Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3408 E. 2024/7830 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İş teftiş raporuna itiraz davasında, genel tatil ücretinin ödenip ödenmediği ve teftiş raporunun iptaline karar verilip verilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Genel tatil gününde çalışan işçilere çalışmaları karşılığı ücret ödenmesi gerektiği, davacı işverenin aksini ispatlayamaması ve iş müfettişleri tarafından düzenlenen raporun kanuna uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/833 E., 2023/1436 K.

KARAR : Davacının istinaf başvurusunun esastan reddi, taraf olmaktan çıkarılan davalı İŞKUR'un istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 3. İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/253 E., 2023/76 K.

Taraflar arasındaki teftiş raporuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 08.10.2018 tarihli ve 2017/685 Esas, 2018/432 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2019 tarihli ve 2019/594 Esas, 2019/421 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucu Mahkemenin 19.01.2021 tarihli ve 2019/315 Esas, 2021/24 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 28.02.2021 tarihli ve 2021/293 Esas, 2021/1103 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak bir karar verilmek üzere dosyanın ikinci kez Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı taraf olmaktan çıkarılan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, taraf olmaktan çıkarılan davalı İŞKUR'un istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmiş ise de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin mahiyetten reddi ile incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline ait işyerinde iş müfettişleri tarafından 23.05.2017 tarihinde yapılan inceleme neticesinde; 22.04.2017 tarihini 23.04.2017 tarihine bağlayan gece 23.00-07.00 saatleri arasındaki vardiyada çalışan işçilere genel tatil ücretlerinin ödenmesi gerektiğinin tespit edildiğini, iş müfettişleri tarafından yapılan bu tespitin hatalı olduğunu, müvekkili ile dava dışı sendika arasında imzalanmış olan toplu iş sözleşmesi uygulamaları çerçevesinde gün içerisindeki vardiyaların düzenlenip uygulandığını, 23 Nisan günü saat 23.00'te başlayan vardiyada çalışan işçilerin tamamı için genel tatil ücreti tahakkuk ettirildiğini ve ödendiğini, ayrıca genel tatil ücreti ödenmesi yönündeki tespitlerin de yerinde olmadığını, işçilere tatilin ilk günü 23.00'te başlayan vardiya için genel tatil ücreti ödemesi yapıldığından müvekkili Şirketin bir önceki gün için de çalışana aynı ödemeyi yapmasının talep edilmesi hâlinde mükerrer ödemeye sebebiyet verilmiş olacağını beyanla davalı Kurumun teftiş raporunun ilgili bölümünde listelenen işçiler için raporda belirtilen işçi alacaklarının mevcut olmadığının tespiti ile raporun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davalı Bakanlığın taraf sıfatı olmadığını, davacı işverenin dava konusu müfettiş raporu sonucunda işçilerin 1 günlük genel tatil ücretlerinin ödenmemiş olması sebebiyle hakkında uygulanmış olan idari para cezasını yasal yollara başvurmadan ve ihtirazı kayıt koymadan ödediğini, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 47 nci maddesinde kanun kapsamındaki işyerleri bakımından ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceğinin, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödeneceğinin hükme bağlanmış olduğunu, işçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağının toplu iş sözleşmeleri veya iş sözleşmeleriyle kararlaştırılabileceğini, davacı tarafça iddia edildiği üzere günün ilk vardiyasının 07.00 veya 08.00'de başlamış olmasının, günün saat 00.01 itibarıyla başladığı gerçeğini değiştirmediğini, raporda adı geçen işçilerinde 22.04.2017 günü gece 23.00’te başlayan ve sabah saat 07.00'ye kadar olan çalışmalarının da 7 saatlik kısmının 23 Nisan gününde geçtiğini, gece vardiyasında çalışan bu 18 işçinin 7 saat değil bir saatlik çalışmaları bile olsa genel tatil ücretlerinin ödenmesi gerektiğini, işçilerin genel tatil gününe rastlayan 24 saatlik zaman diliminde 1 saat çalışmış olmalarının bile genel tatil ücretine hak kazanmaları için yeterli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı gereğince yapılan yeniden yargılama ve 09.01.2023 tarihinde bilirkişiden alınan raporun göz önüne alındığı, belgeler esas alınarak düzenlenen 25.05.2017 tarihli ve 7161/İNC 189769 İNC 19 sayılı inceleme raporunun kanuna uygun olarak düzenlendiği ve davacının iptal isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve taraf olmaktan çıkarılan davalı İŞKUR vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; iş müfettişleri tarafından yapılan tespitin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince işin esasına girilerek müvekkili Şirketin ticari kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması ve itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Taraf olmaktan çıkarılan davalı İŞKUR vekili; karar tarihine kadar henüz müvekkili Kurum açısından taraf olmak çıkarılma kararı verilmediğini, müvekkili Kurumun davalı sıfatının hâlen devam ettiğini, müvekkili yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken bu şekilde hüküm kurulmamasının hatalı olduğunu, taraf olmaktan çıkarılmasına karar verilmesi hâlinde dahi müvekkili lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyanla istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; müfettiş raporunda adı geçen 18 işçinin 22.04.2017 günü saat 23.00 ile 23.04.2017 saat 07.00 arasında çalıştıkları, söz konusu işçilerin genel tatil günü olan 23.04.2017 tarihinde çalışma yaptıklarında tartışma olmadığı, somut uyuşmazlıkta gerek 4857 sayılı Kanun gerekse işyerinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği genel tatil gününde çalışan işçilere bu çalışmalarının karşılığının ödenmesi gerektiği ancak işverence adı geçen işçilere ödeme yapılmadığı, davacı tarafından dava konusu rapordaki tespitin aksinin ispat edilemediği, bu nedenle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, davada taraf olmaktan çıkarılan İŞKUR'un istinaf itirazının yerinde olduğu zira 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesi dördüncü fıkrası gözetilerek “davada taraf olmaktan çıkarılmasına” dair karar verilerek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, taraf olmaktan çıkarılan davalı İŞKUR'un başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçe içermediğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, işyerinde 24 dönemdir devam eden toplu iş sözleşmesi uygulaması uyarınca 22 Nisan saat 23.00’te başlayıp 23 Nisan saat 07.00’de sona eren vardiyada çalışan işçilere genel tatil ücreti ödenmediğini, davada taraf olamkatan çıkarılan İŞKUR lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... İş Teftiş Kurulu Başkanlığının dava konusu teftiş raporunda yer alan tespitlerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve buna göre rapora itirazın yerinde olup olmadığına, taraf olmaktan çıkarılan davalı İŞKUR lehine vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi ile 115 inci maddesi, 124 üncü maddesinin dördüncü fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı Kanun'un 92 nci maddesi söyledir:

