Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3310 E. 2024/7587 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı işyerinde iş kazası geçiren davacıya, taraflarca imzalanan ibraname doğrultusunda, istirahat süresi bitiminde maluliyeti dikkate alınarak iş verilip verilmediği ve davacının bu nedenle maddi kayba uğrayıp uğramadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, iş kazası sonrası yapılan ibranamede, maluliyetine uygun iş verilmesi hususunda bir kayıt bulunmadığı ve davacının fesih tarihine kadar çalışmaya devam ettiği, kıdem ve ihbar tazminatını da aldığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1942 E., 2020/1218 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2017/28 E., 2019/112 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkette çalışırken 13.03.2007 tarihinde iş kazası geçirerek ağır bir şekilde yaralandığını ve %52 oranında maluliyeti bulunduğunu, kaza sonucu uzun bir tedavi süreci geçiren davacının iş kazası nedeniyle davalı Şirket aleyhine Kdz. Ereğli 1. İş Mahkemesinin 2007/908 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, ancak bu davanın yargılaması devam ederken davalı Şirket yetkilisinin, müvekkilinin anne ve babasını da ikna etmesi üzerine ayrıca kaza neticesinde ekonomik sıkıntıya düşmüş olan müvekkilinin zor durumundan da faydalanılarak, aynı işyerinde kardeşleri çalışan davacının bu durumundan istifade edilerek ibraname imzalatıldığını, davacının ibraname içeriğini gereği gibi inceleme ve değerlendirme olanağı bulunmadığı gibi metnin içeriğini istişare imkânı dahi tanınmadığını, bilahare davalı işyerinde çalışmaya başlayan davacıya ibranamede açıkça kararlaştırılmasına rağmen maluliyeti gözetilmeden iş verildiğini, kanuni ... olan ücretini talep ettiğinde "sana devlet para verecek, haklarını devlet koruyacak gibi" alaylı yaklaşımlara girildiğini ve adeta işi kendisinin bırakması için davacının baskı ve zorlamaya maruz bırakıldığını ileri sürerek sözleşmeye aykırı davranış nedeniyle uğradığı zarar karşılığı maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın sözleşmeye dayalı alacak talebine ilişkin olduğunu ve 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını, davacının, müvekkili Şirket aleyhine aynı sözleşmenin iptali talebi ile açtığı davaların reddine karar verildiğini ve ret kararlarının kesinleştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 13.03.2007 tarihinde iş kazası geçirdiği, 03.12.2007 tarih ve 16484 sayılı ibraname doğrultusunda Mahkemenin 2007/908 Esas ve 2008/66 Karar sayılı dava dosyasında davacı vekilinin feragat beyanı üzerine davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, feragat sözleşmesinin iptaline ilişkin olarak açılan ve Mahkemenin 2011/7 Esas ve 2011/424 Karar sayılı dosyası ile görülen davanın reddine karar verildiği ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, yine Mahkememizin 2010/1345 Esas ve 2013/18083 Karar sayılı maddi tazminat istemli davada yapılan yargılama sonucu; olaydan sonra taraflarca belirlenen ve davacıya ödenmesi kararlaştırılan miktarın normal olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 21.10.2013 tarihli ve 2013/10635 Esas, 2013/18802 Karar sayılı ilâmı ile onandığı, somut olayda feragat sonrası davacının ibranamenin 5 inci maddesi uyarınca çalıştırılmaya devam edildiği ve 11.11.2008 tarihinde iş sözleşmesinin sonlandırıldığı ve Kdz. Ereğli 2. İş Mahkemesinin 2014/216 Esas 2015/189 Karar sayılı dosyasıyla kıdem ve ihbar tazminatı taleplerine ilişkin olarak açılan davada verilen kabul kararının sadece ücret yönünden bozulduğu, dolayısıyla davacının çalışma süresinin sonu itibarıyla kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının ise eldeki davada iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 13.11.2008 tarihinden emekli olduğu veya olacağı tarihe kadar davalı işverenden maddi zarar talebinde bulunduğu, ancak 03.12.2007 tarihli ve 16484 sayılı ibranamede sadece istirahat süresi bitiminde maluliyeti dikkate alınarak yeniden iş verileceğinin kararlaştırıldığı ve davacının da çalışmaya devam ettiği, bilirkişi raporunda anılan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun (6098 sayılı Kanun) 438 inci maddesi uyarınca hesaplanan tazminatın bakiye süre ücretine ilişkin olduğu ve uyuşmazlık konusu ile ilgisinin bulunmadığı, zira davacının belirli süreli iş sözleşmesiyle istihdam edilmediği, dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinden davacının davalı işverenden, çalıştırma yükümlülüğüne dayalı olarak maddi tazminat adı altında zarar talebinde bulunamayacağının anlaşıldığı belirtilerek davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; müvekkilim davalı Şirkette çalıştığı sırada iş kazası geçirerek ağır şekilde yaralandığını, uzun süren bir tedavi sürecine sonrası %52 oranında malul kaldığını, bunun zorluğu ve Şirket yetkilisinin kendisine takındığı tavır sebebi ile psikolojik tedavi gördüğünü, davalı Şirket yetkilisinin müvekkiline yönelik maluliyet raporunu para ile aldığı yönündeki ithamlarla işten ayrılmaya zorladığını, tedavi amacıyla hastaneye gittiğinde hakkında devamsızlık tutanakları tutulduğunu, davacının haksız bir şekilde işten çıkartıldığının yargı kararları ile sabit olduğunu, düzenlenen ibranamede emeklilik hakkını elde edene kadar davalı işyerinde çalışacağının garanti edildiğini, buna rağmen iş sözleşmesi haksız biçimde sonlandırılan davalının sözleşme gereğince kademeli olarak iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 11.11.2008 tarihinden itibaren emekli olduğu ve olacağı tarihe kadar olan aylık ücretlerinin ödenmesi gerekeceğinden bu itibarla maddi zararı doğduğunu savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacı açısından iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 13.11.2008 tarihinden emekli olduğu veya olacağı tarihe kadar davalı işverenden maddi zarar talebinde bulunduğu, bu talebe dayanak olacak bir hükmün Noterde düzenlenen 03.12.2007 tarihli ve 16484 sayılı ibranamede yer almadığı, burada yalnızca, istirahat süresi bitiminde maluliyeti dikkate alınarak davacıya yeniden iş verileceğinin kararlaştırıldığı ve iş kazası sonrası davalı işyerinde tekrar çalışmaya başlayan davacının 11.11.2008 tarihine kadar çalışmaya devam ettiği, fesih tarihinden sonra kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için dava açtığı ve alacaklarının tahsili cihetine gidildiği, davacının maddi tazminat adı altında işverenden çalıştırma yükümlülüğüne dayalı olarak zarar talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesindeki sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilecek diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı işyerinde iş kazası geçiren davacıya, taraflarca imzalanan ibraname doğrultusunda, istirahat süresi bitiminde maluliyeti dikkate alınarak iş verilip verilmediği ve davacının bu nedenle maddi kayba uğrayıp uğramadığı, maddi zarara uğradığı yönündeki iddianın ispat edilip edilemediği konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.