Logo

9. Hukuk Dairesi2024/3418 E. 2024/7585 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, kadroya geçiş sırasında yapılan iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret ile talep edilen fark alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay asgari ücretin belirli bir oranında fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmasının ileriye etkili bir hüküm olduğu ve işvereni bağladığı, bu nedenle davacının ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarına hak kazandığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1121 E., 2023/4612 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 49. İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/73 E., 2023/33 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ... bünyesinde hizmet alımı sözleşmesi kapsamında alt işveren işçisi olarak çalışmakta iken 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (696 sayılı KHK) kapsamında davalı İdarede sürekli işçi kadrosuna atandığını, kadroya geçiş sırasında davacı ile davalı arasında yapılan bireysel iş sözleşmesinde aylık ücretin, asgari ücretin belli bir yüzde fazlası olarak düzenlediğini, ancak davalı tarafça söz konusu yüzdelik kısmın uygulanmayıp ücretlerin eksik ödendiğini ileri sürerek ücret farkı alacağı, ikramiye farkı alacağı ile ilave tediye farkı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının kadroya geçişi sonrası ücretinin Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak mevzuatat uygun biçimde belirlendiğini, hukuka aykırı bir uygulamanın söz konusu olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında 696 sayılı KHK'ya göre sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, geçiş öncesi alt işveren işçisi iken asgari ücretin belirli bir miktar fazlası ücretin ödendiği, sürekli işçi kadrosuna geçiş sırasında davacı ile davalı Bakanlık arasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin 7 nci maddesine göre işçiye her ay brüt asgari ücretin % fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılması hususunda tarafların anlaşmaya vardıkları, sözleşmenin geçersizliğine yönelik herhangi bir belgenin ve durumun sunulmadığı, ayrıca davacının sürekli işçi kadrosuna geçirildikten sonra ücretine 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (375 sayılı Kanun) 23 üncü maddesi gereğince toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan %4 oranındaki zammın yapılması gerektiği, asgari ücretin sözleşmede belirtilen orana ilaveten %4 oranındaki toplu iş sözleşmesi zammının eklenmesi neticesinde bulunan rakamdan, davalı Kurum tarafından davacıya ödenen ücretin mahsubu üzerine bakiye ücretin bulunduğu, açıklanan yöntemle ve bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar dâhilinde davacı talebi gözetilerek ve arabuluculuk son görüşme tarihine kadarki miktarlar yönüyle dosya içeriği ile uyumlu bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvurusunda; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi nedeniyle ücretinde herhangi bir düşüş olmadığını, davacının KHK sonrası ve toplu iş sözleşmesi hükümleri gereği daha fazla ücret aldığını, davacı gibi kadroya geçişi yapılan alt işveren işçilerin ücretinin mevzuata uygun olarak belirlenerek ödendiğini, ücret bordroları incelendiğinde de görüleceği üzere davacıya ücretinin eksiksiz olarak ödendiğinin görüleceğini, konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.05.2017 tarihli ve 2017/887 sayılı kararında da belirtildiği iş sözleşmesinin aralarında içsel bir bağ bulunan hükümleri bir grup olarak değerlendirilecek ve toplu iş sözleşmesinin bu hükümlerine tekabül edecek ilgili hükümler grubu ile karşılaştırılması gerektiğini, bu karşılaştırma neticesinde, işçinin ücret ve ekleri açısından daha lehe olan hükümler içermesi hâlinde, bireysel iş sözleşmesinin ücret konusundaki hükümlerinin geçerliliğini sürdürdüğünün kabul edileceğini, böyle olunca, işçinin bir yandan bireysel iş sözleşmesindeki günlük brüt ücretinin esas alınmasını, diğer taraftan da toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ücret kriterlerinin uygulanmasını istemesi mümkün olmadığından, kadroya geçişi yapılan işçilere asgari ücret üzerinden zam yapılmasının mümkün olamayacağını, aksi hâlde davalı Bakanlığa bağlı hastaneler arasında aynı işi yapan işçiler arasında ücret farkları doğduğunu, bu durumun aynı işi yapan işçiler arasında eşitsizliğe yol açacağını ve çalışma barışına da aykırılık teşkil edeceğini, toplu iş sözleşmesinde %4 olarak belirlenen oranın uygulanması, kamu yararı gözetilerek ülke çapında yeknesak uygulama birliği adına hukuka, mevzuata, usulüne ve hakkaniyete uygun olduğunu, bazı aylarda 31 gün dikkate alınarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, zira davacı ücretinin günlük değil aylık olarak belirlendiğini, hüküm altına alınan faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin hatalı olarak belirlendiğini beyanla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda davacı ve davalı Bakanlık arasında sürekli işçi kadrosuna geçenlere özgü yapılan tip belirsiz süreli iş sözleşmesinin ücrete ilişkin düzenlemesine göre davacı ücretinin geçişin yapıldığı tarihten itibaren asgari ücretin sabit rakamsal bir miktar fazlası olarak tespit edildiği, dosya içindeki delillere göre davacının 01.01.2019 tarihinden itibaren ise asgari ücretin sabit rakamsal bir miktar fazlasına değil de önceki ücretine %4 oranındaki toplu iş sözleşmesi zam oranı uygulanmak suretiyle ücret ödenmeye başlandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama dönemi ve yönteminde bir hata bulunmadığı, davacının kamuda sürekli işçi kadrosuna geçişi sırasında yapılan iş sözleşmesiyle ücreti asgari ücretin % olarak belirli bir oranda fazlası olarak tespit edildiğinden emsal Yargıtay kararları uyarınca davacının ücret, ikramiye ve ilave tediye farkı alacaklarına yönelik talebinin talebi yerinde olduğu, faiz türü ve başlangıç tarihlerinin kanuna uygun biçimde belirlendiği belirtilerek davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş ve inceleme sırasında resen gözetilmesi gereken diğer nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacı işçiye kadroya geçişte düzenlenen belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücretin tespiti ile talep edilen fark alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacakların hesabı konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22, 32 ve 34 üncü maddeleri, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde, 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 ve 53 üncü maddeleri.

3. 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçilerin geçiş aşamasındaki ücretlerinin tespiti ile bireysel iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün ileriye etkisine ilişkin ilke ve esaslar, Dairemizin 03.05.2023 tarihli ve 2023/3001 Esas, 2023/6593 Karar sayılı ilâmında şu şekilde açıklanmıştır:

"...

2. 696 sayılı KHK'nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK'ya eklenen geçici 23 üncü madde çerçevesinde sürekli işçi kadrosuna geçirilen işçiler ile işveren arasında imzalanan iş sözleşmesinin ücrete ilişkin hükümlerinin doğru değerlendirilmesi son derece önemlidir. Dairemiz uygulamasına göre kadroya geçiş sırasında düzenlenen iş sözleşmesinde ücretin sadece asgari ücretin belli bir oranda fazlası yahut geçiş öncesindeki hizmet alım sözleşmesinde öngörülen ücret veya bu ücretin katları olarak belirlenmesi hâlinde, bu ücretin işçinin kadroya geçiş aşamasındaki ilk (temel) ücreti olduğu, taraflar arasında sonraki dönemler yönünden işvereni ücret artışı yapmakla yükümlü kılan bir düzenleme olmadığı kabul edilmektedir. Diğer taraftan iş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin belli bir oranda fazlası şeklinde ödeneceğine yönelik hükümler ileriye etkili hükümler olarak değerlendirilmeli, bu hükümlerin sonraki dönemlere ilişkin ücret artışları yönünden işvereni bağlayacağı kabul edilmelidir."

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.