"91 inci madde hükmünün uygulanması için iş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişiyle ödevli olan iş müfettişleri, işyerlerini ve eklentilerini, işin yürütülmesi tarzını ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve makineleri, ham ve işlenmiş maddelerle, iş için gerekli olan malzemeyi 93 üncü maddede yazılı esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve işçilerin yaşamına, sağlığına, güvenliğine, eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu Kanunla suç sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte açıklanan şekillerde bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler.

(Değişik ikinci fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.) Teftiş, denetleme ve incelemeler sırasında işverenler, işçiler ve bu işle ilgili görülen başka kişiler izleme, denetleme ve teftişle görevli iş müfettişleri (…)tarafından çağrıldıkları zaman gelmek, ifade ve bilgi vermek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek; iş müfettişlerinin birinci fıkrada yazılı görevlerini yapmaları için kendilerine her çeşit kolaylığı göstermek, bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler.

(Değişik üçüncü fıkra: 13/2/2011-6111/78 md.) Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri (…) tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanunun 8 inci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez."

3. 4857 sayılı Kanun'un 44, 47, 49 ve 50 nci maddeleri.

4. 31.10.2012 tarihli ve 28543 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ... İş Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nin 43, 44, 45, 46 ve 47 nci maddeleri.

5. 19.04.2022 tarihli ve 31814 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren İş Teftişi Hakkında Yönetmelik hükümleri.

6. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.