Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3315 E. 2024/7591 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işverene karşı açtığı kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ödenip ödenmeyeceği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğine dair yeterli delil sunulamadığı, fazla mesai ve hafta tatili çalışmasının olmadığı, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği ve yıllık izinlerinin kullandırıldığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2848 E., 2023/1627 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karaman 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2020/450 E., 2021/485 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirkete ait işyerinde 12.10.2016 tarihinden itibaren ön saha satış elemanı olarak çalıştığını, işe ilk girdiği zamandan beri rızası olmadan sürekli fazla çalışma yaptırıldığını, resmî tatillerde çalıştırıldığını, son zamanlarda mobbing (psikolojik taciz) uygulanarak fazla çalışma yapmadığı veya hafta sonu çalışmadığında baskı gördüğünü, yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) gerçek ücreti üzerinden bildirim yapılmadığını, işverence sağlanan yol ve yemek ücretleri ile çocuk, giyim, yakacak, bayram yardımları, sorumluluk ücreti ve diğer ikramiyelerin tazminat hesabına esas ücretine eklenmesi gerektiğini, davacı işçinin ücret alacaklarının ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesine ve 4857 sayılı İş Kanunu'na (4857 sayılı Kanun) aykırı koşullarda çalıştırıldığına yönelik iddialarının asılsız olduğunu ve iş sözleşmesini haklı nedenle feshetmediğinden kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacının çalıştığı süre boyunca fazla çalışma yapmadığını, hak kazandığı tüm ücretlerinin banka hesabına ödendiğini, davacının imzalı ücret bordrolarıyla ödenenden daha fazla alacağı olduğu iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, davalı işyerinin ana caddeyle bağlantısının kesilmiş olduğundan ve araç yoğunluğu oluşturacak bir yerde olmadığından ön saha elemanı (pompacı) olarak görev yapan davacının fazla çalışma yapmasını gerektiren bir iş yoğunluğunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişinin, işyeri kayıtları ile sunulan bordrolar ve ilgili banka kayıtlarını da inceleyerek varsa tahakkuk bulunan ayları göz önünde bulundurarak hesaplama yaptığı, buna göre davacının herhangi bir ücret alacağının olmadığı, davacı tarafça fesih sebebi olarak ileri sürülen hususlarda haklı olduğu iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin iş sözleşmesini feshederken birden fazla nedene dayandığını, davacı müvekkilinin rızası dışında yaptırılan ve süreklilik arz eden fazla çalışmaların kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gerektiğini, davacı işçiye çalışma koşulları üzerinde psikolojik taciz (mobbing) uygulandığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken güncel içtihatların göz ardı edildiğini, zira tek taraflı olarak hazırlanan, okuma fırsatı verilmeden imzalattırılan ve bir sureti dahi verilmeyen ücret bordrolarına itibar edilemeyeceğini, davacı işçinin tatil günlerinde de çalışmak zorunda bırakıldığı ve karşılığı ücretlerinin ödenmediğini, imzalı ve imzasız bordroların ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, davalı işyerinde çalışanlara ara dinlenme kullandırılmadığı, bu husus nazara alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, ret kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu. yıllık izin defterinin tek başına yeterli olmayıp ayrıca talep dilekçesinin de olması gerektiğini, 10 günün altındaki izinlerin yıllık izinden düşülmemesi gerektiğini, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, fazla çalışmalar süreklilik arz ettiği için Robot Çalışma Teorisi dikkate alınarak ücrete eklenmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 3 yıl 3 ay 10 gün süreyle ve en son brüt 2.943,00 TL ücret ile satış elemanı olarak çalıştığı, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ve işten ayrılışa ilişkin olarak SGK'ya bildirilen çıkış kodu dikkate alındığında ispat yükü üzerinde olan davacı tarafın iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği hususunda ispata elverişli delil sunulamadığı, dolayısıyla davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağı dinlenen tanıklarının ağırlıklı ortalama beyanına, izin belgelerine, imzalı ücret bordolarına, banka hesap hareketlerine, SGK hizmet döküm cetveline, bilirkişi raporuna göre, davacının fazla çalışma ve hafta tatili çalışmasının mevcut olmadığı, ancak ulusal bayram ve genel tatil günleri çalışmasının mevcut olduğu, davalı işverence ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının karşılığı ücretlerin ödendiğinin ispatlandığı, davacının kıdemine göre hak kazanmış olduğu yıllık ücretli izninin tamamının kullandırıldığının anlaşıldığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesindeki sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilecek diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu alacakların ispat ve hesaplanmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile aynı Kanun'un 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 25, 32, 41, 44, 47, 53, 59 ve 63 üncü maddeleri ile aynı Kanun'un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.