ile belirlendiğini ileri sürerek müvekkilinin 01.01.2020-31.12.2020 tarihleri arası döneme ait bireysel iş sözleşmesi ve
toplu iş sözleşmesi gereğince ücret farkı alacağı, fazla çalışma ücret farkı alacağı, ilave tediye fark alacağı
ve ikramiye fark alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin (696 sayılı KHK) 127 nci maddesi ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (375 sayılı KHK) eklenen geçici 23 üncü madde uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarına ilişkin Yüksek Hakem Kurulunca karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümlerinin esas alınması gerektiğini, davacıya eksik ödeme yapılmadığını, ücretinin düşürülmediğini, bu nedenle davacının herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 02.04.2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7 nci maddesinde, davacı işçinin ücretinin asgari ücretin %36 fazlası olarak kararlaştırıldığı, buna göre ücretin eksik ödendiği, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesinde 6 ayda bir %4 oranında zam öngörüldüğü, bu doğrultuda hesaplama yapılan bilirkişi raporunun (ikramiye açısından 31.10.2020 tarihine kadar) hükme esas alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; 375 sayılı KHK’nın geçici 23 üncü maddesine göre 2018 yılı öncesine ait sözleşmeler ve oranlar için dava açılamayacağını ve bu sözleşmelere dayanarak hak talep edilemeyeceğini, zira 2018 yılı itibarıyla kadroya geçişler sağlandıktan sonra bu sözleşmelerin geçerliliğini yitirdiğini, bir kısım sözleşmelerde değişen yüzdeli oranlar yazarken bir kısmında oran yazılı olmadığını, bu durumun aynı iş kolunda çalışan iki işçinin farklı ücretler almasına ve 2018 yılındaki KHK ile aynı işe aynı ücret uygulamasına geçmek isteyen idarelerin bu yöndeki iradelerinin sekteye uğramasına neden olduğunu, faize de itiraz ettiklerini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının değişen alt işverenler işçisi olarak çalışmakta iken 02.04.2018 tarihinde davalı Bakanlık nezdinde kadroya geçişinin yapıldığı ve hâlen çalışmakta olduğu, dava dosyası içerisinde yer alan taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde; işçiye her ay brüt asgari ücretin %36 fazlası üzerinde günlük ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, buna göre davacı işçinin fark ücret alacakları talebinin isabetli olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile hüküm altına alınan fark alacakların bulunup bulunmadığına, varsa hesabına ve hükmedilen faize ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri.
3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı kararında şu şekilde açıklanmıştır:
"...
2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir.
..."
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.