"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/442 E., 2023/576 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 29.10.2009-02.11.2017 tarihleri arası topoğraf olarak çalıştığını, çalışmasının kesintisiz olduğunu, iş sözleşmesini ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle haklı nedenle feshettiğini, ücretlerinin bir kısmının elden ödendiğini ve son aya ilişkin ücretinin asgari ücret dışında kalan bakiyesinin ödenmediğini, davalı işyerinde fazla çalışma yapmasına, hafta tatillerinde, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen karşılığı ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ödenmeyen ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının topoğraf olarak 30.10.2009-03.08.2012 tarihleri arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile toplam 997 gün asgari ücretle çalıştığının Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtları ile sabit olduğunu, taahhüt konusu olan işin sona ermesi sebebiyle iş sözleşmesinin sonlandığını, davacının feshinin haklı bir nedene dayanmadığını, ücret bordroları ile de sabit olduğu üzere davacının tüm alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini, tatil günlerinde çalışıldığı ve fazla çalışma yapıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, yıllık iznini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.04.2022 tarihli ve 2021/764 Esas, 2022/206 Karar sayılı kararıyla; Yargıtay içtihatları uyarınca iş ilişkisi devam ederken işçiden alınan ibraya ilişkin belgelerin hukuken geçerli olmayacağı, varsa bir ödemenin banka kanalı ile yapılmış ise bu ödemelerin makbuz niteliğinde olduğu, dosyaya sunulan ücret bordrolarının incelenmesinde dava konusu işçilik tazminat ve alacaklarının tahakkukuna ilişkin bir kayda rastlanmadığı, davacı asılın Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda beyanının alındığı, davacının hak kazandığı izin süresinden kullandığı ispatlanan izin süreleri mahsup edilerek bakiye izin ücreti alacağının bulunduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin 01.11.2022 tarihli ve 2022/4311 Esas, 2022/3704 Karar sayılı kararı ile; davacı tarafın ilk kararı istinaf etmemesi ile davalı yararına doğan usuli kazanılmış hak gözetilerek sadece yıllık izin ücretine ilişkin istinaf talebinin incelendiği, tarafların beyanlarına, SGK'dan celbedilen belgelere, davalı tarafça ibraz edilen işyeri kayıtlarına, tanıkların anlatımlarına ve tüm dosya kapsamına göre davacının hizmet süresinin isabetli tespit edildiği, davalı Şirkete husumet yöneltilmesinde kanuna aykırı yön görülmediği, davacı işçinin yaptığı iş ve Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre tanıkların anlatımları da dikkate alındığında aylık ücretinin doğru belirlendiği, toplu izin uygulamasının yasal olmadığı ayrıca ispat edilemediği, kış dönemi çalışma koşullarının farklılık gösterdiğine ayrıca telafi izni verildiğine dair dosyada yeterli delil bulunmadığı, yargılama sonucuna göre ödenmemiş işçilik alacağı bulunduğu görülmekle feshin haklı sebebe dayandığı ve kıdem tazminatına hak kazanıldığı, ücret alacağının tam olarak ödendiğinin ispat edilemediği, imzalı puantaj kaydı sunulmadığı ve tanık anlatımlarına uygun şekilde fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmasının hesap edildiği ve hüküm altına alındığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.03.2023 tarihli ve 2023/1177 Esas, 2023/4093 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek somut uyuşmazlıkta Yargıtay içtihatları gereğince günlük fazla çalışma süresinin 3 saat olduğu ve haftanın 7 günü çalıştığı için neticeten haftalık fazla çalışma süresinin 21 saat olduğunun kabulüne göre hesaplama yapıldığı; ne var ki dava dilekçesinde davacının haftanın 7 günü, 07.00-18.00 saatleri arasında çalıştığı belirtilmiş olduğundan davacının beyan etmediği çalışma şeklinin tanık anlatımlarına dayalı olarak kabulünün talep aşımı mahiyetinde olduğu, dava dilekçesinde talep ve dosya kapsamına göre davacının haftanın 7 günü 07.00-18.00 saatleri arasında 1 saat ara dinlenmesi ile günde 11 saat çalıştığı, bu şekilde haftada 70 saat süren çalışmasının 45 saatlik kanuni çalışma süresini 25 saat aştığı, hafta tatili alacağı ayrıca hesaplandığından, haftalık fazla çalışma süresinin 17,5 saat olduğunun kabulü ile hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararında belirtildiği şekilde hesaplama yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda fazla çalışma alacağının hüküm altına alındığı belirtilip uyuşmazlık konusu diğer alacak kalemlerine ilişkin olarak bozma öncesi gerekçeler tekrar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda 1,5 saatlik ara dinlenme süresinin kabul edilmesi gerektiğine ilişkin hesaplamaya göre karar verilmesi gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.04.3016 tarihli ve 2014/ 886 Esas, 2016/550 Karar sayılı kararı ile de 11 saatlik çalışma süresinde 1,5 saat ara dinleme süresi olduğunun kabul edildiğini, rapora karşı bu hususta yapmış oldukları itirazlar değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın bu yönden bozulması gerektiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışma alacağının hesabı ve ara dinlenme süresinin belirlenmesi konularına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41, 63 ve 68 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.